Johnny Depp verdiği bir ropörtajda aşk ve aile hakkında konuştu.
"Çocuklarımın eğlenebileceği filmler yapmayı daha çok tercih ediyorum. Rango`yuda bu yüzden seçtim. Karayip Korsanları’nda Jack Sparrow koşmak zorunda olduğunda, tuhaf bir şekilde koşması gerektiğini düşünüyordum. Bir keresinde, bir kertenkelenin suyu geçişini seyretmiştim; hayatımda gördüğüm en tuhaf şeydi. Dolayısıyla, ne zaman böyle bir sahne çekecek olsak, içimdeki kertenkeleyle temasa geçiyordum.
Çocukları Disneyland’a götürmek gibi şeyler yapamıyorum, ama Fransa’da onların oyun oynayabileceği, benim basitçe yaşayıp vakit geçirebileceğim, sebzelerimle ilgilenip, güzel bir kitapla rahatlayabileceğim ve günün sonunda bir şişe şarapla keyfime bakabileceğim güzel bir bahçemiz var. Bu, zor bir hayat değil.
Vanessa daha iyi bir insan olmamı sağlıyor!
Paris en sevdiğim yer. Paris’in edebi tarihi, benim için her zaman büyüleyici. Orada kendimi, tuhaf bir şekilde, hiçbir yerde olmadığım kadar evimde hissediyorum.
Vanessa ile tanıştığımdan beri, hayatımda her şeyin ne kadar yolunda gittiğini açıklamak benim için zor. Onun, kim olduğuyla ilgili tamamen rahat olmasını, yalancı bir görünüşü ya da duvarları olmamasını ve rol yapmamasını çok seviyorum. Çok ünlü olduğunda bile, ününün kendisine sahip olmasına izin vermedi, duruşunu bozmadı. Çok tatlı ve doğal. Aynı zamanda, mizah yönü güçlü ve beni kötü ruh hallerimden çıkarabiliyor. Öfkelendiğim şeyleri değişik şekilde görmemi, kendimi kışkırtmamamı sağlayan tek insan. Heyecan verici bir kadın. Daha iyi bir insan olmamı sağlıyor."