İstanbul, 1 Aralık 2009- Lüks ürünler segmentinde dünyanın lider markaları arasında yer alan Prada, ilk mağazasını İstanbul’un büyüleyici Nişantaşı semtinde, Abdi İpekçi Caddesi’nde, 10 Aralık’ta gerçekleştirdiği kokteyl resepsiyon ile açtı.
Prada, Türkiye’yi Avrupa ve Asya arasındaki ilgi çekici bir basamak olarak değerlendirip, bölgede büyük bir gelişme ve büyüme potansiyeline sahip bir Pazar olarak nitelendiriyor. Bu projeyle Prada, büyük beklentisini yaşama geçirerek, şehrin en lüks butiklerinden biri olan 1000 metrekarelik mağazasını açtı.
Mimar Roberto Baciocchi tarafından tasarlanan mağaza, iki giriş kapısı ve siyah mermer kaplama ile çerçevelenmiş dört vitriniyle göz kamaştırıyor. İki katlı, bin metrekarelik mağaza, muhteşem mimarisiyle, Nişantaşı’ndaki binalar arasında hemen ön plana çıkıyor. Mağazanın vitrin tasarımları, farklı malzeme ve renklerin kullanılmasıyla karakterize edilmiş. Kadın koleksiyonlarına ayrılan bölüm, çelik ve fildişi renginde Saffiano derisi ile tasarlanırken, erkek koleksiyonlarının olduğu bölüm, pelesenk ağacından ve parlak çelik döşemeler ile tasarlanmış. Mağazanın her iki ucunda, bronz aynalar ile aynı hizada, siyah mermerden tasarlanmış iki merdiven, mekana çarpıcı bir görünüm kazandırıyor.
Dünyadaki tüm Prada mağazalarında olduğu gibi bu yeni mağazanın dekorasyonunda da aynı tonlar dikkat çekiyor. Pastel yeşil tonundaki tavan ve duvarlar ile buğday tonlarındaki kadife oturma birimleri ve bej halı, mükemmel bir uyum sergiliyor. Mağazanın tasarımı, bronz cam duvarlara yerleştirilen cam ve çelik vitrinler ile tamamlanıyor. Mağazanın zemin katında, zarif bir sunumla çanta, aksesuar ve ayakkabılar sergilenirken, birinci katında kadın ve erkek koleksiyonları yer alıyor.
Prada Grup hakkında…
Prada Grup İstanbul’daki ilk Miu Miu mağazasını geçtiğimiz Temmuz ayında İstinye Park alışveriş merkezinde açtı. Türkiye’deki ikinci Prada Mağazası’nın İstinye Park alışveriş merkezinde 2010’un ilk yarısında açılması planlanıyor.
Prada: Yaratıcılık, modernlik, yenilikçilik
Markanın moda, iletişim, mimari, sinema ve sanat alanlarında çeşitli projelerine ışık tutan bir yeni kitap.
Bu kitabın amacı Prada’nın modadan iletişime, mükemmeliyete ulaşmaktan teknik gelişmeye, mimariden sanata kadar çok yönlü bakış açılarını gözden geçirmek ve ortaya koymaktır. Tüm bu nitelikler bir araya gelerek Prada’nın dünya üzerindeki fikir ve yeniliklere olan ilgisini ve Prada’nın moda, lüks ve stili sürekli, giyim eşyası, ayakkabı ve çanta üretiminin ötesinde olan bir merkezsel proje olarak algılandığını göstermektedir.
Dünyanın, toplumun ve kültürün dikkat ve ilgi ile gözlenmesi Prada’nın yaratılığı ve modernliğinin esasıdır. Bu gözlem Prada’yı butik ve Showroom’ların fiziki kısıtlamalarının ötesine itmiş, uzak ve farklı dünyalarla etkileşim kurmasına neden olmuş, doğal ve adeta modadan uzak bir moda yaratmasına olanak sağlamıştır.
Miuccia Prada ve Patrizio Berteli
Prada, 5 Kasım 2009 tarihinde, şirketin son altmış yılda moda, mimari, sinema ve sanat alanlarındaki deneyimsel ve zaman zaman çığır açan aktivitelerini belgeleyen yeni bir kitap çıkarttı. Kitabın tanıtımı Prada’nın Milano Galleria Vittorio Emanuele II’deki tarihi mağazasında, dünya çapında seçilmiş Prada mağazalarında ve New York, Tokyo ve Los Angeles’daki Prada Epicenters’da gerçekleştirildi.
Kitap, aynı zamanda bir kronolojik belgesel olmakla birlikte, modaevi tanımının kısıtlığına karşı gelerek bir yaratıcı girişimi anlatmaktadır. Tasarımcı Miuccia Prada ve Girişimci Patrizio Berteli arasındaki ortaklık moda ve aksesuardan başlayarak fotoğrafçılık, reklam kampanyaları, etkinlikler ve davetler, iç dekorasyon, endüstriyel tasarım, teknik gelişme, mimari, sanat koleksiyonu ve sergilemesi, yayıncılık, hayırseverlik ve ötesine kadar uzanmıştır.
Miuccia Prada ve Patrizio Bertelli tarafından tasarlanan ve derlenen 708 sayfalık kitap New York City 2 * 4’ten Michael Rock ve Sung Joong Kim’in yaratıcı katkılarıyla gerçekleştirilmiştir. Kitabın konsepti şirketin tüm yaratıcı çıktısına bakarak tasarım stüdyosu ve atölye arasındaki bağı, fotoğrafçılar, tasarımcılar, mimarlar ve film yönetmenleriyle olan yoğun işbirliğini, geniş kapsamda sanat ürünleri alımı, sanat vakfı ve yeni bir müzenin yapılanmasına kadar olan bağlantıyı ortaya çıkarmaktadır.
Kitap şirketin tarihçesinin anlatımı ile başlamakta ve iki kısımda oluşmaktadır. Birinci kısım şirketin işlemlerine, dinamiğine, tasarım ve sergileme stratejilerine ayrılmıştır. Inside bölümünde sürekli birlikte çalıştıkları ünlü fotoğrafçı Brigitte Lacombe’un fotoğraflarıyla şirketin detay çalışmaları görüntülenmektedir. Bu bölümde kısa şirket belgeseli filmlerden alıntılarda showroomlar, fabrika detay çalışmaları, Miuccia Prada tasarımları, 3885 değişik ‘görüntü’, en ünlü çanta ve ayakkabı tasarımlarının kolajları ve podyumdaki görüntülere yer verilmiştir. Bu bölüm Prada metodolojisi ve tasarım stüdyosunun farklı kültürünü de ortaya koymaktadır.
Kitabın diğer kısmı Outside Prada’yı dıştan bir bakış açısı ile ele almaktadır: mimari, etkinlikler, partileri sergiler, filmleri ve hatta, Amerika Kupasını kapsayan toplumsal görüntüler… Bu toplumsal kısım New York ve Los Angeles’daki Prada ‘epicenter’ mağazalarının Rem Koolhaas / OMA, Tokyo Epicenter’ın Herzog & de Meuron tarafından gerçekleştirilen tasarımlarını ‘Trembled Blossoms’ (Titreyen Çiçek Filizleri) adlı bir kısa film projesini, Koolhaas’ın Seul’daki radikal ‘Prada Transformer’ pavilyonunu ve Japon manga kahramanı için tasarlanan kostümü içermektedir. Kitapta ayrıca Prada’nın sokaktaki görüntüleri, kırmızı halı üzerindeki ünlü simalar ve hayranları tarafından Prada hakkında eBay’e yazılan çeşitli yazılara yer verilmiştir.
Reklam, bir marka ve müşteri kitlesi arasındaki genel bağ olduğundan Inside ve Outside kısımları arasındaki Prada reklam kampanyalarına da özel bir bölüm ayrılmıştır. Bu bölümde 1987 yılından itibaren gerçekleştirilen ve dünyanın en ünlü fotoğrafçılarının çalıştığı Prada kampanyalarının önemli bölümlerine yer verilmiştir.
Son bölüm bağımsız Fondazione Prada’ya ve Miuccia Prada ile Patrizio Bertellini’nin geniş kapsamlı sergi ve yayıncılık girişimlerine çok ünlü çağdaş sanatçılar ile birlikte oratay çıkardıkları farklı işlere ayrılmıştır. Kitap gelecek için önemli bir planla sona ermektedir: Milano dışında yapılanması öngörülen ve Rem Koolhaas tarafından tasarlanmakta olan yeni bir müze….
Kitap 2009 Kasım itibarı ile dünya çapındaki Prada mağazalarından, prada.com’dan ve kitapçılardan temin edilebilir.
PRADA grubu
Mario Prada tarafından 1913 yılında Milano’da kurulan ve yıllar boyu gelişerek bugünkü haline gelen şirket ,tasarım,planlama ,üretim,dağıtım,satış gibi tüm üretim safhaları ve iletişim üzerinde doğrudan kontrol ilkesi üzerine oturtulmuştur.
Bu konuda Prada Epicenters dünyanın en prejtijli mimari ödülü Pritzker’in sahibi ünlü mimarlar Herzog & de Meuron ve Rem Koolhaas ile birlikte çalışmışlardır.
Miuccia Prada
1979 yılında kadın ayakkabı koleksiyonu , birkaç yıl sonra da kadın hazır giyim ürünleri piyasaya sunuldu. Miuccia , 1993 yılında yaratıcılığının yeni bir ifadesi olarak Miu Miu markaısnı yarattı.Aynı yıl erkek giyim koleksiyonu ,erkek hazır giyim ,ayakkabı ve aksesuarları da Prada koleksiyonuna dahil oldu.
Patrizo Bertelli
Patrizio Bertelli 1946 yılında avukat bir ailenin çocuğu olarak Arezzo’da dünyaya geldi. Bologna Üniversitesi’nde mühenrislik eğiimi gördükten sonra Arezzo’da gelecekteki girişimciliğinin ilk adımı olan kemer ve kadın çantası imalatı yapan küçük bir şirket kurdu.
Patrizio 1977 yılında Muiccia Prada ile tanıştı ve kısa süre sonra Prada deri ürünlerinin üretimi ve dağıtımı konusunda anlaşma yaptı. Bu anlaşma çiftin profesyonel ve özel yaşamlarındaki birlikteliklerinin (daha sonra evlendiler) başlangıcı oldu ve Prada Grubu’nun başarılarının devamını getirdi.
‘Tessuto vela’ materyalinden üretilen ilk kadın çantaları 1978 yılında piyasaya sunuldu. Bu özel sofistike naylon materyal kısa sürede markanın sembolü ve moda ikonu haline geldi.bir yıl sonra 1979 yılında ilk Prada kadın ayakkabıları beğenilere sunuldu.
Seksenlerde ve doksanlarda Prada hızlı büyüdü, genişledi ve yeni ürünlerini piyasaya sürdü: 1988 yılında yeni bir kadın giyim koleksiyonu, 1993 yılında Miu Miu markasının tanıtımı ve Prada erkek giyim koleksiyonunun piyasaya çıkışı… 1997 yılı başında ‘kırmızı çizgi’ ile kolayca tanınan Linea Rossa spor giyim tasarımları Prada’nın tatil ve spor giyim çizgisi olarak sunuldu.
Patrizio Bertelli’nin toplum, moda ve piyasadaki değişiklikleri, kişilerin hayallerini ve isteklerini önceden algılama yeteneği, onu marka imajını yeniden yaratmaya ve şirket için yeni dayanak noktaları bulmaya yönellti. Patrizio tüm bunları şirket dinemiklerini değiştirmeden, yüzyıla yakın şirket geçmişini, geleneğini ve teknik bilgisini son derece yenilikçi bir anlayışla harmanlayarak gerçekleştirdi. Patrizio çalışma yönetimini de değiştirip, her safhada geçerli olacak son derece hassas bir kalite kontrol ağı geliştirdi. Daha sonra bu yöntem tüm sektör tarafından benimsendi.
Bu yıllar içinde Prada uluslararası genişleme politikası ile büyük şehirlerde ve tanınmış turist merkezlerinde butikler açmaya yöneldi. 2009 yılının Temmuz ayı itibarı ile şirket Grup tarafından doğrudan kontrol edilen 253 butiğin sahibi oldu.
Tüm bu ticari girişimlerin yanı sıra Patrizio Bertelli’nin eşi ile paylaştığı pek çok kültürel ilgi alanı bulunmaktadır. Bunun sonucunda sinema, felsefe ve mimari konularında çağdaş sanat sergileri ve diğer kültürel aktiviteleri düzenleyen veya sponsorluk yapan ‘ Fondazione Prada’ ortaya çıkmıştır.
Patrizio Bertelli’ye 2000 yılı Ekim ayında Floransa Üniversitesi tarafından işletma dalında Fahri Doktora verildi.
Patrizio Bertelli tutkulu bir yelkenci olarak 1997 yılında dünyanın en ünlü yelken yarışı olan Amerika Kupası’na İtalya adına ‘Luna Rossa’ adlı yatın katılmasına öncülük etti. 2000 yılında ‘Luna Rossa’ yatı ile Amerika Kupası öncesi yapılan Louis Vuitton Kupasını kazandı. Luna Rossa 2003 ve 2007 yılında tekrar Amerika Kupası yarışlarına katıldı ve 2007 yılında Louis Vuitton Kupası finaline kalmayı başardı.
2006 yılında ‘Time dergisi’ Patrizio Bertelli ve Miuccia Prada çiftini dünyada en sözü geçen 100 çift arasında gösterdi.