Makyaj teknikleri neden ve nasıl değişti?

Moda dünyasında olduğu gibi, güzellik trendleri de sürekli bir döngü içinde yenileniyor ve geçmişe göndermeler yapıyor. Bir dönem makyaj dünyasında hakimiyet kuran yoğun uygulamalar ve keskin hatlar, yerini daha yumuşak ve minimalist dokunuşlara bırakırken makyaj tekniklerinin yıllar içinde nasıl bir değişime uğradığına bakıyoruz.

Kapak: @matildadjerf

Cilt makyajı

Geçtiğimiz on yılda, makyaj dünyasında kusursuz bir ten görünümü, yoğun kapatıcı uygulamaları ve kalın formdaki fondötenler söz sahibiyken, özellikle son birkaç yıldır, cilt makyajında doğallık ön plana çıkıyor. Kalın yapıdaki fondötenler yerini hafif bir renk eşitliği veren tintlere bırakırken kapatıcı uygulaması neredeyse tamamen geri plana çekiliyor.

“No makeup makeup” akımının ardından gelen “clean girl makeup” trendi, makyaj anlayışında köklü bir değişim yaratarak yoğun ve kusursuz görünümlerden parlak, sağlıklı ve doğal bir cilde geçiş yapılmasını sağladı. Aynı şekilde, mat bitişler yerini aydınlık, hatta ıslak görünüme sahip ciltlere bırakıyor. Doğal ışıltının yükselişi, güzellik dünyasında yeni bir standardı beraberinde getiriyor.

Yanaklar

Yanak makyajında tam anlamıyla doğallığa yönelindiği söylenemese de, yoğun kontür uygulamaları eski popülerliğini kaybetmiş durumda. Bununla birlikte, hayatımıza giren yeni bir  kavram var: “allık körlüğü. Bir dönem makyaj rutininde geri planda kalan allık, son yıllarda adeta altın çağını yaşıyor. Canlı pembe yanaklar, makyajın odak noktası haline gelirken, kış aylarında yerini daha soğuk ve soft tonlara bırakıyor. Allığın bu yükselişi, yanaklara taze ve enerjik bir dokunuş katmaya devam ediyor.

Göz makyajı

Tıpkı cilt makyajında olduğu gibi, göz makyajında da doğallık ön planda. Yoğun far uygulamaları, keskin eyeliner çizgileri ve kat kat sürülmüş rimeller artık makyaj rutinlerimizden giderek uzaklaşıyor. Özellikle son dönemde maskara kullanmamak bile başlı başına bir trend haline gelmiş durumda. Gözlerde daha hafif renkler ve ince bir ışıltı tercih ediliyor.

Eskiden yoğun ve koyu renk farlar belirgin ve keskin hatlarla uygulanırken, günümüzde bu uygulamalar yerini belli belirsiz, yumuşak geçişlere bırakıyor. Canlı, neon ve simli farlar hala kullanılsa da artık keskin bitişler yerine modern ve yenilikçi dokunuşlarla makyaja dahil ediliyor. Bu yaklaşım, göz makyajında daha taze ve zarif bir görünüm sağlıyor.

Kaşlar

Kaş doldurma işlemi, hala birçok kişinin makyaj rutininde vazgeçilmez bir adım olsa da, keskin hatlar yerini daha doğal bir görünüme bırakıyor. İnce kaşlar artık demode kabul edilirken, kalın ve doğal kaşlar sofistike bir tarzın simgesi haline geldi. Özellikle son yıllarda, yukarı taranmış kaşlar popülaritesini korumaya devam ediyor. Yoğun bir şekilde doldurulan belirgin kaşlar yerine, artık hafif dokunuşlarla belli belirsiz bir görünüm tercih ediliyor. Bu yaklaşım, kaşlara daha modern ve zarif bir hava katıyor.

Dudaklar

Mat rujlar, özellikle bordo tonlarıyla, on yıl öncesine kadar popülerliğin zirvesindeydi. Ancak günümüzde bu yoğun mat görünümler yerini dudak parlatıcılarına ve son dönemin favori ürünlerinden dudak tintlerine bırakmış durumda. Koyu renk rujlar hâlâ özel günlerde tercih edilse de, toprak tonları, kırmızı ve gül kurusu gibi daha doğal renklerle kullanılıyor. Nude ve doğal tonlar ise günlük makyaj rutinlerinin vazgeçilmezi olarak öne çıkıyor ve sade şıklığın bir sembolü haline geliyor.

Benzer bir diğer yazı >>>>> Kontrast seviyesine göre makyaj nedir?