Sadece Milano Moda Haftası’nın değil tüm moda haftalarının “Acaba bu sefer ne giydi?” diye heyecanla beklenen ismi…Karşınızda Anna Dello Russo.
Peki onu bu kadar popüler yapan sadece giydiği kıyafetler veya kullandığı aksesuarlar mı? Bence değil. Kıyafetler kadar onu taşıyan kişi ve tavır da önemli.
Mevlana’nın dediği gibi “ Nice insanlar gördüm üzerinde elbisesi yok, Nice elbiseler gördüm içinde insan yok.” (benim bu özlü söz takıntım ne olacak onuda hiç bilmiyorumJ). Bu burnu havada, zorla fotoğraf çektiriyormuş tavırlarıyla bir yandan göz ucuyla objektife bakan elbiselere denk geliyorum arada . Fakat Anna Dello Russo, ruhunu da giydiği kıyafetlerle taşıyan bir kadın.
Not: Onu ilk kez Dsquared2 defilesinde baştan aşağı Lanvin asaletini taşırken görmüştüm. Zaten bu fotoğrafı çektikten on saniye sonra bir basın ordusunun arasında kaybolup gittim.
Şu ana dek onu en az dört defilede gördüm ve onu ne suratsız, ne de onu çeken binlerce kişiye karşı tahammülsüz tavırlar sergilerken gördüm. Kıyafetleri kadar onu bu kadar özel yapanda bence bu. O, ulaşılmaz olmadığının farkında daha doğrusu bu tarz komik hareketlerden oldukça uzakta. O, sadece aşık olduğu Moda’nın bir parçası ve onun içinde önemli olan bu.
Anna, Moda’ya olan bu aşkını “ Ben Cool olmak değil, Moda olmak istiyorum” cümlesiyle özetliyor. Bu gerçektende doğru çünkü Anna başlı başına bir Moda şovu. Onu, gün içinde en az üç farklı elbiseyle görmeniz mümkün. Katılacağı defile sayısı ne kadar fazlaysa giyeceği kıyafet sayısıda o kadar fazla ve merak uyandırıcı.
Belki dikkatinizi çekmiştir kendisi hiç bir zaman makyaj yapmıyor. Onu boya küpüne batmış bir suratla hatta kırmızı bir rujla bile hiç görmedim. Giydiği kıyafetler daima ön planda.
Merak uyandıran ise onun cesaretiyle birleşen eşsiz kıyafetleri. “Hayatta bunu giymez, tarzı değildir” diye Anna hakkında kesin bir fikre sahip olmanın imkanı yok. Her an, her şekilde karşınıza çıkabilir. Örneğin başında bir dilim karpuzla=)
Anna Dello Russo gardırobunu pardon dairesini görmeyi istediğim hatta bir gece beni içinde unutmasını istediğim bir moda fenomeni. Evet, maalesef kıyafetleri ne bir gardıroba ne de bir odaya sığacak türden oda bütün kıyafetlerini ayrı bir dairede tutuyor. Aslında Anna, bir moda tutkunu( Helmut Newton’un deyimi ile “Moda manyağı”) olmasının yanı sıra mükemmel bir koleksiyoner. Sahip olduğu kıyafetlerin çoğu adeta birer sanat eseri. Üstelik bir gördüğünüzü bir daha görmenizin imkanı yok çünkü Anna “ Bir kıyafeti asla iki kere giymem” diyerek bu konudaki fikrini açıklamıştı.
İşte bu yüzden Anna Dello Russo, basın ve bloggerlar için adeta sürpizlerle dolu moda şovu.
Biraz delilik,sonsuz cesaret ve daima Moda…Anna Dello Russo’nun blogunda hepsini bulmanız mümkün.