Dünyaca ünlü Fransız parfümör Gérald Ghislain, yarattığı “Histoires de Parfums” markasının Casanova ve Matahari kokularının tanıtımı için İstanbul’a geldi. Hammaddelerin seçiminden şişesine kadar titizlik ve zerafet ile tasarlanan bu parfüm kütüphanesi ile Gérald Ghislain, kitaplar gibi duygularla yazılmış koku hikayelerini anlatıyor.
Ünlü parfümör Ghislain ile yaptığımız röportajla tarihteki ünlü karakterlerden, ham maddelerden ve efsanevi yıllardan ilham alarak yaratılan “Koku Kütüphanesi”nin sıradışı ve ihtişamlı dünyasını keşfedin.
TRENDUS: Koku kütüphanesi fikri ortaya nasıl çıktı?
Gérald Ghislain: Uzun zaman önce ziyaret ettiğim Fransa-Grass’daki parfüm müzesi bana ilham verdi. Kendi parfüm hikâyemi yaratmak ve bunu yaparken parfüm kreasyonunda yeri kanıtlanmış temellere saygı göstermek istedim. Şipre, odunsu, çiçeksi kokulardan da ilham aldım. Karakterinin doğum tarihine göre belirlenen her koku bu yüzden hayali bir ansiklopedinin hayali hacmini taşıyor ve bunda şiirsel bir atlas gibi özgürce seyahat edebildiğimizi düşünüyorum.
Tarihteki ünlü karakterlerden ve efsanevi yıllardan ilham alarak oluşturduğunuz bu eşsiz koku kütüphanesinin yaratım sürecinde karakter mi sizi kokuya götürdü yoksa yarattığınız kokular mı karakteri bulmanızı sağladı?
Aslında önce kokuları tasarlayıp ardından bu kokulara uygun karakterleri tarihte aradım. Erkek kokuları için Jules Verne, Casanova ve Sade gibi kişileri seçmemin nedeni bunların benim gözümde romantizm, erotizm ve seyahat etmenin 3 ana temsilcisi olmaları. Ayrıca seçimlerimde sıra dışı kişilikleri de ön plana çıkıyor.
Bayan kokuları içinse sadece içgüdülerimi takip ederek benim için dikkate değer, güçlü ve büyüleyici kişilikleri olan kadınları seçtim. Mata Hari oryantal güzelliği ve gizemi, Eugenie ontijo fantezi ve cazibesi, Colette de kendisi gibi canlı ve şehvetli bir parfüm için ilham kaynağı oldular. Doğaya ve özgürlüğe düşkün George Sand için ise çiçeksi ve daha baharatlı bir parfüm yaratmayı seçtim.
Kokularınız içinde favoriniz hangisi, neden?
Favori kokum sıcak taş üzerindeki taze yağmur kokusu ve Rungis`deki çiçek pazarının kokusu diyebilirim. Beni en çok etkileyen koku ise çocukluk günlerimi hatırlatan çiftlik kokusudur. Babam bir jokeydi ve büyükbabamın bir çiftliği vardı.
Son olarak parfüm seçerken nelere dikkat etmeliyiz? Ten renginin koku seçimimizde etkisi var mı?
Amber, odunsu notalar ve baharatlar daha çok koyu tenler için beyaz çiçeksi notalar ise açık tenler için daha uygundur. Ancak bu bir kural değildir. Tek yapmanız gereken gözlerinizi kapatıp hissetmeniz. Gözlerinizi kapatın; parfümün yorumlarına, şişesine ve diğer etkenlere bakmadan sadece koklayın. Eminim ki kendinize uyan mükemmel kokuyu bulacaksınız.
* Histories de Parfums serisini, Nişantaşı`ndaki tasarım parfüm butiği La Déesse ile Kanyon Harvey Nichols mağazalarında bulabilirsiniz.