Ana SayfaYazarlarGeçmiş Yaşam Terapisi ( acıyla baş etmek)

Geçmiş Yaşam Terapisi ( acıyla baş etmek)

 Sayılı günler çabuk geçiyor. Geçmiş Yaşam Terapisti Elena’nın ülkesine geri dönüşüne az kaldı. Birlikte çok gülüyoruz. Yaprak sarmasına “parmak sarma”, köpeklere canlarım yerine “canımlar”, korku filmi yerine “korkak film” diyor. Bunlar Elena’nın beni çok güldüren sözlüğünden seçmeler.

Ona hatırlatıyorum:

-Birlikte çok gülüyoruz ama Geçmiş Yaşam Terapisinde insanları ağlatıyorsun!

Gülüyor. Gülmeyi çok seviyor. Pırıl pırıl bir insan. Her sabah erken kalkıp büyük pencereden gelen ışığa yüzünü dönüp, meditasyon yapıyor. Bazen 1 saat sürüyor. Ben aynı anlarda kendimi Shamballa’nın müthiş enerjisiyle dolduruyor, özel seanslarım için enerji gönderiyorum. Ve sonra bizim için gün başlıyor.

Koşuşturmanın içinde, telefonlara, e-postalara, randevulara, yemeğe ve 10 kilometrelik alan içinde köpek-kedi-kuş ne olursa beslemeye zaman ayırıyoruz. Sabah 06.30 da başlayan uyanış da oh dediğimiz an 22.00 sıraları.

22 Aralık’dan bu yana içimde bitmeyen bir acıyla yaşıyorum. Elena’yla sohbetlerimden birinde kendiliğinden ağzımdan dökülüyor bu acı. Ertesi gün benim için bir terapi planı olduğunu söylüyor. Düşünmüş bu acıyla nasıl baş edeceğimi.

Kabul ediyorum ama feci korkuluyum. Saatler boyunca O’na aynı cümleyi kuruyorum.

-Demek insanlar bu nedenle korkuyor, hiç yüzleşmek istemiyorum bu ölüm acısıyla!

Sonra O “hadi bir kahve içelim dinleniriz, sonra terapiye başlarız” diyor.

Hazırlama sahnesi bu. Biliyorum ve içsel olarak hazırlanmaya çalışıyorum. Uzanırken korkudan üşüyorum. Saatlerce üşümek varmış terapiden sonra. Bunu sonradan öğreniyorum.

Başlıyoruz ve inanamıyorum. Deniz’im geliyor görüntüye ve ben başlıyorum katılırcasına ağlamaya. Gerisini ne ben yazabilirim, ne siz anlayabilirsiniz.

O akşam ilk kez misler gibi uyuyorum. Ve ertesi sabah içimde sevinçle uyanıyorum. Deniz’imi düşünerek uyanıyorum. İlk kez acıyla, özlemi ayrıştırdığımı fark ediyorum. Acı duyarım diye özlemekten korktuğumun, düşünmekten kaçındığımın ve bu halin bende midemin üstünde bir yumru gibi kaldığının bilincine varıyorum. Artık acı ve özlem ayrı yerdeler. Midemde bir yumru yok.

Deniz’imi ne çok özlediğimi, alış veriş merkezindeki kızın yaka kartında “Deniz Melek” yazdığı için hep onun sırasına girdiğimi, Deniz’imi “ melek oğlum” diye sevdiğimi düşünüyorum. Odam hala Deniz gibi kokuyor. Minik bir bebek kokusu bu bana göre. Bütün bunların farkına varıyorum. Havayı içime çekiyorum derinden.

O gün ilk kez Deniz’imin mezarını ziyaret edebildim. Onunla konuştum. İyi olduğunu, hiç yürüyemeyen bacaklarıyla artık koştuğunu bilerek, ne gerekirse yaptığımın bilinciyle ve artık kendimi suçlamayarak konuştum. “Artık daha sık geleceğim” dedim.

Elena bu manzarayı önce görmezden geldi, sonra sordu:

-Artık daha iyi misin?

Ağlamadan, üzülmeden, çok özlediğim birini sanki yeniden görmenin mutluluğunu duyumsuyordum tabii ki iyiydim.

İlk terapimden sonra oldukça duyarlı olduğum insanlara daha fazla güvenmeye ve sevmeye başladığım, ikinci terapiden sonra beni yoran düşüncelerimden, endişelerimden uzaklaştığım, üçüncü terapiden sonra en büyük acımla bağ kurabildim. Bu benim geri bildirimim.

Bir başka danışan şöyle yazmış:

“Seanstan önce içim daralıyordu, bunalımda gibiydim, kötüydüm.

Seanstan bir gün sonra anlam veremediğim bi rahatlık ve huzur vardı.M.Ç”

 

Aynı danışana ihtiyacı olduğunu düşünerek Elena 2 seans ücretsiz terapi yaptı. Danışanın şikayeti aldatılması, boşanması ve bu travmanın üstüne yeni bir ilişkiye başlayıp yine terk edilmesiydi.

 

3 seanstan sonra eski eşin arayıp “ seni ve çocuğumuzu özledim, nasılsın” demesi ve danışanın bu iletişim çabasına kızmıyor, anlayışla karşılıyor oluşu, aralarında insani bir iletişim kurulması danışanın sözlü geri bildirimidir.

 

Bir başkası şöyle yazmış:

 

– Elenayla çalışma yaptıktan sonra ailemle ilişkim düzeldi. Bu kadar kısa sürede sonuç alacağımı düşünmemiştim. Bir seans daha almak istiyorum uygun gününüz var mı? S.T

 

Bir diğeri şunu anlatmış:

 

-Su hanım, bunu size yazmak istedim, seans korktuğum gibi değildi. Ağlayacağımı sandım, güldüm.  Ertesi gün ben başka bendim. Sanki yeniden doğdum. Sanki bütün olumsuz düşüncelerimden arındım. Niye şimdiye kadar parayla ilişkimin düzelmediğini anladım….( arada olaylar anlatılmış) Artık parayla sorunum yok.  M.K

 

C.Y demiş ki:

 

-Size binlerce kez teşekkür ederim Su hanımcığım..Beni Elena hanımla tanıştırdınız . İlk seansı belki hayatım değişir diye, ikinciyi çok istekle aldım. İlaç kullanmayı bıraktım.  Annemlede barıştım, kendimle de barıştım. Seanstan sonraki gün sevgilim aradı. Bana ilk defa “seni seviyorum” dedi. Kendi duygularım, düşüncelerim değişince başkalarının bana karşı tavrı da değişti galiba. Çok mutluyum.

 

Elena yakında gidecek. Ve geri bildirimler eminim sürecek. O benim gibi, birinin samimiyetine ve ödeme gücünün olmadığına inandığında ücretsiz seanslar yapan, yaptığı işi sevgiyle yapan insan. Suistimalcileri ayırt ediyor tabii ki.

 

Ve bu arada biz yüzlerce köpek besliyoruz birkaç hediye mama gönderen, getiren danışanlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Mamalar yerine ulaştı.  

 

SU KARAKUŞ

HER HAKKI SAKLIDIR.

astroakademi.com@gmail.com 

 

 

 

 

 

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI