Ana SayfaSağlıkSinüzit aylarını yaşıyoruz

Sinüzit aylarını yaşıyoruz

Tüm dünyada oldukça yaygın görülen sinüzit özellikle kış aylarında artan viral üst solunum yolları hastalıklarının uzaması halinde sık sık tekrarlayarak müzminleşmiş sorunlara yol açabiliyor. Sinüziti olan pek çok hastanın bu tekrarlamalar sırasında hayat kalitelerini bozan burun tıkanıklığı, burun ve geniz akıntısı, baş ağrısı, öksürük, halsizlik, dikkat kusuru gibi yakınmaları olduğunu belirten Nişantaşı KBB Grubu Uzmanı Doç. Dr. Erhun Şerbetci  “Genellikle bir nezle veya griple birlikte veya sonrasında da sinüzit gelişebilir. Bu durumda sinüslerde iltihabi süreç başlar. Hastalarda burun tıkanıklığı, alın ve yüz bölgesinde ağrı ile koyu kıvamlı sarımtrak-yeşil burun akıntıları olur. Her hastanın fark edemediği geniz akıntıları da çoğunlukla görülür.” dedi.

Herkesin hayatında birkaç kez sinüzit ile karşı karşıya kalabileceğini belirten Şerbetçi, ancak sık sık sinüzit geçiren hastalarda mutlaka düzeltilmesi gereken bir durum olduğunu da sözlerine ekledi. Şerbetçi, “Sinüzitlerin çoğu “Akut Sinüzit” tir, yani kısa sürede tıbbi tedavi ile iyileştirilebilir. Ancak bazen altta yatan anatomik yapısal sorunlar, alerji, çevresel veya ailevi başka durumların varlığı nedeniyle sinüs kanallarının tıkandığı yada iyi çalışmadığı durumlarda, tıbbi tedaviye rağmen sinüzit kronikleşebilir” diye konuştu.
ÇOCUK SİNÜZİTLERİ İHMALE GELMEZ
Erişkinlerde çok iyi bilinen sinüzitin çocuklarda da sık rastlanılan önemli bir hastalık olduğunu fakat çoğu kez gözden kaçırılarak ihmal edildiğini belirten Erhun Şerbetçi “Çocuklarda bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben hastalık 10 günden uzun sürüyorsa artık bu bir sinüzit atağıdır. Genelde müzminleşmeyen çocuk sinüzitleri kış aylarında tekrarlayarak devam eder yaz aylarında ise genellikle geçer. Olağan koşullarda çocuklar büyüdükçe sinüzit atakları azalırken kalıtsal eğilimli çocuk sinüzitleri ise küçük yaşlarda başlar ve sık sık tekrarlar yada sürekli hale gelir ve yaşıyla beraber düzelme göstermez” şeklinde konuştu.
Nezle ve grip sonrası gelişen akut sinüzitler dışında, sinüzitin çok sık tekrarladığı durumlarda veya tıbbi tedaviyle geçmeyen kronikleşmiş sinüzitlerde sinüslerin boşalmasını engelleyen başka hastalıkların araştırılması gerektiğini söyleyen Şerbetçi,  alerjik nezle, sigara kullanımı veya kimyasal maddelerle temas ve burun dokularının yani mukozanın şişmesi, işlevsel özelliklerinin bozulmasının sinüzite eğilim yaratabildiğini belirtti.
KRONİKLEŞMEYEN SİNÜZİT İLAÇLA KONTROL ALTINA ALINIYOR 
Sinüzit hastalığına neden olan anatomik sorunlar, tıkayıcı hastalıklar veya iltihabi koşulların doğrudan endoskopik muayenede teşhis edilebildiğini belirten Erhun Şerbetçi, “Endoskopiyi yapan deneyimli uzman birkaç dakika içerisinde sinüslerle ilgili ileri bilgiyi almış olur. Alın, yanak ve göz arası sinüslerin açıldığı ortak bölge rutin endoskopik burun muayenesi sırasında görebildiğimiz bir bölgedir. Kronikleşmeye eğilimli sinüzitlerde tomografi gibi yardımcı görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Ancak burada hastalığın takibi adına sık sık tomografi çektirmek gerekli değildir.” dedi.
Günümüzde çoğu sinüzit hastalığının ilaçlarla tedavi edilebildiğini belirten Şerbetçi, Akut sinüzit denilen yeni başlamış veya tekrarlayan fakat iyileşen ataklarla seyreden sinüzitlerin doğru teşhis ve uygun ilaçlarla tamamen iyileştirilebildiğini, ameliyat tedavisinin ise sadece müzminleşmiş durumlarda, polipler ve  bazı yapısal eğilimli durumlarda yapıldığını dile getirdi. Sık tekrarlayan,süregen  ve ilaçla tedavilere yanıt alınamayan durumlarda en etkili tedavinin iyi yapılmış endoskopik sinüs ameliyatı olduğunu da belirten Şerbetçi “Endoskopik sinüs cerrahisi sinüslerin temizlenme yollarını açan ve hasta için hafif bir ameliyattır. Teknik olarak iyi bir deneyim gerektiren bu ameliyatlar küçük bir bölgede çalışılmasına karşın tüm sinüslerin temizlenmesini sağlar. Ancak ameliyat tedavisinin yeterli olmadığı sinüzitler de vardır. Bu hastalarda ameliyat sonrası aralıklarla hastaların izlenilmesi ve tekrarlayan burun içi tedavileri başarı için gerekebilir. ” şeklinde konuştu.
EN DOĞAL TEDAVİ DENİZ SUYU İLE YAPILIYOR 
Müzmin hale gelmiş sinüzitlerde hastaların çevreden duydukları alternatif çözümlere sıkça başvurulduğunu halk arasında en yaygın olarak bilinen doğal sinüzit tedavisinin acı kavun denilen bitkinin sulandırılarak burun içerisine damlatılması şeklinde uygulandığını söyleyen Şerbetçi, doktorlar tarafından yapılan tüm uyarılara rağmen bu yanlış uygulamanın hala ülkemizde yapıldığını belirtti. Sinüzitin doğal tedavisinde en etkili yolun deniz suyu yada tuzlu sularla burun içerisinin yıkanması olduğunu söyleyen Şerbetçi  “Bir bardak içme suyuna bir çay kaşığı doğal tuz (rafine edilmemiş tuz- kaya tuzu) ve yarım kaşık bikarbonat konulup karıştırılarak bir şırınga ile burun boşluğunu günde bir veya iki kez yıkamak özellikle müzminleşmiş akıntılı sinüzitlerde işe yaramaktadır. Ancak bu uygulamayı çok uzun süre yapmak doğru değildir. Genellikle 1 haftadan fazla yapmamak gerekir. Ayrıca buhar solumaları da sinüslerin açılmasına yardımcı olabilir” dedi.
SİNÜZİTİN GÜNCEL  DOĞRU VE YANLIŞLARI
Sinüzit geçmez:   YANLIŞ
Sinüzit zararsızdır: YANLIŞ
Sinüzitin ilaçla tedavisi yetersizdir: YANLIŞ
Sinüzit ameliyatı başarısızdır: YANLIŞ
Sinüzit ameliyatı zordur: YANLIŞ
Her sinüzit aynıdır:  YANLIŞ
Her sinüzit ameliyatı aynıdır: YANLIŞ
Sinüzit basit bir hastalık değildir: DOĞRU
Sinüzitin değişik şekilleri vardır: DOĞRU
Sinüzit mutlaka tedavi edilmelidir: DOĞRU
Sinüzitin tedavisi çeşitlidir: DOĞRU
Sinüzit tedavisi basit değildir: DOĞRU
Her sinüzitin tedavisi aynı değildir: DOĞRU
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI