Sosyal çevremizin, yakın arkadaşlarımızın, iş arkadaşlarımızın, partnerimizin ve ailemizin bizler hakkında fikirleri var. Hepsi bizlere ne yapmamız, nasıl davranmamız, nasıl konuşmamız gerektiğini söylüyor. Bazen iyi bazen de kötü sonuçlar doğurabiliyor bu durum.
Peki gerçekte biz kimiz? Kendimizi tam anlamıyla tanıyor muyuz? Cevabınız belki evet belki de hayır.
Zihnimizde her an milyonlarca ses dönüyor: onu böyle yapmamalısın, buraya gitmemelisin, şimdi aramamalısın, o işi asla başaramazsın, yetenekli değilsin, güzel değilsin… İstediğiniz kadar uzatabilirsiniz bu cümleleri. Hatta kendinize bir iyilik yapın ve sizin yerinize sürekli konuşan bu iç sesleri bir kâğıda dökün. Bakalım bu sesler kime ait, size mi yoksa bir başkasına mı?
Hepimiz var olan bir hayatın içine oyuncu olarak katılıyoruz. Bazılarımız iyi bir aileye, bazılarımız ise daha büyük zorlukların yaşandığı bir ortama doğuyor. Sonrasında da yaşamaya başlıyoruz: bizlere bir şeyler öğretiliyor, sürekli bir şeyler söyleniyor ve olumlu veya olumsuz tüm öğretilerle hayatımızı idam ettiriyoruz. Kimisi arkadaşları tarafından, ailesi veya öğretmenleri tarafından zorbalığa uğruyor. Ve egomuz bu zorbalıklarla büyümek zorunda kalıyor.
Şimdi, kendinizi tanımak adına bütün bu söylenenleri ve öğretileri unutun. Size sürekli başarısız olduğunuzu söyleyen ses kime ait? Bunu bir an için düşünün, cevap derinlerde bir yerde merak etmeyin. Kendinizi kurcalamaktan, kendinizle konuşmaktan çekinmeyin. Size kim olduğunuzu söyleyen hiçbir sesin size ait olmadığını göreceksiniz. Çünkü yeteneklisiniz, güzelsiniz ve başarılısınız. Kafanızdaki seslerin size kim olduğunuzu, nereye ait olduğunuzu söylemesine izin vermeyin.
Kendinizi yeniden tanımak için işe koyulun. Kendinize, “Ben gerçekte neyi seviyorum, nerede mutlu oluyorum, nerede iyi hissediyorum, benim yapmam gereken asıl iş ne?” gibi sorular sorun. Ve bu soruların cevabını sadece siz verin; zihninizdeki o seslerin karışmasına, yorum yapmasına müsaade etmeyin.
Kendinizi yeniden keşfetmenin tadını çıkarın.
Kendi evreninizi yönetebiliyor musunuz? Kendi kararlarını alıp, kendi istekleri doğrultusunda hareket edenlerden misiniz, yoksa sadece bekleyenlerden mi?
Bazen hayatımızla ilgili önemli kararlar almamız gerekebiliyor. Yeni bir ülkeye gitmek istiyorsunuzdur ama cesaretiniz yoktur veya yeni bir iş teklifi aldınız ama değerlendirmeyi ailenize ve arkadaşlarınıza bırakıyorsunuzdur. Sizce, sizin yerinize doğru kararı verebilecek kişiler onlar mı? Cevabı biz verelim; hayır.
Bağlılıklarımız bazen kararlarımızı ve tüm yaşamımızı ele geçirebiliyor. Aileniz sizin yerinize okuyacağınız bölümü, kimlerle arkadaşlık etmeniz gerektiğini ve hatta kiminle evleneceğinizi söyleyebiliyor. Bazen de sırf arkadaşlarınıza uyum sağlayabilmek, onlar tarafından daha çok sevilmek için istemediğiniz şeyleri yapıyorsunuz. Kendinizi huzursuz ve mutsuz hissettiğiniz halde neden sizi yönlendirmelerine izin veriyorsunuz? Hepimiz birer birey olarak dünyaya geliyoruz. Evet, bazı aileler için bu durumu kabul etmek zor olabiliyor. Ama en azından siz bir birey olduğunuzun farkındasınız.
Yönlendirilmeye izin vermeyin. Sizin dünyanızı bir başkasının güzelleştirmesine veya kötüleştirmesine müsaade etmeyin. Bunu yaparken her şeyi kırıp dökün demiyoruz; eminiz ki mantıklı bir biçimde, kimseyi kırmadan bu durumu halledebilirsiniz. İsteklerinizi, kararlarınızı, nasıl yaşamanız gerektiğini size söyleyebilecek, yorum yapabilecek tek kişi sizsiniz. Korkmayın. Tek başınıza da bu işi halledebilirsiniz.
Hata yapmaktan, yanlış kararlar almaktan çekinmeyin. Hepsinin güzel bir deneyime ve anıya dönüşeceğini hatırlamanız yeterli.
Hayatınızı dışarıdan bir seyirci olarak izlemek yerine senaryonuzu yazın, yönetmen koltuğuna oturun ve başrol oyuncusu olmanın tadını çıkarın.
Kim olduğunuzu merak ediyorsanız veya sadece sorguluyorsanız, kendinize yeni doğmuş bir bebek gibi davranın. Ona ne öğretirdiniz, nasıl yönlendirirdiniz veya nasıl bir karaktere sahip olmasını isterdiniz? Kendinizi keşfetmeyi tamamlayıp, kendinizi iyice anlayıp ve kararlarınızın arkasında güçlü bir biçimde durmayı başardığınız an mutlu ve huzurlu bir yaşam sürebilirsiniz.