Ana SayfaRöportajİhtişamlı Haute Couture'ların Tasarımcısı Mehmet Korkmaz

İhtişamlı Haute Couture’ların Tasarımcısı Mehmet Korkmaz

Mehmet Korkmaz'la röportaj için Nişantaşı'ndaki showroomunda buluştuk. Müşteriler o kadar yoğun ki, Mehmet'i zar zor aralarından alıp başladım sohbete. Konuşmaya başladığınızın ilk beşinci dakikasında onun gerçek bir işkolik olduğunu çok rahat anlıyorsunuz. Oldukça mükemmeliyetçi, ince eleyip sık dokuyan bir moda tasarımcısı. İşine aşkla bağlı desem gerçekten abartmış olmam.. Showroom'da ne kadar elbise varsa neredeyse hepsi elinden geçmiş. Evet gözünü kapatıp emanet ettiği takım arkadaşları var, fakat başta da dediğim gibi "mükemmeliyetçi"lik bunu gerektiriyor. İçi rahat etmediği için, yurt dışına bile zor çıkıyormuş. Gerisini siz düşünün…

Şöyle bir durum da var. Mehmet Korkmaz liseden sınıf arkadaşım. (Açıkçası aynı sınıftayken bu kadar maharetli olduğunu bilmiyordum 🙂 ) Arkadaşlığı bir kenara bırakıp röportaja başlıyoruz. İlk sorum tabi ki de bu işe ne zaman ve nasıl başladığı? 

Ne zamandan beri bu işi yapıyorsun?
Orta okuldan beri çalışıyordum hatta o dönemlerde tiyatro kostümleri bile hazırlıyordum. Küçüktüm ve gerçek bir iş gibi görmüyordum. (Gerçek bir iş gibi görmediğinden, lisede bu durumundan haberimiz yoktu diye geçiriyorum içimden)

Peki markanı ne zaman yarattın?
Markam 4 yıldır var. Ondan öncesinde yerli firmalara koleksiyon danışmanlığı ve ondan sonra 2.5 sene bir ispanyol gelinlik firmasının ekibinin başındaydım. Ama o ekip İspanya’ya gitmeye karar verdi ve ben gitmek istemedim. Burada kalıp kendi markamı kurdum. İlk koleksiyonum ardından 2 defile yaptım ve talep gördükten sonra kendi atölye ve showroomumu açtım.

Tek tasarımcı sen misin? Başkaları da var mı?
Bir tek ben varım, her şeyle ben ilgileniyorum. Yeri geliyor kendim dikiyorum, zaten 14-15 saatim atölyede geçiyor. Ekibimi seviyorum, güveniyorum ama senelerdir her şeyi kendim yapmak alışkanlık oldu hala öyle devam ediyor.

İnternette satışın var mı?
İnternette satışım yok ama online da satışa uygun bir kıyafet de yok. Haute couture yapıyoruz sonuçta.

Tasarımlarını yaparken kimden ilham alıyorsun? Ellie Saab esintileri var sanki..
Evet, o da gelinlik ve haute couture’dan geldiği için tarzımız benziyor. Ben hazır giyim tasarımcısı değilim. Özellikle ilham aldığım biri yok ama pskiolojik durumuma göre şekilleniyor. Normalde gece çiziyorum ve gündüz de hayata geçiriyoruz. Şu anda bir hazır giyim koleksiyonu hazırlıyorum ama yine beni yansıtıyor. Yine elbise grubu. Daha mini davetler, kokteyller, lansmanlarda hayat kurtaracak şeyler gibi düşün..

Fashion Week düşünüyor musun?
Hiçbir zaman ön gündemimde olmadı ama olumsuz da karşılamıyorum. Talepler var, müşterilerim neden olmadığımı soruyor. Aceleci değilim, kalite düşkünü biriyim. Her şeyin en tepesini yaptıktan sonra bazı şeyler olabilirim diye düşünüyorum. Doyumsuz ve mükemmeliyetçiyim. Hiçbir zaman tatmin olmuyorum, hep daha iyisini istiyorum ama müşterilerden gelen olumlu yorumlar beni biraz olsun rahatlatıyor. Şu anda kurumsal bir tasarım markası olmak istiyorum. Ayakkabıyı da, aksesuarı da yapmak istiyorum. Haute couture hep olacak ama günlük hayatta da giyilebilecek kıyafetler olsun; kabanlar, krepe elbiseler ama yine beni yansıtacak.

Özel dikim gelinlik yapıyor musun?
Özel dikim gelinlik çok yapıyorum. Geçen kış 70’e yakın gelinlik diktim. Önümüzdeki yaz için şimdiden siparişlerim var.

Tasarımlarını giyen ünlüler var mı?
Özellikle son koleksiyondan sonra editör ve stylistler çok tercih ediyor. O yüzden dergiler oldukça kullanılıyor. Mesela en son Tuba Ünsal ile kullanıldı. Stilistler için özel tasarımlar da yapıyoruz. 1-2 günde bir şeyler diktiğimi biliyorlar bende kıramıyorum. Müşterilerin ürünlerle mutlu olacağını bildiğim için yapabildiğim her şeyi yapıyorum. 1 gün içinde özel istek üzerine elbise bile diktim. Ticari kısmının yanında bu algı beni besliyor.

Senin sevdiğin tasarımcılar, markalar neler?
Dior, Yves Saint Laurent ikiside yaşamıyor ama mezarlarını görmek isterim:) Şu anda Tom Ford’u çok seviyorum. Kendime çok benzetiyorum; o da günde 2-3 saat uyuyormuş. O 55 yaşında, ben o yaşa geldiğimde nasıl olucam merak ediyorum. Ve Ellie Saab tabii ki, onun da duruşunu çok seviyorum.

'Çok sevdiğim tasarımcılar olsa da tamamen birine benzemek istemem. Pazarları bile çalışıyorum, seve seve geliyorum işe. Eskiden çok pozitif, sosyal bir çocuktum ama yaşadıklarımdan sonra 17-18 yaşlarımda değiştim. Hem tasarımcı hem iş adamı olmalısınız. Herkesle farklı konuşmak gerekiyor, kurumsal bir marka yaratmak istiyorum. İşkoliğim.' diyor. Ben de cevap olarak. Evet Mehmet, lisede sınıfın en komik çocuğu sendin diye destekliyorum 🙂

Peki son olarak yeni neler var elinde?
Ben aslında hiç atölyeden çıkmayı sevmiyorum. 2017-2018 haute couture koleksiyonunu hazırlıyoruz mesela şimdi. Mart’ta çıkmasını bekliyoruz çok heyecanlıyım!

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI