Mevsim geçişi ve ani hava değişikliklerinin yaşandığı şu günlerde cildimiz için tedavi ya da bakım açısından hazırlık yapmak gerekir. Peki cildimizin kuruyup çatlamaması, yeni mevsime çabuk uyum sağlaması için nasıl bir yol izlemeliyiz?
Etiler Memorial Tıp Merkezi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Zerrin Baysal “Kış aylarında cilt bakımı” hakkında bilgi verdi.
Kışın kullandığınız nemlendirici yaz aylarındakinden daha yoğun ve koruyucu olmalı
Ciltteki nem oranı özellikle mevsimsel geçişlerde çok önemlidir; çünkü yazın cildimiz UV ışınlardan etkilenir ve sonbahar gelince kararmış, bronzlaşmış, kurumuş ve kırışmış olur. Havaların giderek soğumasıyla birlikte cildin içerdiği su miktarı aniden düşer. Dolayısıyla yaz aylarında kullandığımız cilt bakım ürünlerini değiştirmek gerekebilir. Yazın aşırı terleme sonucunda doğal olarak nemlenen ciltler için su bazlı nemlendiriciler yeterken, bu durumun ortadan kalkmasıyla artık yağ içeriği ve onarıcı özelliği yüksek olanları kullanmak gerekir.
Sağlıklı bir cilt için sağlıklı beslenin
Bu mevsimde alacağımız vitamin ve mineraller cildimizi rahatlatır, deride daha parlak pürüzsüz bir görünüm sağlar. Bunu da deri altı dokusuna gerekli olan nemlenmeyi sağlayarak yapar. A, C, E vitaminleri ile taze havuç, kayısı ve domateste bolca bulunan Beta karoteni mümkün olduğunca çok tüketmek önemlidir. Bu vitaminlerin antioksidan değerleri çok yüksektir ve güneşin cilde verdiği zararlarla savaşıp cilt hasarlarını onarır. Ayrıca her zaman yediğimizden daha fazla taze meyve ve sebze yemeye gayret etmek gerekir.
Mezoterapi ile deri altı dokusuna takviye…
Evde kullanılan günlük nemlendiriciler cilt kuruluğunu önleyemiyorsa haftalık bakım maskeleri ve yoğun içerikli nemlendiriciler kullanılmalı, gerekirse mezoterapi ile deri altı dokusunun kaybettiği yapılar takviye edilmelidir.
Sadece yüzünüze değil vücudunuza da özen gösterin
Her zaman yüz cildimiz ilk planda düşünüldüğü için aslında gerçekten su kaybı yüksek olan vücut derimiz ihmal edilir. Soğuk havaların gelmesiyle vücudu kapatan kıyafetler tercih edildiğinden problemin varlığı da görülmez.
Oysa özellikle her gün banyo sonrasında mutlaka vücut nemlendiricileri sürülmelidir. Deri henüz nemliyken sürülmeleri daha başarılı sonuç verir. Nemlendirici krem ya da losyonlar gelişigüzel seçilmemeli, içeriklerine dikkat edilmeli, bu konuda Dermatoloji uzmanlarından yardım alınmalıdır. Özellikle vazelin, dimetikon, gliserin, linoleik asit, seramid gibi maddeleri içerenler tercih etmek gerekir.
Kış aylarında da güneş koruyucu ürün kullanmaya devam edin!
UV sebebiyle gelişmiş kırışıklıklar için acil önlem almak gerekir. Öncelikle şunun bilinmesi gerekir ki; sonbaharda da kış aylarında da güneş koruyucu ürünler kullanılmaya devam edilmelidir. Çünkü gün ışığının olduğu her mevsimde ve saatte cildimiz UV ışınlarına maruz kalır ve gittikçe yaşlanır. Yaşlanmış ya da kırışmış ciltler için antioksidan özellikleri olan gece kremleri, maske ürünleri ve de cildin kalınlığını azaltmaya yönelik tedavi yöntemleri tercih edilmelidir. Cilt kalınlığını azaltan en etkili tedavi yöntemi peeling tedavisidir ve bu tedavi mutlaka dermatologlar tarafından yapılan Kimyasal Peeling olmalıdır.
Kimyasal peeling sadece kırışıklıklara yönelik etkili bir yöntem değil, aynı zamanda güneş ışınlarıyla oluşmuş pigmantasyonları ve akneyi azaltıp, yüze canlı şeffaf bir görüntü sağlamak için ideal olan tedavi yöntemidir.
Kışa girmeden gençleşin!
Işığa bakarken artan ifade kırışıklıkları için botoks yaptırmak, mevcut kırışıklıkları iyileştirir ve kırışıklıklar ciddi hasara yol açmadan önlenmiş olur. Özellikle ileri yaşlarda deri altı dokusunun azalmasına paralel olarak, yaşlılık bulguları belirgin hale gelir. Kışa girmeden mezoterapi, dolgu enjeksiyonları, antioksidan maskeler uygulamak, hırpalanmış cildin toparlanmasını sağlar.
***Her mevsim öncesi, cildimizi etkileyen hava koşullarına göre gerekli tıbbi ve kozmetik tedavi yöntemlerini uygulamak ve uygulatmak, hem oluşabilecek hasarları önler, hem de sürekli olarak sağlıklı ve genç bir cilde sahip olmamızı sağlar. Özellikle mevsim değişikliklerinde bilinçli hareket etmek gerekir.***
Öneriler:
Cildimizi sık ve çok sıcak su ile yıkanmamalıyız. Tamamen deri yağlarını azaltacağından derimiz daha fazla kurur. Kaşınır ve kızarır. Hatta kuruluk egzaması gelişir.
Banyo yaptığımız ürünlerin kremli olması, özel banyo yağlarının kullanılması ve banyodan sonra nemli iken bir nemlendirici balsamın tüm vücuda uygulanması sorunların ortaya çıkmasını zorlaştıracaktır.
Dışarı çıkarken soğuk havadan daha az etkilenmek için güneş koruyucu özelliği olan bir nemlendirici kullanılmalı, mümkün olduğu kadar açıkta kalan bölgelerin şapka, gözlük eldiven, atkı ile örtülmesi gerekir.
Sık suya maruz kalan ellerimizin hem yaşlanmasını engellemek, hem de gelişebilecek el egzamalarını önlemek amacıyla günde 5-6 kez yağlandırıcı ürünlerle nemlendirmek, işleri egzaman eldiveni ile yapmak doğru olacaktır.
En çok etkilenecek dudaklarımızı günde 4-5 kez uygulayabileceğimiz vazelinle nemlendirmek dudakların kurumasını ve çatlamasını engelleyecektir.
Bol su tüketmek, taze meyve ve sebze tüketmek, ceviz, fıstık, fındık, kuru kayısı ve havuç cildin ekstra nemlenmesini sağlayacaktır.
Yünlü ve sentetik kıyafetlerin deriye direkt temasını engellemek de kaşıntı ve kuruluğu azaltacaktır.
Yüzümüzdeki kuruluk, gözaltındaki morluklar, torbalaşma ve matlaşma kişiyi daha yaşlı göstereceğinden uygun bir nemlendirici kullanmak vazgeçilmez olmalıdır. Kişinin deri özelliğine göre kullanılacak nemlendirici seçimi mutlaka hekime danışılarak seçilmeli, uygun olmayan ürünlerin deriye daha da zarar vereceği unutulmamalıdır.
Her kış uygulanacak kimyasal peeling tedavileri cilde canlılık verirken, ölü tabakanın atılmasını sağlayarak alttan daha taze ve canlı, pürüzsüz bir deri elde etmek için uygun bir tedavi yöntemi olacaktır.
Tonusu azalmış, matlaşmış, kurumuş ciltleri toparlamak için vitamin ve hyalüronik asit içeren ürünlerle lifting tedavisi yaptırmak, hem yaşlanmayı engelleyecek, hem de cilde ışıltı verecektir.
İfade kırışıklıklarının gelişmesini engellemek, yaşlanmayı geciktirmek için ise botoks uygulamaları yaptırmak yaza girerken daha diri ve çizgisi azalmış bir yüze sahip olmayı sağlayacaktır.