Ana SayfaYazarlarBu Yazı Erkekler İçin...

Bu Yazı Erkekler İçin…

Ayyy bu ses de ne?!! Noluyor? Uff alarmmış. Sus! Sus! Niye kurmuştum ki ben alarmı? İşim mi vardı ki sabah sabah? Mis gibi uyumak varken deli miyim ben? Haa spora gidecektim. Başka ne yapacaktım ben bugün? İşle ilgili bir şey miydi? Yok değildi. Bugün iş yok. Hah! Akşam kayınvalidemler yemeğe geliyorlardı. Ne pişirecektim? Dur neydiiii??? Balık! Bir de zeytinyağlı enginar yapmam lazım. Off bu kadar şeyi düşünene kadar önce becerebilirsem yataktan kalkmam lazım…

 

Aman Allahım! Bu aynadaki ben miyim? Dudaklar köfte gibi olmuş! Ayaklarım niye bu kadar şiş? Aa ellerim de! Baştan aşağı şişim işte! Bir duş alayım da kendime geleyim. Bugün zor geçecek belli…

 

Evet, duş biraz iyi geldi gibi. Şimdi ne giyeceğimi seçmem lazım ki kendimi pek güzel hissettiğim bir günde değilim. Yani ne seçsem memnun olmayacağım. İyisi mi geçen hafta giydiğim bir kombinasyonu aynen giyivereyim. Yoksa bu bünye bugün yeni bir kombinasyon yaratamayacak…

 

Sıra geldi kahvaltıya. Yumurta mı yeseemm, reçelli ekmek mii, meyvalı yoğurt muu? Hepsini birden yesem olmuyor mu? Yok zaten şişim, bir de vicdan azabını eklemeyelim değil mi? Bakalım bir yandan da gazeteye, neler olmuş… 

 

(Zeynep kendini kaybeder, yarım saat geçer)

 

Eyyvah geç kalıyorum acele etmem lazım. Allahhhhh! Parmağımı kapıya sıkıştırdım! Off acıdı! Ne kadar kötü olabilir ki, geçer nasılsa. Benim bir an evvel çıkmam lazım. Yok bu geçecek gibi değil. Niye bu kadar ağrıyor ki? Neredeyse elimi kullanamıyorum! Hayırlısıyla evden çıkmayı başardım da direksiyonu çeviremiyorum! Yok ben pilates falan yapamam bu elle. Dön kızım Zeynep eve. Bu parmağa buz yapmak lazım.

 

Neyse parmağım biraz daha iyi. Buz iyi geldi. Bugün zorlamazsam yarına bir şey kalmaz. Pilatesi de kaçırdık iyi mi? Ama markete gidip alışveriş yapmam lazım. Haydi tekrar yollara…

 

Markete girmeden para çekeyim de yanımda nakit de bulunsun. Neee!!! Cüzdan mı yok?! Evde unutmuşum! Şimdi o kadar yolu geri gidip almam lazım. Tekrar arabaya bin, o kadar yolu geri git, arabayı tekrar park et, çantadan anahtarı bul, eve gir, alarmı aç, cüzdanı al, alarmı kur, arabaya bin, geri gel…

 

Neyse gözümde pek büyüdü ama başardım. Şimdi markete girince önce balıkları söyleyeyim, hazırlasınlar. Ben de bu arada alışverişi yaparım. En son balıkları da alır, ödemeyi yapar evime dönerim… Evvett, liste tamam. Torbalar arabaya. Karnım da acıktı zaten. Bir dakika! İnanamıyorum! Bunların hepsi bir günde başıma geliyor olamaz! Balıkları unuttum! Şimdi tekrar geri dönmem lazım! Adamlar ne gülecekler bana! Benim gibi başka unutkanlar da oluyordur inşallah! 

 

Balıkları da aldığıma göre artık koca bir tabak makarnayı hakettim! Beni bol karbonhidrat da kendime getirmezse başka bir şey getirmez!…

 

Tabi bu gün sadece bu unutkanlıklar ve şaşkınlıklarla bitmedi! Makarna da pek işe yaramadı. Olmadık şeylere gözüm dolmaya, incir çekirdeğini doldurmayacak şeylere sinirlenmeye, tv kumandasını mutfağa götürüp, tuzluğu oturma odasında getirmeye devam ettim. Ama merak edenler için söyleyeyim, akşamki yemeği nasıl olduysa başarıyla atlatabildim.

 

Evet beyler… Bu kız da amma şaşkınmış dediğiniz, bu yazıda bahsettiğim gün, sıradan bir ADET ÖNCESİ SENDROMUNU anlatıyor. Ve biz kadınlar ne kadar açıklamaya çalışırsak çalışalım, size bunu bir türlü benimsetemiyoruz. Allah rızası için bize bu günlerde biraz daha anlayışlı olun ve destek verin. Buna ne kadar ihtiyacımız olduğunu bilemezsiniz. Size yansıyan işin sadece yarısı. İçimizde kopan fırtınaları tahmin bile edemezsiniz. Misal benim kocam her ay bu durumu hayretle karşılıyor. Biraz yardım hiç fena olmaz!

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI