Le Meridien İstanbul Etiler `de Oscar Gecesi Etkinliğimiz

Geçtiğimiz Pazar akşamı biz Trendus ve InStyle editörleri için biraz daha farklı bir akşam oldu. -Gece, hatta sabah da diyebiliriz aslına bakarsanız; yazının devamında bunun nedenini siz de anlayacaksınız.-

Biz her sene Trendus ve InStyle editörleri olarak Oscar Töreni’ni Amerika ile aynı anda, yani sabahlara kadar izliyoruz. Bunun nedeni de, siz okurlarımız uyandığında; Trendus.com ve instyle.com.tr’de, bu mecraların sosyal medya hesaplarında ve maillerinizde göreceğiniz Oscar haberleri ile karşılaşmanız! Yani biz istiyoruz ki tüm okurlarımız tek bir tık ile; Oscar’ın kazananları kim olmuş, kim ne giymiş, en pahalı mücevheri kim takmış, Oscar Töreni’nde beklenmeyen durumlar olmuş mu, Jennifer Lawrence sahneye çıkarken düşmüş mü vs. gibi tüm haberleri olabildiğince hızlı bir şekilde öğrenin.

Tüm bu işlere, gece 1:00’de başlayıp, sabah yaklaşık 7:30 civarına kadar halletmek takdir edersiniz ki çok kolay bir eylem değil. Fakat itiraf ediyoruz, bu sene Le Meridien İstanbul Etiler ’in bizi ağırlaması, işlerimizi oldukça kolaylaştırdı; üstüne üstlük kıskanacağınız bir hale bile getirdi!

O güne geri dönecek olursak..

Pazar akşamı Trendus ve InStyle editörleri olarak Le Meridien Istanbul`a doğru yola çıktık. Bizim için ayrılan, 30. kattaki muhteşem suitimize eşyalarımızı bırakıp, yemek için La Torre Restaurant’a indik. Oscar gecesi etkinlğimize özel olarak hazırlanmış menülerden ana yemek seçimimizi yaptık. Başlangıç, ana yemek ve tatlıdan sonra, restoranın keyifli atmosferinden biraz daha faydalanmak için ve tabii biraz da uyku açmak için, çay/kahve servisi rica ettik. Bu sırada Oscar tahminlerimizi yapıp, Leonardo bu sene alır mı almaz mı, hak ederek mi alır yoksa Akademi ‘vereyim de kurtulayım’ dediği için mi alır tartışmasını sonuncu kez yaptık.

Biz sohbete dalmışken otelin en üst katında yer alan L’Eclipse Bar’ın misafirsever barmenleri, bizler için hazırladıkları kokteyller ile bizlere sunum yaptılar. Bu bir çeşit ‘gelin yukarıda sizi bekliyoruz’ mesajıydı. Biz de mesajı aldık. Lezzetli kokteyllerimizin tadına bakıp, üst kata, L’Eclipse Bar’a çıktık.

Muhtemelen muhteşem bir manzara bizi bekliyordu; fakat hava şartlarının gazabına uğradık. 2 köprü manzaralı barda, görebildiğimiz tek şey sis bulutları oldu. Ama biz buna üzüldük mü, tabiî ki hayır.. Çünkü mutlu olmak için birden çok sebebimiz zaten vardı: iyi çalan bir dj, keyifli bir ortam, lezzetli kokteyller, aşağıda bizi bekleyen harika bir suit ve iyi vakit geçirdiğimiz ekip arkadaşlarımız!

Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığımız o süre zarfının dolduğunu, içimizden biri fark edinceye kadar hesap edemesek de, içimizdeki iş aşkı ile odamıza indik. -Herhangi bir kinaye yok, bu işi gerçekten severek yapıyoruz! – Odamızda bizi karşılayan, üzerinde lezzetli ikramların bulunduğu masa, Le Meridien İstanbul Etiler’in misafirperverliğini bize bir kez daha gösterdi! Başta akşam yemeğinde yediklerimiz ve barda tattığımız kokteyllerden, bunların hiçbirine yerimizin olmadığına üzülsek de, gecenin çok ama çok uzun olduğunu düşününce, hepsinin tadına bakmamız için yeterli süremizin olduğuna karar verdik. Öyle de oldu.

Otel yetkilileri teknik açıdan da bize her imkanı sunduğu için, ne internet kullanımında herhangi bir sıkıntı yaşadık, ne de priz kapma yarışına girdik.. Herkes kendisi için en uygun çalışma ortamını yarattıktan ve tabii gecenin başından beyne gerekli sinyali yollamak için, en sertinden filtre kahvelerimizi de hazırladıktan sonra, Oscar Töreni için hazırdık!

Haydi biraz daha samimi olalım; bu geçiş bu kadar çabuk olmadı. Malum güzel bir oda, büyük bir yatak, biraz eğlenmek bizim de hakkımızdı! Sosyal medya hesaplarımızdan, bu gece pijama partisi vereceğimizi bir şekilde duyurmalıydık.. Şaka bir yana gerçekten de birkaç eğlenceli fotoğraf çekip, Oscar törenini Le Meridien Istanbul Etiler Hotel’de izleyeceğimizi neredeyse hepimiz “takipçilerimize” duyurduk. Bu görevimizi de başarıyla tamamladığımıza göre, artık tam anlamıyla Oscar için hazırdık!

Kırmızı halı töreni başlayınca, keyfimiz iyice yerine geldi. 6 editör bir arada olunca, törende görülen elbiselere yapılan yorumlar da oldukça çeşitli oluyor tabi.. Marka tahminleri, olmuş mu olmamış mı tartışmaları da başladıktan sonra, masada bizi bekleyen lezzetli atıştırmalıklara göz kırpmaya başlamıştık..

Saatler ilerledikçe, laptoplarımıza daha da fazla gömüldük. İşini halleden, nefes alma bahanesi ile odanın boylu boyunca uzanan, keyifli terasına çıkıp biraz sisli havayı seyredip içeri giriyordu. Hoop masadan bir atıştırmalık daha atıp, göreve devam!

Böyle bir döngü içinde devam ederken, günün aydınlandığını fark ettik. Artık sis biraz daha azalmıştı ve 30. kattaki odamızdan İstanbul’u seyredebiliyorduk. Tam uyusak mı uyumasak mı ikilemine düşmüşken, birimiz yatağa kafasını koydu. Koydu ve bir daha kaldıramadı! Yumuşacık yastıklar ve ultra rahat bir yatak, böylesine bir gecenin en güzel ödülü oldu.

Uyandığımızda gecenin değerlendirmesini yapmak için tekrar toplandık. Gözümüzde büyüyen Oscar gecesi;  Mad Max’in ıvır zıvır kategorilerin hepsinde ödül alması, Leonardo’nun EN SONUNDA Oscar’ı kazanması, Spotlight’ın En İyi Film olması gibi şaşırtan sonuçlar, bizi gece boyunca dinç tutan etkenlerden birkaçı olmuştu. Tabii tüm bunların yanı sıra bizim için hazırlanan masadaki yiyecek ve içeceklerin hızlı tüketimi de aynı şekilde bir etkiyle bize geri dönmüştü.

Sonuç olarak bazı senelerde zulüme dönüşen Oscar gecesi etkinliğimiz, bu sene neşe içinde geçti diyebiliriz! Yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızda bir gece geçirdik.. İkramlar, servis, güleryüz, konfor ve daha birçok şey, bizim otelden mutlu bir şekilde ayrılmamızı sağladı.

Biz de buradan Le Meridien Otel’e bizi ağırladıkları için teşekkürü bir borç biliyor ve en kısa zamanda L’Eclipse Bar’ın muhteşem manzarasını da deneyimleyebilmek için, Le Meridien İstanbul Etiler`i tekrar ziyaret edeceğimizin haberini şimdiden veriyoruz!