Zaman zaman kendimizi başarılarımızı, başarısızlıklarımızı, fiziksel görünüşümüzü ya da hayatımızın diğer yönlerini başkalarıyla kıyaslarken bulabiliyoruz. Ancak bu davranış biçimi süreklilik kazandığında, duygusal sağlığımızı olumsuz etkileyerek uzun vadede fiziksel sağlığımızı da tehdit edebilecek ciddi sonuçlara yol açabilir. Üstelik, yalnızca kendi içsel değerlendirmelerimizle sınırlı kalmayıp, ailemiz, arkadaşlarımız ya da sosyal çevremiz tarafından da bu tür kıyaslamalara maruz bırakılabiliyoruz.
Kapak: @hannaschonberg
Çoğu insanın günlük hayatında karşılaştığı ve genellikle önemsemediği bu durum, çözüme ulaşmadığı sürece, zamanla kişisel gelişim sürecinde ciddi bir engel haline gelir. Sürekli mutsuzluk, tatminsizlik ve değersizlik hissi, bireyin kendi yaşamını yaşamak yerine başkalarının hayatına odaklanmasına ve hatta onların hayatını yaşamaya çalışmasına neden olabilir. Bu tür bir zihinsel tutum, bireyin kendine yabancılaşmasına ve hayatta ilerlemesine engel olabilir.
Peki, kendimizi başkalarıyla kıyaslama eğiliminden nasıl uzaklaşırız? Sizler için derledik.
Kıyaslama konusunda farkındalık kazanın
Bu konuda da diğer tüm konularda olduğu gibi, ilk adım farkındalık kazanmak olmalıdır. Kendinizi başkalarıyla kıyasladığınızı ve bunun uzun vadede ciddi sonuçlar doğuracağını kabullenerek işe başlanmalı ve daha sonrasında kendimizi kıyaslama anlarında yakalayarak gözlemlemeliyiz. Kendi hayatınızda, işinizde veya görünüşünüzde başkalarıyla yarışıyor gibi hissettiğinizde, bu düşünceleri fark etmek kilit noktalardan biridir. Farkındalık, kıyaslama döngüsünü kırmada ilk ve önemli bir adımdır.
Odak noktanıza kendinizi yerleştirin
Her şeyden önce, kendinize odaklanmayı öğrenmelisiniz. Kendi hedeflerinizi, hobilerinizi ve ilgi alanlarınızı önceliklendirmek, hem sağlığınıza hem de başarınıza katkı sağlayacak en önemli adımlardan biridir. Eğer sürekli başkalarının başarılarını takip ediyor ve kendi yaşamınızı ikinci plana atıyorsanız, odak noktanızın siz olmadığını fark etmelisiniz. Kendi başarılarınız, başarısızlıklarınız, yaptığınız hatalar ve hedeflerinize her gün biraz daha yaklaştığınız anlar, hayatınızda ne kadar ilerleme kaydettiğinizi gösterir. Bu ilerlemeyi daha net görebilmek için başarılarınızı yazılı olarak not almayı deneyebilirsiniz. Böylece, başarılarınızı somut bir şekilde gözlemleyerek kendinize olan güveninizi artırabilir ve motivasyonunuzu güçlendirebilirsiniz.
Sosyal medya kullanımına dikkat
İçinde bulunduğumuz dijital çağ, birçok avantaj ve dezavantajı da beraberinde getiriyor. Beden ve güzellik algısı, body shaming, sonu gelmeyen filtreler derken sosyal medyada gördüğümüz “mükemmel” cilt ve fizik görüntüleri zaman zaman moralimizi bozabiliyor. Ayrıca, insanların yalnızca en mutlu, başarılı, eğlenceli ve keyifli anlarını paylaşması, gerçeklik algımızı zedeleyerek bizi kıyas yapmaya yönlendirebiliyor. Bu noktada, sosyal medyada karşılaştığınız içeriklerin yalnızca insanların seçilmiş anlarını yansıttığını unutmamak önemlidir. Size iyi gelmeyen içerik ve hesapları sessize alma veya engelleme seçeneklerinizi değerlendirebilir, ihtiyaç duyduğunuzda sosyal medya kullanımınızı kısıtlayarak ruh halinize olumlu bir katkı sağlayabilirsiniz.
Gelişim odaklı olmayı unutmayın
Başkalarıyla rekabet etmek, kaçınılmaz olarak kendinizi başkalarıyla kıyaslamanıza yol açabilir. Ancak, eğer bu durum sizi motive ediyorsa, kıyaslama yapmanız gereken tek kişinin yine kendiniz olduğunu unutmamalısınız. Başkalarıyla rekabet etmek yerine, geçmişteki halinizle kıyaslayarak ne kadar ilerleme kaydettiğinize odaklanın. Bu, daha sağlıklı bir yaklaşım olup, kendinizi geliştirme motivasyonu sağlar. Eski halinize göre gösterdiğiniz ilerlemeyi ve gelişimi fark etmek, hem odağınızı kendinize çevirmenize hem de bu gelişimi yöneterek hedeflerinize daha kolay ulaşmanıza yardımcı olur.
Şanslı olduğunuz konuları listeleyin
Düşüncelerimizin çoğu zaman bizi yönlendirmesine izin veririz. Nasıl ve neleri düşündüğümüzün, hayatımızın ne yönde şekilleneceği konusunda önemli bir rolü vardır. Bu noktada, yaşamımızın her alanında negatif durumlardansa pozitife odaklanmamız gerektiğini aklımızda tutmalıyız. Hayatımızdaki istenmeyen durumlara odaklanmak, başkalarının hayatına daha fazla müdahale olmamıza ve zamanla kıyas yapmamıza sebep olur. Bunun yerine, kendi hayatımızda kalarak şanslı olduğumuz konulara odaklanmak önemlidir. Hatta, minnet duyduğumuz şeyleri listelemek ve yazılı bir şekilde görmek, motivasyonumuzu artırarak daha iyi ve huzurlu hissetmemize olanak tanır. Her gün şükrettiğimiz üç şeyi yazmak, zihinsel sağlığımızı destekler ve dikkatimizi kendi mutluluğumuza yönlendirir.
Benzer bir diğer yazı >>>>> “Introvert” kişilerin sosyal hayatını iyileştirecek ipuçları
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
