Stil danışmanlığımdan sonra şimdi de Oscar kehanetlerimle sizlerleyim sevgili okurlar. Bi kere en iyi yabancı filmi Mustang’in almasından yana gönlüm, izledim mi? Hayır ama izlemiş kadar oldum, e tabi bi de milliyetçi duygularımla yaklaşıyorum olaya, başka ülke adına yarışsa da yönetmen ve oyuncu kızlarımızın Türk olması yeter, gönlümün kazananı Mustang.
En iyi film top 3üm Bridge of Spies, Brooklyn ve Spotlight, kazanma olasılığı en yüksekten başlayarak sıraladım, fyi
En iyi erkek oyuncu Oscarını Leo’ya veremiycem valla, çok beklemiş falan kusura bakmasın, gönlümün kazananı Eddie Redmayne’dir The Danish Girl ile, biliyorum geçen sene de o aldı ama olsun, banane banane!
En iyi yardımcı erkek oyuncuyu Mark Rufallo’ya veririm Spotlight ile, azcık garipti falan, normal oyununun dışına çıkmıştı, tontikti baya.
En iyi kadın oyuncu tabisi Cate Blanchett bence, Carol’da döktürmüş herzamanki gibi.
En iyi yardımcı kadın oyuncuyu da Alicia Vikander’a veriyorum The Danish Girl’deki performansı için, tebrikler Aliciacım!
Benim için önemli olanlar bunlar, gerisini sektör düşünsün valla, hatta Oscar yerine Kibele heykelciği veriyorum ben gönlümün kazananlarına, alternatif törenim de Havana’da olacak, hayal benim hayalim, hepimiz kırmızı ruj sürüp rengarenk giyineceğiz, fırfırlı etekler falan, kırmızı halı yerine puro yaprakları sericem yollarına, mis gibi kokacak…
Tüm bunları demişken bu Salı gününde birden evde film izlemek istedim, ayağımda topuklu ayakkabılar yerine pufidik çoraplar olsa, burnum tıkandı ya grip oluyorum, böyle tüm gün sıcak bişeyler içip kah uyuyup kah kalksaydım ah ah hayaller terlik, gerçekler stiletto…
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
