American Journal of Clinical Nutrition tarafından yayınlanan bir çalışma, 16 sene boyunca 120.000’i aşkın kişinin diyet alışkanlıklarını incelemeye tabi tuttu ve yüksek glisemik indeksli (inceltilmiş taneler, nişasta ürünleri ve şekerli besinler) beslenenlerin düşük glisemik indeksli (süt ve süt ürünleri, sebze ve meyveler) beslenenlere göre daha fazla kilo aldığını tespit etti.
Bu şaşırtıcı ve yeni değil; düşük glisemik indeksi kilo vermenize yardımcı olur. Yeni olan; diğer beslenme alışkanlıklarının da bir önceki ile bağlantılı bir şekilde kilo alıp vermenizi etkilediği.
Çalışmadan çıkan sonuçlar şöyle:
– Daha fazla yoğurt, deniz ürünü, derisiz tavuk ve kabuklu yiyecek yiyenler, bunları yemeyenlere göre daha fazla kilo kaybediyor.
– Süt ürünlerini yağsız tercih edenler ile tam yağlı tercih edenler arasında bir kilo farkı gözlenmiyor.
– Daha çok kırmızı ve işlemden geçirilmiş etle beslenenler, bu öğünlerini nişastalı ürünler ile tükettiklerinde kilo alıyor.
– Et ürünlerini düşük glisemik indeksli besinlerle tüketenlerde kilo kaybı gözleniyor.
– Yumurta ve peynir gibi yiyecekleri yüksek glisemik indeksli besinlerle tüketenler kilo alırken, düşük glisemik indeksli besinlerle tüketenler kilo veriyor.
Genel olarak bakıldığında araştırmacılar, kilo vermek için yapılacak en iyi diyetin balık, kabuklu yiyecekler ve yoğurt gibi protein yönünden zengin besinleri içermesini öneriyor. Kırmızı eti inceltilmiş taneler, nişasta ürünleri ve şekerli besinler yerine protein yönünden zengin besinlerle tüketmek gerekiyor.
Görünen o ki artık tabaklarımızda sebzelere, düşük glisemik indeksli besinlere ve proteinlere daha çok yer açmamız gerekiyor.