Paris Haute Couture Haftası, tüm hızıyla devam ederken bende Paris`i avcunun içi gibi bilen bir dosta sahip olmanın şansıyla bütün önemli defile çıkışlarına gitmeye çalışıyorum. Paris, Christian Dior ve Chanel defilelerine ev sahipliği yaptığı ve yağmurlu havasını da üzerimizden eksik etmediği için fotoğraf çekmek Milano’ya oranla hayli zor ( hava ve basın ordusu koşullarından muzdaribim.:( )
Anna Dello Russo, Milano’yu tek başına yönetirken rahat hareket edebiliyorsunuz da işin içine Sophia Loren, Diane Kruger girince durum oldukça zorlaşıyor. Benim için yine de çok önemli değil çünkü ne kadar ünlü olurlarsa olsunlar ( ve ne kadar güzel) işin magazin kısmında yer alıyorlar. Bu yüzden elinde makinesi olan herkes onlara doğru koşarken ben boşta kalan sokakta çaktırmadan gelen muhteşem stilleri çekebiliyorum. ( diğerlerinin farkedip gelmeleri 15 saniye sürüyor oda bana yetiyor.)
Fakat Paris’te basın biraz daha agresif, siz tam çekmeye hazırlanırken çat diye makinesiyle önünüze geçip size bloke edebiliyor. Bir kaç sinir krizinden sonra güç kullanmanın kaçınılmaz olduğuna karar verip, bende artık omuz atıyorum. Ne yapıyım kaynayıp gidiyorum yoksa ya da oda mı olmadı eğer musaitsem aynı şeyi bende yapıyorum o an, en azından çekilen 7648437 fotoğraf karesinden birini bozmuş oluyorum oda bana yetiyor.=)
Esas Paris ile ilgili bu defile döneminde gözüme çarpan başka bir durumu anlatmak istiyorum. O da Paris’teki genç kızların duru güzelliği… Moda artık çok genç yaşlardan başlamak üzere hayran kitlesini oldukça genişletti ve bu durumda nedense “erken büyüme” arzusunu yükseltti. Boya küpüne batan genç suratlar keşke sadece çocukluğumuzda annemizin makyaj masasında oynadığımız oyunlar da kalsaydı. Ama artık öyle değil…artık “Sen o kadar küçük müsün”le bitiyor yaş sorularının cevabı.
Paristeki kızlar da modaya düşkün, çok güzel giyiniyorlar ama yüzlerinde asla ağır makyaj yok. Küçük kadınlar yerine sokaklarda genç kızlar yürüyor. Yaş ilerledikçe zamanı geri almaya çalışırız fakat en taze en güzel zamanlarda bu kadar hızlı bir zaman yolculuğu neden? Gençlikten ,tazelikten, ışıltıdan utanmak gibi bir şey bu. Efsanelere bile konu olan “Gençlik iksiri” bizim zamanımızda gençliğin esas sahipleri tarafından neden bu kadar geri plana itildi? Ne kadar ağır makyaj o kadar güzel bir görüntü fikrini bize ne aşıladı? Moda demeyin…Moda bir rehberdir onun nasıl yorumlanacağı da insanın kendi elindedir. Tıpkı rehbere körü körüne bağlı olanların “Moda kurbanı” olduğu gibi.
Amacım Paris kızlarını övmek değil amacım sadece gençlerin kendine has apayrı bir güzelliği ve ışıltısı olduğu, elbette hiç makyaj yapmayın demiyorum fakat çantanıza attığınız makyaj çantası en şaşalı düğünlere taş çıkartacak kadar kabarık olmasın.
Neyse çok konuştum, =)
Paris Haute Couture haftasında sokaklara da biraz göz atalım.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
