Ana SayfaYazarlarPardon `bayan` saatiniz kaçtı?

Pardon `bayan` saatiniz kaçtı?

Ne kadar eski ve geyiği yapılmış bir klişe değil mi?
80’lerde, buna benzeyen bir diğer klişe üzerinden “Pardon Bir Dakika Bakar misiniz?” başlıklı bir şarkı yapılmış olması da bu tarz yaklaşım modellerinin o zamanlar tuttuğunu gösteriyor sanki..
Literatürü tarayarak konu hakkında değisik örnekler bulmak mümkün ama şu anda bizi ilgilendiren konu bu değil..

Peki bugün bir erkek size bu şekilde yaklaşsa naparsınız? Belki bazılarının hoşuna gidebilir(!!) ama çoğunuzun dalga geçerek “ ayy bu kıro da nerden çıktı?” diyeceğini duyar gibi oluyorum..

Ben de bu benzetmeden yola çıkarak günümüzde kendisini veya markasını dijital dünyada konumlandırmak isteyen, tanıtmak isteyen, imajını yönetmek isteyen, işi ticarete dökmek isteyen yani kısaca dijital ortamda var olmak isteyen kişilere dijital ortamda rahatsızlık verici bir kaç örnekten bahsetmek istiyorum.

Esasında herşey, herkesin kendi popisi (http://www.youtube.com/watch?v=xk5YfJOfbLI&playnext=1&list=PLA42B7197FE047645) olmalı mantığı üzerine kurulu. Orjinal bir kimliğe sahip olup var olan sistem içerisinde özgün ilişkiler kurmak. Bu arada çoğunuzun seyrettiğini tahmin ettiim videoyu bir kere daha izlemekte fayda var.

Bugün, dijital ortamda var olmak tercihten çıkmış, bir zorunluluk haline gelmiştir. Yeni çikan Ticaret Kanunu da her şirketin internet sitesi açmasını zorunlu kılar ki, bu şu an konumuz dışındadır. Sosyal medyada daha fazla var olmak için reklam bütçesinden kesip sosyal medya iletişimine kaydıran Coca-Cola, yakın gelecekte sadece dijital ortamlarda olacağini açıklayan Nike dijitalin gücünü tecrübe ederek ögrenen ve ağrlığını buraya vermeye başlayan büyuklerden sadece bir kaçıdır.
Biz de dijitale açılalım, kendimizi dijitalde tanıtalım ama şunu unutmayalım ki dijital denilen mecradaki iletişim, gerçek hayattaki iletişimden çok da farklı değildir esasında. İnsanların gerçek hayatta rahatsız oldukları ne varsa burası için de aynı şey geçerlidir.

Genelde hayran ve/veya takipçi sayısına odaklanan markalara ve stratejislere rastlamak pek mümkün bu aralar. Sayıya odaklanarak kurmayı planladığınız iletişim size hiç bir şey kazandırmayacaktır. Sayıdan çok, kurulan iletişimin kalitesi, dijital ortamda çok daha önemli bir konudur. Beni beğen, beni takip et, beni etiketle üzerine kurulmuş bir iletişim stratejisinden ziyade öncelikle elinizdekilere odaklanarak, kaliteli ve içeriği zengin bir iletişim sürdürmek, size uzun zamanda daha çok şey kazandıracaktır. Takipçilerinizin artmasi pek tabi ki çok önemli bir konudur ama bunun organik şekilde gerçekleşmesi daha uygundur. Nasıl ki yolda yürürken önünüze gelen herkese “benimle arkadaş olsana” diyemiyorsanız, burda da herkesle kısa süre içerisinde iletişime geçmeye calışma size çok kaybettirebilir. Sosyal medya çok keyifli bir alandır ve doğal olmayanlar burada tutunamaz..

Dikkat edildiyse sosyal medya hakkında bir şeyler yazıp Facebook ve Twitter gibi mecralardan henüz tek kelime etmedim..Bu dev platformlarla ilgili konular da daha sonraki yazılarımıza konu olsun..Çünkü bunlar hakkında bahsedilecek çok şey var..

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI