- Meme sağlığı konusunda sorulacak çok soru var, ancak öncelikli olarak tüm kadınlara meme sağlığı ile ilgili önereceğiniz stratejik “ilk 5 kuralı” söyler misiniz?
1.Meme kanserinde erken tanı için tarama programlarına uymaları gerekiyor.Öncelikle 20 yaşından itibaren her ay düzenli olarak kendi kendine elle meme muayenelerini yapmalarını ve yılda bir kez düzenli olarak hekim kontrolüne gitmelerini, 40 yaşından sonra tarama mamografilerini çektirmelerini öneriyorum.
2.Meme kanseri ile beslenme ve aşırı kilo arasında önemli bir ilişki vardır. Mevsime ait sebze ve meyveleri ve ağırlıklı olarak beyaz et tüketmeleri gerekiyor. Aşırı olarak karbonhidrat (tatlı, meyve, ekmek, un mamulleri) ve yağlı besinleri almamaları gerekiyor. Vücut kitle indeksi (kilo/vücut yüzeyi karesi) 25 kg/m2 olmalıdır. Bu kolayca hesaplanabilir.
3.Haftada en az 5 gün toplam 5-7 saat egzersiz yapmalıdırlar (günde 5-10 bin adım). Bunun meme kanseri olma riskini %30 kadar azalttığını biliyoruz.
4.Memelerinde muayene sırasında fark ettikleri değişiklikleri zaman kaybetmeden doktorlarına bildirmeleri gerekiyor. Pandemi sürecinde aşılarını yaptırmalarını ve kurallara uyarak doktorlarına gitmelerini öneriyorum.
5.Mümkün olduğunca 30 yaşından önce doğum yapmalı ve 12 aydan daha uzun süre emzirmelidirler. Buna özen gösterilmeli ve doğum ertelenmemelidir.
- Kendi kendine meme muayenesi ne zaman başlamalı ve ne sıklıkla yapılmalı?
Kendi kendine meme muayenesinin 20 yaşından sonra, her ay düzenli olarak yaşam boyu yapılması gerekiyor. Basit hareketlerle kendinizi kontrol etmek, hayat kurtaracak kadar önemli hale gelebiliyor. Meme muayenesi yapmak için en ideal zaman olarak, pre-menopozal kadınlar için adet döneminin bitiminden 4-5 gün sonraki dönemi gösterebiliriz. Menopozdaki kadınlar, muayenelerini ayın herhangi bir gününde yaptırabilir.
- Meme kanserinde erken tanı ve etkin tedavi ile başarılı olma şansı ne kadar arttı?
Meme kanserinde erken tanı ve etkin bir tedavi ile başarı şansı %100’e ulaşmaktadır. Bu sebeple herkesi düzenli kontrole ve taramaya yönlendirmeye çalışıyoruz. Büyük projelerle farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Örneğin NESFIT ile, meme sağlığında farkındalık yaratmayı amaçlayan “Kontrol Sende” projesini 9 yıldır sürdürüyoruz. Bugüne dek yaklaşık 100 bin kadına ulaştık. Meme sağlığında ufak dokunuşlarla büyük değişimler sağlamanın mümkün olduğunun altını çiziyoruz. NESFIT bu yıl da, MEMEDER’in meme sağlığını bilinçlendirme çalışmalarında, 10 bin kadına; erken tanı ve tedavi şansı verecek.
- Kendi kendine meme muayenesi nasıl yapılıyor?
Kendi kendine kontrol; ayna karşısında ayakta, yatarken ve duşta yapılabilir. Muayenenin gözle inceleme ve elle muayene olmak üzere iki bölümü bulunuyor.
- Elle muayene yapmak isteyenler hangi adımları izlemeli?
Elle muayenede memenin kendisi ve meme başları, koltuk altları ve meme altı bölgeler muayene ediliyor. Elinizin üç orta parmağının uç kısımlarının iç bölümleriyle meme başından başlayarak; küçük dairesel hareketler çizerek, baskı şiddetini hafiften kuvvetliye doğru artırarak, dıştan meme başına doğru ve yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya doğru muayeneye başlayın. Sağ meme için sol, sol meme için sağ elinizi kullanın. Memelerinizin tümünü ve koltuk altlarını yoklayarak muayene edin. Aynı muayeneleri diğer göğsünüzde tekrarlayın. Parmaklarınıza vücut losyonu veya sabun sürerek kayganlığı artırabilir, daha rahat muayene edebilirsiniz. Köprücük kemiğinin altından başlayarak, tüm meme bölgesini muayene edin. Elinizi kaldırmadan kaydırarak birbirine paralel dikey çizgiler çizerek veya köprücük kemiğinin altından başlayarak saat ibresi yönünde giderek iç içe geçen daireler çizerek veya meme başında sonlanan oklar şeklinde tüm memenizi muayene edin. Elinizin başparmak ve işaret parmakları arasında meme başını hafifçe sıkarak akıntı olup olmadığını kontrol edin. İlk muayeneler göğsünüzün yapısını tanımanıza yardımcı olur. Daha sonraki muayenelerde farklı, devam eden bir dolgunluk, kitle fark etmeniz durumunda doktorunuzla bağlantı kurun.
Yatarken elle muayene ise en rahat muayene şeklidir. Sırtüstü yatarak yapılabilir. Muayene edeceğiniz taraftaki omuz altına küçük bir yastık veya katlanmış bir havlu yerleştirin. Aynı taraftaki kolunuzu başınızın üstüne koyun. Diğer elinizin 3 orta parmağının yastık bölümleriyle dairesel hareketler çizerek ve baskı şiddetini hafiften kuvvetliye doğru artırarak muayeneye başlayın. Kolunuzu yana koyun, diğer elinizle koltuk altı bölgesini muayene edin. Diğer elinizin baş ve işaret parmakları arasında meme başını sıkarak akıntı olup olmadığını kontrol edin. Aynı muayeneleri diğer göğsünüzde tekrarlayın.
- Gözle inceleme nasıl gerçekleşiyor?
Gözle incelemenin, ayna karşısında yapılması gerekiyor. Gözle incelemede memenin kendisi ve meme başları, koltuk altları ve meme altı bölgeler muayene ediliyor.
Her iki kolunuz serbestçe yanlarda, omuzlar dik olacak şekilde ayna karşısına geçin. Önden ve her iki yana dönerek memelerin büyüklüğüne, simetrisine, derinin rengine, şekline, meme başlarına, meme altı bölgelere, koltuk altlarına bakın; iki meme aynı büyüklükte olmayabilir. Bu normal bir bulgudur. Aynı gözlemi kollarınızı yukarı kaldırdıktan sonra veya her iki kolunuz başınızın arkasındayken tekrarlayın. Bu sırada memeler, meme başları ve koltuk altı bölgelerine bakın. Koltuk altlarında kabarıklık olup olmadığına dikkat edin. Ellerinizi belinize, leğen kemiklerinin üzerine kuvvetle bastırın. Omuzlarınızı hafifçe çıkararak öne doğru eğilin. Önden ve her iki yandan memelerinize bakın. Deride çekinti, çökme olup olmadığına dikkat edin.
Meme derisinde çekinti, deride portakal kabuğu görünümü, kızarıklık, memelerden birinde asimetrik büyüme; meme başlarında çökme ve kabuklanmış lezyonlar olup olmadığına dikkat edin. Herhangi bir farklı bulguda doktorunuzla bağlantı kurun. Meme başlarında tekrarlayan, inatçı, deri değişiklikleriyle birlikte olan yanma ve acımalar, kanserin çok erken habercisi (Paget hastalığı) olabilir.
- Kontrol için doktora ne sıklıkta gitmeliyiz?
Gelişmiş ülkelerde kadınlara; 20-40 yaş arası 3 yılda bir defa klinik muayene öneriliyor. Ancak ülkemizde meme kanseri daha genç yaşta daha sık görüldüğünden biz kadınlarımıza 40 yaşından sonra yılda bir defa, genel cerrahi uzmanına, aile hekimine veya kadın doğum uzmanına muayene olmalarını tavsiye ediyoruz.
- Meme kanserine yakalanma olasılığını artıran risk faktörleri nelerdir?
Meme kanserine yakalanma olasılığını artıran pek çok risk faktörü var. Bu faktörleri; yaş, daha önce meme kanseri geçirilmiş olması, ailesinde daha önce meme kanseri geçiren bireylerin varlığı, daha önce memeden biyopsi geçirilmiş olması, ilk doğum yaşı, ilk çocuğu 30’lu yaşlardan sonra doğurmuş olmak olarak sıralayabiliriz. Ayrıca östrojen hormonu tedavisi görmek, alkol ve sigara kullanımı, uzun süre doğum kontrol hapı ve menopoz hormonları kullanılmış olması ve son olarak da çok yağlı besinler tüketmek, şişmanlık meme kanseri riskini artıran etmenler arasında yer alıyor.
- Kaygı ve stres artışı kanseri tetikleyebilir mi?
Yapılan çalışmalar majör depresyon ve aşırı stresin bağışıklık sistemini baskılayarak kanser riskini artırdığını gösteriyor.
Ailesinde meme kanseri tanısı konmuş birey olanlar risk altında mı?
Akrabalarında meme ve yumurtalık kanseri olan kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri riski artıyor. Özellikle birinci derece akrabasına meme kanseri veya yumurtalık kanseri tanısı konulmuş olan bir kadında meme kanserine yakalanma riskinin ciddi olarak arttığını söyleyebiliriz. İkinci derece akrabalarda meme kanseri olması da riski artırmakla birlikte, risk daha düşük bir düzeydedir. Yakın akrabaların meme kanseri tanı yaşından 10 yıl önce düzenli olarak ultrasonografi ve dijital mamografi çektirmeye başlamak oldukça önemli. Memede kitle, meme başı kanlı akıntısı, deride veya meme başında çekilme gibi belirtiler ortaya çıktığı takdirde, doktora başvurulması gerekiyor.