Ana SayfaYazarlarMermerin gömlek hali

Mermerin gömlek hali

    Marble &Co tasarımcısı Rabia Turgay ile pazar günü hem biraz sohbet ettik hem de sabah kahvemizi beraber içtik. Tasarımlarını çok beğendiğim ve zamansız parçalar olarak gördüğüm gömlekleri hakkında minik bir söyleş hazıladım sizin için. Umarım siz de keyif alarak okursunuz:)

    Tasarım hikayen nasıl başladı?

Mimarlık eğitimimi tamamladıktan sonra 4 sene kadar bu alanda çalıştım, Daha çok şantiye üretim sahalarında yer aldım ve çeşitli malzemelerle farklı dokularla birebir çalışma olanağım oldu. Bu süreçte ilgi alanım sürekli modaya, daha küçük ölçekli  ürünlerde tasarım yapmaya kayıyordu ve tekstil sektöründeki eksiklikler neler, ne yapılabilir, mimari etkiler bu alanda nasıl vurgulanabilir; sürekli bir sorgulama içine girdiğimi fark ettim. Bu durum beni oldukça heyecanlandırıyordu ve böylelikle bir süre sonra mimarlığa ve yapı üretimlerine olan ilgim bütünüyle kayboldu diyebilirim. 
Mimarlıkta büyük yapısal ölçeklerle uğraştığınız için kontrol çoğu zaman kaybolabiliyor ve o an önemsiz gibi görünen fakat aslında tüm çözümlemelerin ve kalitenin ortaya çıktığı minik detaylar atlanabiliyor. Mükemmeliyetçi bir yapım olduğundan dolayı bu bir süre sonra tatminsizlik yaratmaya başlıyor. Ve sanki ürün sizin dışınızda, olması gereken bir akış içerisinde tamamlanıp bitiriliyor. Ve iş bitiminde o kadar çok kalemden geçip revizyona uğrayabiliyor ki, tasarımdan kopma noktasına gelebiliyorsunuz. Moda üretiminde her detay, en ufak ince ayrıntısına kadar sizin elinizden çıkıyor. Daha kontrollü ilerliyor, ve koleksiyon oluştuğunda evet diyorsunuz, bu oldu.:) Ve duyduğunuz tatmin tarif edilemez oluyor. 
Görsellikten öte hissederek tasarlıyorsunuz. Kumaşlara dokunarak, dikiş yerlerine milimine kadar karar vererek… Mimarlıkta dışardan izlerken üretimi, bu alanda o üretimi yaşıyorsunuz, sizi sanki tüm dış dünyadan koparıyor ve tamamen içine alıyor. İşte bu duygu bağımlılık yaratıyor. Uyuşturucu gibi aslında. Ya da meditasyon da diyebilirim. Bir şeye odaklanarak diğer her şeyi olan biteni unutuyorsunuz. Hayal ediyorsunuz, görsel imgeleme ile bir dünya yaratıyorsunuz. Farklı, güzel…
 
 
 
Marble&Co nasıl ortaya çıktı?
 
Moda alanında çalışmaya başlamadan önce bir müşteri olarak sürekli gözlem ve sorgulama süzgecindeydim. Her sezon yeni koleksiyonlar oluşuyor, hızlı üretim/tüketim talebiyle çeşitlilik her geçen gün artıyor… Türkiye geneline baktığımda bu kadar çok çeşit olmasına rağmen aslında her şey birbirinin tekrarı gibi…İşin içine girmeye başladığınızda bunu farkediyorsunuz. Kültürümüzün getirdiği karma zenginlikten ötürü diyebilirim. Renk, aksesuar gösterişi çok seviyoruz toplum olarak. Bu insanımızın kişisel iç dünyasından da kaynaklanan bir tercih aslında. Sürekli bir kaos hali, herkes heyecanlı, stresli, hareketli. 
Eskiden beri sadeliğin verdiği güzellikten yana olduğum için çoğu zaman bu kadar karışıklığın içinde kayboluyorum, yoruluyorum. Her ne kadar gösteriş, süs güzel ve albenili görünse de, aslında insanları gizliyor. İnsanlar kendilerini öne çıkarmak isterken aslında gerçek güzelliklerini kapatıyorlar. Kuzey Avrupa ülkelerinin özellikle İsveç ve Danimarka stillerinin hayranıyım diyebilirim. Bir o kadar sade, bir o kadar şıklar. Ve hepsi kendileri gibi, oldukları gibi güzeller. Türkiye sektöründe ise bu tarzı benimseyen, daha sade yalın yaklaşan bir markanın eksikliğini duyuyordum. Ve insanlara belki böyle bir markayı ulaştırabilirsem bir farkındalık yaratıp yaratamayacağımı da görmek istedim açıkçası. 
Markanın ismi ise mermerden geliyor. Mimar olarak çalıştığım zamanlarda beni en çok etkileyen, duruşuna ve görselliğine hayran olduğum malzeme mermerdi. Hangi mekana uygulanırsa uygulansın, tüm etkiyi üzerine çeken, konsepti bir anda minimalize eden bir taş mermer. Doğal yapısı ve sağlamlığı, aynı zamanda da yarattığı zarif doku büyüleyici. Mermercilere plaka seçimine gidildiğinde tek bir malzemenin bu kadar yoğun bir zenginlik sunabilmesi, her bir plakanın farklı bir doku yaratabiliyor olması, ve bunun tamamen doğasından kaynaklanması doğal yaratımın eşsiz bir kanıtı. Bizler yaratıyoruz bir şeyler; evet… Fakat doğanın kendini var ederken ki yaratıcılığıyla bence hiçbirimiz boy ölçüşemeyiz…
Sadece ondan esinlenebiliriz. Markanın ana fikri “Moda doğadan doğar” anlayışı da bu şekilde doğmuştur. 
Mermer işçiliği büyük bir hassasiyet ve titizlik gerektirir. Ne kadar sağlam, sert ve zarar görmez bir duruş da sergilese, oldukça kırılgan ve hata kabul etmeyen bir süreçtir. Ufak bir darbede çatlayabilir, yere biraz hızlı bırakıldığında kırılabilir. İnce bir çalışma gerektirir. Dikkat ister. Emek ister. Gömlek üretimini de buna çok benzetiyorum. Hassas çalışılması şart bir parçadır. Çok fazla detay parçası olduğundan her birinin muntazam şekilde dikilebilmesi emek gerektiriyor. Kalıp gibi durması, yaka formlarının simetrisini koruması… Mermer gibi gömlekler yapmak kolay bir süreç değil:)
 
 
Neden sadece gömlek?
 
Piyasada çeşitli gömlekler olsa da doğru kalıpları bulmak, içinde kendinizi rahat hissedebileceğiniz kaliteli, özenli üretilmiş seçenekler yok denecek kadar az ki gömlek en klasik parçadır. Ve vazgeçilmezdir. Şu zamana kadar gömleğin yakışmadığını duyduğum kimse yok. Hem formal resmi bir görüntüsü, hem de şık bir stili vardır. Her gün ve günün her saati kullanılabilen, insana kendisini güzel hissettiren bir parça gömlek. Aynı zamanda sade stili destekleyen yalın duruşuyla kişiyi ve güzelliğini ortaya çıkarıyor. Marka olarak gömlek bu sebeple tercihimiz. 
Yaratım açısından da çok fazla detayı ve parçası olduğundan sonsuz bir alternatif sunuyor. Zamansız olduğu için modası geçti kavramı da bu aşamada geçerliliğini yitiriyor. Sürekliliği olan, alıp ertesi sezon rafa kaldıracağınız bir tasarım katiyen ortaya çıkmıyor. Eskiyene kadar giyebiliyorsunuz ve kurtarıcınız her zaman günün sonunda gömlek oluyor.
 
Desenlerinin ilham kaynağı nedir?
 
Desenlerdeki başlıca ilham kaynağı mermer ve onun zengin dokusu. Her bir parçası farklı bir doku yaratabildiği için sonsuz bir yaratıcılık imkanı sunuyor.
Ayrıca mimari diğer öğelerden ve onların dokularından da etkileniyoruz. Ve tabiki doğadan… Mermerin özüne indiğiniz zaman deniz canlılarının kabuklarından oluştuğunu farkedersiniz. Yani tamamen canlı organik bir yapısı var. Bu doğuş süreci sizi doğanın derinlerine çekiyor. Keşfetme öğrenme arzusu uyandırıyor. O kadar canlı naif bir kabuktan bu kadar güçlü sert renkli; mermerin oluşması… Organik her türlü form son sezonumuzdan sonra desenlerimize yansıyor olacak diyebilirim. 
 
 
 
Marble&co tasarımlarına nereden ulaşabilirz?
 
www.marbleandco.com sitesinden sipariş verebiliyorsunuz. İstanbul da Bilstore mağazalarında satılıyor. Kanyon-Zorlu-Akasya-Aqua, Ankara Bilstore, Antalya Terracity, İzmir Agora.
Adana’da Masskara Boutique, Bursa’da Güzel Bir Gün Butik, Alaçatı’da Bashaques Concept Store, Bursa’da Monk Butik’te de bulabilirsiniz. 
Ayrıca online olarak Lidyana.com ve 365ist.com’da da bulmanız mümkün. 
 

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI