Sürekli ertelediğimiz ve bizi gün boyu strese sokan “yapılacaklar listemiz”, zamanla o gün hatta o hafta için bir kabusa dönüşebiliyor. Gün içerisinde küçük ya da büyük fark etmeksizin işerimizi ertelemek giderek gözümüzde büyümesine ve başlanmasının imkansız bir hal almasına sebep oluyor. TikTok, pek çok konuda çözüm ürettiği ve trendleri yakaladığı gibi, bu konuya da uzun soluklu bir çözüm getirerek “scary hour” trendi adını veriyor.
Kapak: @itiscarine
“Scary Hour” trendi nedir?
Trend, belirli bir saat belirleyerek, stres, endişe ve “daha sonra yaparım” düşüncesiyle ertelenen tüm işleri bu bir saat içinde tamamlamayı hedefliyor. Sosyal medyada hızla popülerleşen bu yaklaşım, kısa süre içinde geniş bir kitle tarafından benimsenerek üretkenlik açısından oldukça etkili ve başarılı bulundu. Pek çok kullanıcı, bu yöntemi uygulayarak erteledikleri görevleri daha verimli bir şekilde tamamladıklarını vurgulamaya başlayan videolar paylaştı.
Peki, trend neden bu kadar ses getirdi?
Stresli veya kaygılı hissettiğimizde, üretkenliğimiz azalır ve yeni bir işe başlama motivasyonumuz düşer. Bu durum, küçük bir görevi bile gözümüzde büyüterek daha fazla endişeye odaklanmamıza neden olur. İşleri ertelemek, başlangıçta bizi stresten uzaklaştırıyormuş gibi hissettirse de, yapılması gerekenlerin aklımızın bir köşesinde sürekli var olması, stresimizi artırarak bir kısır döngüye yol açar.
Bu noktada, bizi harekete geçirmeyi amaçlayan “scary hour” yöntemi devreye giriyor. Bu yöntem, bir kez işin başına geçtiğimizde stresin yerini rahatlama ve verime bırakarak, birden fazla görevi art arda tamamlayabileceğimizi vurguluyor. Bu nedenle, üretkenliğimizin en yüksek olduğu zaman dilimini belirlemek ve bu süreyi işlere odaklanmak için kullanmak, günün geri kalanında stresten arınmamıza ve görevlerimizi bitirmenin getirdiği huzuru yaşamamıza olanak tanır.
“Scary Hour” trendini nasıl uygulayabiliriz?
Bu trendi hayatımıza adapte etmek her ne kadar kolay ve kuralsız görünse de, bazen çalışma fikrine alışmak beklenenden daha zor olabilir. İlk adım olarak, gün boyunca sürekli stres içinde olmak yerine, yalnızca bir saat boyunca stresin yoğunlaşmasının hem ruh sağlığımıza hem de işlerinizi tamamlama sürecine daha faydalı olduğunu kabul ederek işe başlamalıyız. Ardından, bu yöntemi bir kez uyguladığımızda, aslında ne kadar verimli olduğumuzu ve gözümüzde büyüttüğümüz işlerin düşündüğümüz kadar zorlayıcı olmadığını fark edebiliriz. Bu farkındalık, hem üretkenliğimizi artıracak hem de işlerimize daha kolay adapte olmamıza yardımcı olacaktır.
TikTok kullanıcıları, “scary hour” trendini daha uygulanabilir hale getirmek için önemli noktaları vurgulamayı ihmal etmiyor. Trend, temelde işleri halletmek için bir saatlik bir odaklanma süresi sunuyor gibi görünse de, bu yöntemi kendi iş akışımıza göre uyarlamak tamamen bizim kontrolümüzde.
İlk olarak, gerçekçi olmak ve bir saat içinde tamamlanabilecek görevleri seçmek oldukça önemli. Süre açısından daha fazla çaba gerektiren veya sınırlarımızın üzerinde olan işlere başlamak ve yetiştirememek, motivasyon kaybına ve verimliliğin düşmesine yol açabilir.
Bir diğer önemli nokta ise, küçük görevlere kısa süreler tanımak. İlk 15-20 dakikada bir işi tamamladığımızda, motivasyonumuz artar ve sonraki görevler için hem zihinsel hem de fiziksel olarak kendimizi daha hazır hissederiz. Bu nedenle, 15-20 dakikalık aralıklarla birkaç görev belirlemek, verimliliği artırmak açısından etkili bir yöntemdir.
“Scary hour” trendi, işlere başlamanın bitirmenin yarısı olduğunu bize hatırlatarak, gün boyu stres yaşamak yerine görevlerimizi “korkutucu bir saat” içinde halletmenin ne kadar faydalı ve kolay olduğunu gösterir. Küçük bir adım bile atmak, görevleri günlerce, haftalarca ya da aylarca ertelemekten çok daha rahatlatıcı bir deneyim sunar.
Benzer bir diğer yazı >>>>> Kendinizi motive etmenin 5 kolay yolu
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
