Bu nasıl bir Mayıs ayıdır? Tabiat ana kafayı yemiş, menapozlu kadınlar gibi, gündüz güneş bi saat sonra şimsek, sonra gökküşağı, basınç, nem ay delirdi valla…Ne giyeceğimizi şaşırdık.
Sabah terlediğim elbiseyle akşam donuyorum. Zaten şu anda deniz mevsimi yaklaşınca panik olmuş her kız çocuğu modunda Dukan, Karatay, diyetisyen ve ölüm orucu arasında dörtlem yaşıyorum, bi hava durumu eksikti… Bu dengesiz hava hiçbir işe yaramamakla beraber migren de azdırıyor, iki uykusuz kal, iki gece şarap iç tamam bittin sen, sonra bir hafta detox anca toparlıyorum!
Tabi haftasonu bizi Venedik’te yakalayıp sabaha karşı gecelikle lobiye indiren 6.3 şiddetindeki depremden, Venedik yerlileriyle turistlerinin bu durumu umursamazlığından, tsunami olucak hepimiz ölücez moduna bi tek benim bağlayışımdan da bahsetmemek olmaz. Şu ay hayırlısıyla bi bitse de huzura ersem.
Bu havada ne yapılır diye sorarsanız da tabi her zamanki gibi, dünyanın en faydalı blogunda cevapları bulabilirsiniz. Hazırsanız başlıyorum:
· Çok gezmekten evde oturup izleyemediğiniz ve kaydettiğiniz dizileri izleyin
· Çok gezmekten evde oturup izleyemediğiniz ayrıca da kaydedemediğiz dizileri bilgisayardan izleyin (bkz. MadMen)
· Sevgilinize sarılıp dvd izleyin
· Sevgiliniz yoksa bir kase donurmayla dvd izleyin, dondurma sevmiyorsanız erik te olur, onu da sevmiyorsanız bu blogu daha fazla okumayın
· Spor salonuna gidin, pilates, spinning falan yapın, çıkınca kalorili bişey yemeyin
· Laf geçirmek istediğiniz insana manidar tweetler atın
· Kuafördeki bütün angarya ve zaman alıcı işlerinizi halledin, güneş açınca orda geöen zamana yazık olmasın
· Süpermarketten brownie malzemeleri alın, bi de internetten tarif bulun, bi deneyin bakalım neye benzicek (tamam bunu canım istedi diye yazdım, yapmasanız da olur)
Ay hadi ben kaçar, fazla bile durdum, öpering!!
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
