Metin Hara’nın kurucusu olduğu ruh, zihin, beden sağlığına yönelik eğitimler ve workshoplar gerçekleştiren Trust Human Academy, küçük yaşta yogaya başlamış deneyimli Yoga Eğitmenlerinden Çağ Rical Gürle ile 200 Saatlik Yoga Eğitmenlik Eğitimi`ni başlatıyor. Yogaya oldukça ilgili biri olarak Çağ Rical ile bir röportaj yapıp günlük hayatımıza yogayı nasıl dahil edebiliriz, herkes bu eğitimleri alabilir mi gibi mini sorular sordum. Umarım sizin için de bir ışık olur ve bir değişiklik yapmayı düşündüğünüz sırada karşınıza çıkar bu yazı…
Ve tabii keyifli röportaj için tekrar teşekkürler Çağ Rical…
Öncelikle yogaya nasıl başladınız?
Yogaya 98 yılında babamın evin salonunda yaptığı yoga hareketlerini görerek basladım. İlk 8 yıl olabildiğince okumaya, temelini anlamaya ve temel pozlarla bedenimi tanımayla uğrastım. Sonra uygulama konusunda daha da derinleşmeye ve dersler vermeye basladım. 2006`dan bugüne kadar hem eğitimler alarak hem de eğitimler vererek yola devam ettim.
Yogayı yaşamınızın merkezine almak nasıl bir süreç gerektiriyor? Çevrenizin buna ilgisi nasıl oldu?
Gerçek anlamda tümüyle yogaya odaklanmaya basladığım yıl 2004 yılıydı. Epey bir süre çevreme yogayla münasebetimin çok azını yansıttım. Bundan 10 yıl önce yoga bugunkü kadar popüler değildi. Kendime sakladım.
Eğitmenlik yaparken öğrencilerinizi neye göre seçiyorsunuz?
Eğitime öğrenci alırken sadece yeterli vakti ve ilgisi olup olmadığına bakıyorum. Bir de tabii majör fiziksel sorunu olup olmadığına. Seçim ise hangi öğrenciyle devam edeceğim noktasında oluyor. Yaratıcılığa yatkinligi, yoganın ruhunu sezen anlayan uyanıklığı, spontan öğrenme becerisi ve hayatındaki gerçeklerle ilişkisi gibi özelliklere bakıyorum.
Yakın zamanda eğitimleriniz başlayacak, bu eğitimlerin temeli ne üzerine, kısaca bahseder misiniz?
Eğitimlerim bedendeki hislerle tanışma üzerine kurulu. bedeni hisseden, duyumsayan, algılayan ve algıladıklarının farkında olan bir bilinç durumuna geçiş benim için öncelik. Bunun için bazı enstrümanlar kullanıyoruz. Bunlar yoga pozları, nefes farkındalığı çalışmaları gibi. Bu benim için o kadar spirituel bir süreç ki; tüm uçucu sözel mistisizm arayışlarının altında daha derin bir sözsüz duyum dilini anlamaya basladığımız yer. bu tür bir uyanıklık gerçek bir spiritüel yaşamın başlamasına vesile oluyor. Henüz basit düzeyde bedeniyle ve zihniyle ilişki kuramamış insanların tanrıyla ya da mistik güçlerle ilişki kurmaya calışması bana göre değil. o yüzden eğitimlerimde teorik bilgiyi minimize ederek, mümkün olduğu kadar sinir sistemini guvenli biçimde uyandıran ve öğrencinin kendiyle ilgili keşif ve farkındalık süreçlerinin önünü açan, zaman ve alan tanıyan bir eğitimi sunmayı tercih ediyorum.
Yoga eğitmeni olmadan önce yapılması gereken veya uyulması gereken bir takım şartlar var mı, nelere dikkat etmeliyiz?
Yapmanız gereken tek şey bedeninizle irtibat kurabileceğiniz bir takım hareketleri, nefes farkındalığı çalışmalarını rutin halde uygulamak. Gerisi zaman içinde gelir. Kesinlikle uyulması ya da uyulmaması gereken kurallar koyan ve uyulmasını isteyen bir hoca değilim. Bu tip kuralların öğrenciyi bir şeylerden alıkoyarak ya da mecbur ederek yönetmeye calıştığını kontrol etmeye çalıştığını düşünüyorum. Kişiyi seçimlerinde özgür bırakmak ve yaşamlarına müdahil olmamak bana daha yakın bir tarz. İstedikleri kadar işin içine giriyorlar. İşin içine itilmiyor ya da zorla orada tutulmuyorlar. Bunun bir faydası olmaz ve bu güvenli de değil.
Yogayı yaşam merkezinize koyarken yiyecek ve içecek seçimleriniz ne yönde oluyor. Özellikle Türkiye`de bu konuda sıkıntı yaşıyor musunuz? Sağlıklı ve istediğiniz şekilde yiyecek içecek bulma konusunda?
Bu cok engin bir konu. Beslenme ve bununla ilişkili olarak sindirim metabolizması yoga ve ayurveda alanlarında en önemli konulardan biridir. Herkesin kendi bünyesine, yapısına uygun bir beslenme ve sindirim yapısı var. Bu zaman içinde farkındalık geliştirilecek ve uzmanlarla çalışarak düzenlenebilecek bir konu. Benim de kendi beslenme ve sindirim için dikkat ettiğim bir çok şey var. Zaten dikkat etmezseniz sürekli rahatsızlık çekersiniz. gaz, kabızlık, şişkinlik, mide yanması, hazımsızlık ve bunların kronikleşmesi halinde doğabilecek başka problemler… Türkiye`de her şeyi bulabiliyorsunuz. Sorun olmuyor. Beslenme kültürü de büyük ölçüde lezzet odaklı. Bu, hayattan tat alma adına iyi bir şey ama eğer lezzet odaklı yaşarsanız ihtiyacınız olmayan şeyleri ihtiyacınız olmadığı miktarda yiyip rahatsızlanırsınız.
Peki evde kendi başımıza yoga yapabilir miyiz, günlük çalışma hayatı olan insanlara nasıl tavsiyelerde bulunursunuz? Kısa süreli olarak kendilerini tazeleme yöntemleri nasıl olmalı?
Evde kendi başınıza yoga yapmak bence çok faydalı ve değerli. Sadece size ait bir zamanda bedeninize ve ruhunuza saygı duyup, kulak vermeye başladığınız bir ortam yaratıyorsunuz. Bir süre güvendiğiniz bir hocayla çalışıp kendi başınıza yoga yapabilir hale geldikten sonra evde yoga uygulamaya başlayabilirsiniz. Ya da bir eğitime katılarak tum detaylarıyla yogayı öğrenir, ömür boyu her yaşta güvenle sürdürebileceğiniz bir yoga uygulaması öğrenip buna ek olarak da eğitmen olursunuz.
Ofis çalışanları için de yogayı çok faydalı buluyorum. Bence en yakın tanınmış yoga merkezine gidip günlük yaşamlarında kullanabilecekleri bazı bilgiler ve teknikler öğrenebilirler. Ya da dediğim gibi, daha derinlemesine öğrenmek ve hayatlarına almak isterlerse yoga hocalık eğitimine gelerek bu ihtiyacı giderebilirler. İlla sonunda eğitmenlik yapmak gerekmiyor.