HAYALLERİMİZ VE ELDE ETTİĞİMİZ GERÇEKLERİMİZ!
Bu ay 18 Haziran 2016’da bizi hem kolektif, hem de bireysel olarak sarsacak, hayallerimizin ne kadar gerçekçi, gerçeklerimizin ne kadar hayal olduğunu bizlere içsel sıkıntılarla gösterecek olan Neptün- Satürn karesi devreye giriyor..
Satürn Gezegen olarak form ve kesinlik ister. Bizim büyümemiz ve gelişmemiz için sınırları fark etmemizi ve yaratmamızı şart koşar. Zira amaçlarımıza ve görevlerimize ulaşmamız için sorumluluğa ve deneyimlere ihtiyacımız vardır. Satürn sabrı, adanmayı amaçlar. Her şeyin aslında mükemmel bir zamanlamadan, zamanı iyi kullanmaktan ibaret olduğunu bizlere göstermeye çalışır. Ne kadar çok çalışırsan, o kadar karşılığını alırsın der. Satürn gezegeninin doğasında şans diye bir şey yoktur. İnsan ancak yaptıklarıyla, ürettikleriyle, verdiği mücadele ve gösterdiği sabırla şansı yaratır. Karmanın efendisi olarak, bu dünyada yapmamız gereken işleri, zorunlulukları, tamamlamamız gereken görevlerimizi bize gösterir. Beynimizin sol tarafıdır o. Gerçekçi, mantıklı, dünyacı ve mühendis.
Onun doğasına aykırı bir yapıda bulunan Neptün gezegeni ise, birliği ve bilinci temsil eder. İdeallerin, sezgilerin, hayallerin gezegenidir o. Tanımlanamaz, sınırlanamaz, kalıplaşamaz. Yüksek hayal gücünün, fedakarca davranışların, akışkanlığın, vazgeçişin, egolardan kurtulmanın, ilahi olanla bütünleşmenin, ilhamın tarafını tutar. Bütünün hayrına kendini kurban etmekle ilişkilendirilir. Her şeyin göründüğünün dışında, gerçekten olduğu şeklini kavramamıza yardımcı olur. Satürn’ün aksine Neptün zamansızlığı, şeffaflaşmayı, mekansızlığı, sınırsızlığı anlatır. Algılarımızı açar, olasılıkları çeşitlendirir. Buradaki olay kendiliğinden gelişen, farkındalıkla daha fazla yol alan bir olma halidir. Beynimizin sağ tarafıdır o. Hayalci, yaratıcı, ilham veren ve mistik.
Farkındaysanız, bir yandan ilhama, hayal gücüne, diğer yandan bu hayal gücünün gerçek hayata geçirilmesi için zamana, mekâna, sınırlara ihtiyacımız var. Bu etkileşimlerden bir tanesinin haritamızda eksik olması, bizi bir tarafta toplayacak ve öbür taraftan mahrum edecektir. Sol beynimizi fazla kullandığımızda, yaratıcılıktan eksik kalacağımız gibi, sadece sağ beynimizi kullandığımızdaysa, gerçek hayata adapte olmakta zorlanmamız kaçınılmazdır. Hayata yaklaşımımızda çok katıysak, sadece sonuç odaklıysak, Neptün bizi yumuşatabilir ve kendimizi akışa bırakmayı öğretebilir. Tam tersi fazla hayalci ve sorumsuzsak, Satürn bize sorumluluklarımızı ele almayı gösterebilir.
Şimdi Satürn ve Neptün gezegenlerinin çalışma prensiplerini ve hayatımızda neyi temsil ettiklerini öğrendikten sonra bu yıl 18 Haziran ve 10 Eylül tarihlerinde kesinleşecek olan bu ikilinin sert açılarını konuşabiliriz.
18 Haziran öncesi bir hafta ve sonrası bir hafta olmak üzere, yaklaşık 2 hafta boyunca hayatımızda bazı karmaşalar, çözülmeler, hayat akışında sıkıntı ve problemler bizi cesaretsizliklere ve hayal kırıklıklarına sürükleyebilir. ( Aynı etkiler 10 eylül 1 hafta öncesi ve sonrası devrede olacak)
Gerçeklerimiz hayallerimizle çakışabilir. Hayallerimizin karşılığında elde ettiklerimizi gördüklerimizdeki memnuniyetsizliğimiz ruh halimize yansıyabilir. Yolunda gitmeyen konularla ilgili vereceğimiz kararlar için panikle, suçlulukla, tatminsizlikle hareket edebiliriz. Depresyonik etkilere, negatif karmalara, anksiyeteye, suçluluk korkularına karşı dikkatli olalım. Bizi en fazla zorlayacak duygular, kontrolü kaybetme korkusu olacak. Sorumluluklarımız çözülebilir, dağılabilir. Endişelerimiz, korkularımız kendimize olan güvenimizi kısıtlar. Biz güvenimizi kaybettikçe, daha da açmaz durumlar içinde kendimizi bulabiliriz.
Yağlar, madenler, boğulmalar, hava koşullarının ekstrem olması, intihar bombaları, suikastlar ve katliamlar artabilir. Petrol fiyatları, taşımacılık, deniz taşımacılığı, yurtdışı bağlantılı işler, ithalat, ihracat, uluslararası ticaret, hukuk ve piyasalar anlamında da sıkıntılar oluşabilir. Din ve haklar, geleneksellik ve liberallik arasındaki çatışmalar çoğalabilir. Garip sağlık semptomlarına açık olacağız. Nefes alamamak, yaşama arzumuzu yitirmek, kendimizi değersiz görmek, 40 yaş üzerindeysek bazı fiziksel sıkıntılarla karşılaşmak bizi zorlayabilir.
DEĞİŞİM İÇİN UYGUN BİR DÖNEM DEĞİL!
Satürn bir yandan bizi şekillendirmeye çalışacak ama hayatın sadece siyah veya beyaz olmadığını Neptün sayesinde göreceğiz. Kutuplaştığımız noktaları çözmekte üstüne olmayan Neptün, aslında yanlış veya doğru bir şeyin olmadığını, herkesin herkesle teması olduğunu bizlere öğretecek. Eğer bu noktayı iyi kavrarsak bu etkiden ve yaşayacağımız psikolojik dramlardan daha doğru bir şekilde kurtulabiliriz. Değişim için uygun bir dönem değil. Bu süreçte sabretmek, temeldeki soruna odaklanmak, müzik, dans gibi kreatif alanlara yönelmek, bilincimizi kuvvetlendirmek işimize yarayabilir. Defansif ve düşük bir ruh halinde olacağımızdan büyük başarılar ve ilerlemeler beklememeliyiz.
Bu etkiden Balıklar, İkizler, Başaklar ve Yayların, 2. 10 günlük diliminde doğanlar ve elbette Satürn yönetimindeki Oğlaklar daha fazla etkilenebilirler. Bu etkiyi hem Haziran ayının 2. yarısında, hem de Eylül ayında hayatımızda daha fazla hissedeceğiz.
Bu etki geçtiğimiz sene 26 Kasım 2015’te İkizler burcu Dolunay’ıyla beraber sahneye çıkmıştı. Hatırlarsanız Teog sınavlarında birçok sıkıntıya ve öğrencilerin ve ebeveynlerin kendilerini zorlamalarına sebep olmuştu. 2016 yılında da 20 Haziran’daki kritik derecedeki Yay Dolunay’ıyla birleşiyor. Üniversite Sınavına girecek olan öğrencilerimize kendilerini suçluluk duygusundan ve korkulardan arındırmalarını tavsiye ediyorum. Elde ettikleri sonuç, istedikleriyle örtüşmeyebilir ama bu zorlayıcı açıların üstüne çıkarlar ve beklentilerini gerçekçi bir noktaya çekerlerse o zaman sıkıntılar geride kalacaktır. Unutmayalım bunu hayatımız için hepimiz yapmalıyız….