Ana SayfaYazarlarKÖTÜ VAR MI Kİ İYİ ŞEYLER DÜŞÜNEYİM?

KÖTÜ VAR MI Kİ İYİ ŞEYLER DÜŞÜNEYİM?

Yaşamımızı düşüncelerimizin yönettiğini kabul edersek; midemiz de, bedenimize yiyecekler aracılığı ile , sinyaller gönderir ki; bunlar, genellikle biz daha onları yerken düşüncelerimizle çoktan şekillenmişlerdir bile. Ya bize yarayacaklardır ya da yaramayacaklardır!

Ne şekilde düşünürsek düşünelim aslında onun hükmüne gireriz. Onun toplu bilincin anlam verdiği şekilde iyi-kötü tanımlama içermesi ise kocaman bir illüzyon-sanal oluşum yaratır. Bana göre de ; beslenme tercihimize göre, yediklerimiz, bedenimize verdiğiniz komutlarla aynı etkiyi yaratır.
Yaşantımızda bizi etkileyen tüm oluşlar, düşüncelerimizin hükmünde gerçekleşiyor ise; o halde düşüncelerin patronu kim? Ya da soruyu söyle sorsam nasıl olur? Düşüncelerin bir Tanrısı var mıdır? Buradan haraketle de devam etsem; yiyeceklerin bir Tanrısı var mıdır?
Bizim dışımızda bir olan bir varlığa inancımız devam ettiği sürece bu sanal Tanrılar, daima bize hükmedeceklerdir. Düşüncelerin gücünü bizim kontrolümüzün dışına verdiğimiz zaman; bu, kaynaktan uzaklaşmamız ve başımıza gelenleri kadercilikle ilişkilendirmemiz anlamına gelecektir. Oysa bilinmeyene karşı (Tanrı) korkularımız yüzünden, kendimizi ve etrafımzı kontrol ve manipüle ederiz. Bu sebeble de; kendimizi, kendimiz tarafından aşağıya çekme gücü ile dualite tuzağına itmişiz oluruz. Dualite ( gücünü sanal olan güce teslim etmek ve iki karşıt inanışda ( Tanrı ve insan ikilemi) yaşamak) bir oyundur ve en önemli kuralı da; bir şeyleri varmış-olmuş-bitmiş gibi göstererek illüzyon yaratmaktır.
Kendi farkındalığında kadercilik anlayışından çıkan bir kişi; yaratıcı imgelemede esas olanın, olan herşeyin kendinin ve bütünün hayrına olduğunu bilir. O; bu noktada, herkesin ortak iyiliği için bir şeyleri istemektir. Yaşamımızda olmasını istediğimiz, bizi rahatlatacağını düşündüğümüz bir şeyi gerçekleştirmek için; gerçekleşmesini istediğimiz şeyi ya da durumu olmasını istediğimiz biçimiyle hayalimizde canlandırabiliriz. Hatta hayalimizde de, bu durumun sevinçlerini, heyecanlarını, güzelliklerini yaşayabiliriz. Bu, her ne düşünürsek düşünelim kendi kontrolümüzde ve merkezimde gerçekleşiyor olacaktır.
Bu anlamı ile yediğimiz yiyeceklerin de bize dokunma ihtimalleri de ortadan kalkacaktır. Daha önce bize dokunacağını zannettiğimiz bir yiyeceğin yan etkilerini düşüncelerimizle nötrleyebiliriz. Herşey diğer bir şeye bakış açısı ile güçlenir ya da etkisiz olur. Seçim tamamen bizim nereye odaklanacağımız ile alakalıdır. 
Son olarak bu yazımda, özellikle toplu bilincin yiyecek Tanrısı çikolata olduğu için Çikolatalı Vegan Kek tarifini  verdim. Çikolata sevmeyen sanırım sayıca çok azdır. Ve bana dokunuyor yemeyeceğim diyenler de keza öyledir. Çikolata öyle sevimli ve tahrik edici bir besindir ki; insanları eşsiz lezzeti ile birbirine yaklaştıracak sihire de sahibtir. Ne dersiniz böylesi bir tadı bizim düşüncelerimizin arasına en sağlıklı en güçlü besindir tanımlamasına sokmasaydık eğer; acaba yasaklılar listesinde olsaydı; hani bazı yiyeceklerin sonradan anlaşılan faydaları gibi uzun süre onu da hapsettiğimiz için asırlarca mahrum mu kalırdık? Çikolatanın bu inanılmaz küresel gücü idda ederim ki; yeryüzünde hiç bir besinde yoktur. Ortak zevkimizi değişik tadlara büründürerek, bireysel bağımlılar yaratmasının en başta düşüncelerimize sokularak başladığını fark edecek olursak sanırım etkisi daha iyi anlaşılır.
Ben çoğu zaman en yakınlarımın çikolatayı düşünerek yaşadığını biliyorum. Zararlarını düşünerek yiyen birine de rastlamadım. Zaten dengesiz bir şekilde yenmesine rağmen bu bağımlılığın asla korkutucu olmaması gerçekten düşünce mucizesidir. ‘’Ben, çikolata yediğim zaman mutlu oluyorum.’’ Bilim adamları da `seratonini açığa çıkarıyor“ diyerek, çikolatanın yararlarını desteklemeleri mutluluk kavramına kesinlikle gölge düşürmüyor. Dolayısı ile mutluluk düşüncesi, sezgisel bilişe geçerek bedenimize “her şey yolunda“ mesajını veriyor. Bu mesajla beslenen bedenimiz, çikolatanın sayesinde kendi gerçek mutuluğuna adım atmış oluyor…
En son ne zaman sevdiğiniz yiyecekleri yediğinizde ve her hangi bir işle ilgili bir şey yaptığınızda, sonucunu düşünmeden “ben bunu yaparken mutlu oluyorum“ dediniz ve düşüncelerinizin esaretinden kurtularak kendinize doğal bir oluş hali-sezgisel yaşama izin verdiniz?
Düşüncelerin gücü bu kadar önemli ise; ben evrenin bana doğal olarak sunduğu tüm besinleri büyük bir şükran duygusu ile kutsuyorum…Onurlandırıyorum…Kendimi şifalandırıyorum…Onlar, bunun için var ve ben yan etkilerinin düşüncelerim vasıtası ile oluştuğunun farkındalığında onları, yemeden hemen önce arındırıyorum ve nötrlüyorum…Bunu hayatımın tüm oluşumlarında da yapmaya devam ediyorum…  
 
                                                             ÇİKOLATALI VEGAN KEK
 
 
MALZEMELER
2 ya da 2.5 su Bardağı Kepek ya da Tam Buğday Unu
1 pk TOFU
¼ SU Bardağı Soya Sütü
1 tatlı kaşığı vanilya         
1 paket kabartma tozu
2 Yemek Kaşığı kakao
½ Su Bardağı Agave nektarı ya da Stevia toz (şekerlerinden her hangi biri ya da Splenta(  ama pek tercih etmem, diabet varsa ancak önerebilirim) ( Kekin en son aşamasında tadına bakarsanız şekeri az gelmişse rahatlıkla biraz daha ekleyebilirisiniz)
1 Tatlı kaşığı hindistancevizi tozu+ üstüne serpmek için 1 yemek kaşığı
2 Yemek Kaşığı Zeytinyağı
 
YAPILIŞI
1-Tofu’yu mikserde şeker ile birlikte karıştırın.
2- Karışıma süt ve zeytinyağını ekleyin.
3- Ardından (kıvamını bozadan daha koyu olacak şekilde) ununu ekleyin. ( 2 ya da 2.5 su bardağı- ununa göre)
4- Vanilya ekleyin
5- Kakao ekleyin
6- Hindistancevizi tozunu ekleyin
7- Kabartma tozunu ekleyin
8- Önceden ısıtılmış fırında 180 derecede yaklaşık 40 dakika pişirin.
 
Not. Fırından çıkarınca isteğe bağlı olarak üstüne şeker ile birlikte eritilmiş %99 kakao oranlı çikolatayı sürebilirsiniz.. Son olarak da üzerine hindistancevizi tozunu üstüne serpin ve kimseler görmeden kendinize extra bir dilim ayırmayı unutmayın…
Afiyet Olsun.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI