ERTESİ GÜN SENDROMU

Tabii ki alkolden bahsediyorum… Arkadaşlarla iki drink almak, sevgiliyle birer kadeh şarap içmek romantik romantik, kalabalık bir grupla rakı masasında iki tek atmak… Ne güzel şeyler, şeyler de bahsedilen sayılarda kalabilince güzel. Kız kıza muhabbet ederken o şarap neden o kadar fazla gidiyor, sevgilinle iki kadeh içiver işte 6 kadeh ne?! Peki ya rakı sofraları… 5 duble rakı içilir mi arkadaş kız halinle, nereye içiyorsun…
Tüm bu abartmalar Cuma Cumartesi olsa yine anlarım da hafta içi nereden çıktı 🙂
Eskiden Cuma gecelerinin bir anlamı vardı benim için, “aa cuma gelmiş haydi bişiler içelim”di onun güzelliği. Ve fakat, özellikle iş yerim Beşiktaş’ta olduğundan beri hafta içlerim daha yoğun hale geldi. Hafta sonu geldiğinde ise resmen dinlenir oldum.
En kötüsü de ertesi sabah işe gitmek üzere kalktığında o başın fıldır fıldır dönüyor olması… gözlerdeki inanılmaz ağırlık, uyuma isteği, her yere yatak muamelesi yapmak ama hiç yatamamak, 80 derecelik vücut sıcaklığı… Tam bir kabus değil mi? Bir an önce mesai bitse de eve gitsem kafası, üstüne bir de hayır diyemeyeceğin bir organizasyon çıkması… 
Evet, tüm bu yazdıklarım hayattaki diğer sorunlar yanında komik kalmış olabilir. Ama bazen insanın en büyük derdi akşamdan kalma olduğu gün içinde yaşadıkları olabiliyor 🙂 Tüm bu sorunların çözümü ise nedir biliyor musunuz? Deniz.