Ana SayfaYaşam“Introvert” kişilerin sosyal hayatını iyileştirecek ipuçları

“Introvert” kişilerin sosyal hayatını iyileştirecek ipuçları

Son dönemde sosyal medya akışımızda sıkça karşımıza çıkan ve farkında olmasak bile hayatımızın bir parçası olan introvert ve extravert  kavramları, karakter yapımızı tanımlamak için kullanılır. İletişim becerilerimiz, insan ilişkilerimiz ve sosyal ortamlarda kendimizi ifade etme şeklimiz, karakterimizi belirleyen en önemli unsurlar arasında yer alır ve bu tür durumlarda sergilediğimiz tutum ve davranışlar, kişiliğimizi tanımlama sürecinde önemli bir rol oynar.

Kapak: @linda.sza

“Introvert” yani içe dönük bireyler, sosyal ortamlarda genellikle dikkat çekmekten kaçınır ve kendilerini dinleyici rolünde daha rahat hissederler. Kalabalık ortamlardansa yalnız kalmayı tercih eden içe dönük kişiler, enerjilerini genellikle duygu, düşünce ve fikirlerine yönlendirme eğilimindedir. Ancak bu özellikler, zaman zaman onların sosyal hayatlarında geri planda kalmalarına ve kendilerini yeterince iyi ifade edememelerine neden olabilir. Bu durumun yaşamlarını olumsuz etkilemesini önlemek adına, sosyal hayatlarını iyileştirecek etkili ipuçlarını sizler için derledik.

Kendinizi tanıyın ve sınırlarınızı bilin

İçe dönük olmak, aşırıya kaçmadığı sürece bir problem değil, aksine kişiliğinizi yansıtan doğal bir özelliktir. Öncelikle, bu durumu kabullenmeli ve kendinizi bu yüzden suçlu ya da hatalı hissetmekten kaçınmalısınız. Eğer kalabalık ortamlarda rahat edemiyorsanız, sosyal sınırlarınızı gözden geçirerek bir arada bulunacağınız kişi sayısını aşamalı olarak artırmayı deneyebilirsiniz. Hangi ortamlarda rahat ettiğiniz ve kimlerin yanında mutlu olduğunuzu belirleyerek sosyal aktivitelerinizi bu şekilde planlamaya başlayabilir ve böylece samimi ortamlarda yer alarak kendinizi daha huzurlu ve rahat hissedebilirsiniz.

“Introvert” olmanın getirdiği dinleme yeteneğinizden faydalanın

İçe dönük insanlar, ön planda olmak yerine geri planda kalarak dinleyen taraf olmayı tercih eder. Bu özellikleri, onları zamanla mükemmel birer dinleyici haline getirir. Dinleme becerisi, çoğu kişide yeterince gelişmediği için, karşı tarafın bu ihtiyacını karşılamak derin ve anlamlı bağlar kurulmasına olanak tanır. İnsanlar, gerçekten dinlendiklerini hissettiklerinde sizinle bağ kurar ve ilişkiniz güçlenip derinleşir. Ayrıca, bu yetenek, zamanla tavsiye verme konusunda da bir uzmanlık kazandırabilir. Unutmayın, herkesin hayatında samimi bir şekilde dinlenmeye ve akıl danışabileceği birine ihtiyaç duyduğu anlar vardır.

Hobileriniz üzerine yoğunlaşın

Kendinizi tanımak, nelerden hoşlandığınızı ve hangi konularda yetenekli olduğunuzu keşfetmenize yardımcı olur. Bu farkındalığı kazandıktan sonra, ortak ilgi alanlarına sahip insanlarla bir araya gelmeyi tercih edebilirsiniz. Böylece, sevdiğiniz konular hakkında rahatça konuşabilir ve karşı tarafın da benzer zevklere sahip olduğunu bilerek kendinizi daha rahat hissedebilirsiniz. Ortak ilgi alanlarına sahip kişilerle buluşmak, sosyalleşmeyi hem daha kolay hem de daha keyifli hale getirir. Kitap kulüpleri, sanat atölyeleri veya spor etkinlikleri gibi aktiviteler, bu tür etkileşimler için harika birer fırsat sunar. İlgi alanlarınızı belirleyerek hem hobilerinize zaman ayırabilir hem de sosyal çevrenizi genişletebilirsiniz.

@linda.sza

Sosyalleşme sonrası kendinize zaman ayırın

Sosyal ortamlarda vakit geçirdikten sonra kendinize zaman ayırma ihtiyacı hissedebilirsiniz. Bu durumun tamamen normal olduğunu kabul etmeli ve enerjinizi toplamak için kendinize alan tanımalısınız. Bir sosyal etkinliğe katıldıktan sonra, keyif aldığınız bir aktiviteye odaklanarak ya da sadece tek başınıza vakit geçirebileceğiniz bir ortam yaratarak dinlenebilirsiniz. Bununla birlikte, her sosyalleşme deneyiminizde bir adım daha ilerlediğinizi kabul ederek başarınızı kutlayabilirsiniz. Böylece, sosyal becerilerinizi geliştirme konusunda motivasyon sağlamış olursunuz.  

Hayır demenin gücünü fark edin

“Hayır diyememe” sorunu, yalnızca içe dönük bireylerin değil, birçok kişinin zaman zaman karşılaştığı bir problemdir. Karşı tarafı üzmemek ya da kırmamak için, kendi isteğiniz dışında hareket etmek, sizleri sonsuz bir fedakarlık döngüsüne ve sonrasında da mutsuzluğa itebilir. Bu noktada, kendi sınırlarınızı bilmek oldukça önemlidir. Böylece, kendinizi zorlamadan, gerçekten ilginizi çeken ortamlarda bulunabilirsiniz. Bu, sosyal hayatınızı hem daha anlamlı hem de sürdürülebilir hale getirir. İstemediğiniz aktivitelere ya da size iyi gelmeyen insanlara “hayır” diyebilmenin zamanla sosyal yaşamınızı çok daha olumlu yönde etkileyeceğini fark edeceksiniz.  

Benzer bir diğer yazı >>>>> Aşırı düşünme ile başa çıkmanın 5 yolu

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI