Ana SayfaYazarlarŞimdi`nin Gücü

Şimdi`nin Gücü

Yeni bir kitaba dadandım bu aralar; bu aralar dediğim aslında aylar önce okuyup bitirdiğim bu kitabı bir türlü rafa kaldıramıyorum desem daha doğru olacak sanırım. Tam bir başucu kitabı, insan elinden düşüremiyor. Evet, ballandıra ballandıra anlattığım bu kitap, Echart Tolle’un ilk yayımlandığı andan itibaren uluslararası cok satanlar listesine girmeyi başarmış Şimdi’nin Gücü kitabından başkası değil.

Aslında bugüne kadar kitapçıların kişisel gelişim bölümünden kitap alıp okumuşluğum yoktur. Ama Şimdi’nin Gücü’nü enteresan bir şekilde çok sevdim. Etrafımda bu kitabı okumaya başlayan herkesten de benzer duyumlar alıyorum. Bir kez eline alan insana kolay kolay bıraktırtmıyor kendini. Zihin, duygu ve vücut üçlüsünü bambaşka bir açıdan ele alan bu kitap, daha ilk sayfasından itibaren insanı dönüştürmeye başlıyor. 

Hemen hepimiz bilincinde olmadığımız kamburlarımızla yaşıyoruz. Endişelerimizle, geçmiş acılarımızla, gelecek kaygılarımız, hayallerimiz, bağımlılıklarımız ve takıntılarımızla aslında en önemli olan, hatta tek gerçek olan şimdi’yi kaçırıyoruz. İşte bu kitap, size şimdiki zamanla birlikte çalışmayı öğretiyor. Şimdiyi düşmanınız değil, müttefikiniz olarak görmeninizi öğütlüyor ve ekliyor; “bunu yapmaya başladığın zaman, yaşam mucizevi bir şekilde dönüşecek”.

Benim için de, kitapla birlikte bazı şeyler çok enteresan bir şekilde değişmeye başladı sanırım. Farkettim ki ben sürekli, ya geçmişle boğuşuyorum, ya da gelecek için kaygı duyuyorum. Yaşadığım anın çok da farkında değilim. Tolle, bu varlığın yitirilmesi durumunu bir nevi bilinçsizlik olarak niteliyor. Bunu çözmek icin ise çok basit ve uygulaması kolay gibi görünen bir yöntem sunuyor: tanık olan mevcudiyet. Burada tanık olmak derken, kendi kendini, tepkilerini gözlemlemekten bahsediyor Tolle. Ama yargılamadan, sadece izle diyor. Kişisel bir sonuç çıkarma. Sadece kendini gözlemle.

Dediğim gibi, kulağa çok kolay gibi geliyor, ama insanın kendi kendini gozlemlemesi pek de kolay bir şey değil. Şahsen, kendimi gözlemlerken başlarda ister istemez sürekli davranışlarımı yargılarken buldum kendimi. Neden bu kadar aşırı tepki verdim, ya da niye hiçbirşey yapmadım, veya niye şimdi durup dururken eski defterleri açtım gibi.. Zamanla yargılamadan, daha objektif gözlemeye başladıkça şimdiki ana daha çok odaklandığımı farkettim. Tolle`un bahsettiğine göre, Zen, öğrencilerinin dikkatini şimdi’ye çekebilmek icin hep şu soruyu sorarmış: şuanda eksik olan nedir? Bunu okuduktan sonra ben de gün içerisinde ne zaman kendimi geçmiş ve geleceğin kaygıları içerisinde bulsam, bu soruyu sormaya başladım. Ve çok garip, bu soruyu sorduğum zaman olumsuz tek bir şey bulamıyordum. Düşüncelerimin içinde, zihnimde milyon tane sorun vardı hemen soruyu sormadan önce kafamı kurcalayan, ama soruyu sorduğum ana dair hiçbir sorun bulup da çıkaramıyordum. Yazar bunu yaşanılan ana odaklandığın zaman, yani gerçekten şimdi’nin gücüne ulaşabildiğin zaman hiçbir sorun bulamazsin; çünkü var’lığın sevincine ulaşırsın diyerek tanımlıyor. Dikkatin şimdi’de olduğunda huzur, mevcudiyet ve sessizlik hessedersin. Doyum icin geleceğe bağlı olmaz, dolayısıyla sonuçlara bağımlı kalmazsın diyor.

Kitabın bir başka can alıcı noktası ise, Tolle`nin zaman kavramına olan bakış açısı. Tüm sorunların zihnin ilüzyonu olduğunu vurgulayan yazar, “sorunlar zihnin ürünüdür ve onların varlıklarını sürdürebilmeleri için zamana ihtiyaçları vardır” diye de ekliyor. Bu nedenle onlar şimdi’nin gerçekliğinde varlıklarını sürdüremiyorlar. Halbuki bizler hep geçmişi anlamak ya da ondan kurtulmak icin daha çok zamana ihtiyacımız olduğunu düşünürüz. Ne zaman bir sorunumuzdan bahsetsek, etraftan alacağımız ilk tepki: zaman herşeyin ilacıdır, olur. Halbuki bu kitap bambaşka bir bakış açısı sunuyor: zaman bir ilüzyondur. Sadece şimdi bizi geçmişten kurtarabilir. Anahtar şimdi’nin gücüdür. Çünkü bu çok basit bir denklemdir. Dikkatli bakarsanız, görürsünüz ki hiçbirşey geçmişte yaşanmamıştır. Veya gelecekte yaşanmayacaktır. Geçmiş şimdi’nin zihinde depolanmış halidir. Kendinizi geçmişe giderek bulamazsıniz, kendinizi ancak şimdi’ye gelerek bulabilirsiniz. Yani, yine Tolle’un söylediği gibi, tanık olan mevcudiyete konsantre olursak, ancak eleştirel veya analitik değil, yargılamadan izleyecek kadar orada yeterince mevcut olabilirsek, işte o zaman geçmişle başa çıkıyor ve onu mevcudiyet gücüyle yok ediyoruz demektir.

Bunu başardıktan sonra ise olumsuzluğu kullanıp atmayı öğrenmemiz gerekiyor. Tüm yaratılan olumsuzluğun direnç olduğunu belirten yazar, bunu doğal olmayan birşey olarak tanımlıyor. Düşündüğümüz zaman gerçekten de doğa’da insan dışında hiçbir yaşam formu olumsuzluğu bilmez. Bunu da yine çok enteresan bir örnekle açıklıyor Tolle: “Birkaç Zen üstadıyla yaşadım, hepsi de kediydi”. Evet, kedileri gözlemlemeyi öneriyor yazar. Hatta sadece kedileri değil, tüm hayvanları, doğayı.. İlerleyen günlerde ben de kendi kedimi gözlemleye başladım.  O kadar doğru bir saptamaydı ki. Kedim hep şimdiki anı yaşıyordu. O anın getirisi, keyfi, endişesi artık her neyse, tam konsantre onu yaşıyordu. Evet, endişe dedim, yani olumsuz birşeyden bahsediyoruz, başta bana da garip gelmişti. Kitabı ilk okumaya başladığımda sanmıştım ki, yazar sizi üzen herşeyden kaçın, kurtulun, asla ama asla olumsuz birşeyin içinde var olmayın diyor. E bu da tabii çok mantıklı gelmemişti kulağa. Sonuçta camdan bir fanusun içinde yaşamıyoruz. Tabiki hayatta karşımıza sorunlar çıkıyor diye düşünmüştüm içimden. Sonradan anladım ki yazar aslında farklı birşey söylemeye çalışıyordu. “Eğer şimdi’nizi değiştirmek için yapabileceğiniz birşey yoksa ve o durumdan uzaklaşamıyorsanız, tüm içsel direncinizi bırakıp şimdinizi tümüyle kabul edin; ona teslim olun” diyordu. Yani o anda ne yaşanıyorsa onu tüm içsel hatta dışsal benliğinizle yaşayın diyordu. Şimdiyi yaşayın diyordu. Çünkü, teslimiyet, yaşam akışına karşı koymak yerine ona izin vermektir. Ve bu akışı deneyimleyebileceğimiz tek yer şimdi’dir. Teslimiyet içsel direnmeyi bırakmaktır; zayıflık değildir. Bu idrak noktasına ulaştığınızda, yani siz olana teslim olduğunuzda ve böylece tümüyle mevcut olduğunuzda, geçmiş artık herhangi bir güce sahip olamaz. Sizin artık ona ihtiyacınız kalmaz. Bunun anahtarı mevcudiyettir. Bunun anahtarı şimdi’dir. “Teslim olup olmadığımı nasıl bileceğim?” sorusuna ise; “bu soruyu sormaya artık ihtiyaç duymadığınızda…” diye karşılık veriyor Tolle.

Kitapla ilgili satır başlıkları benden bu kadar. Dahasını merak edenler bu kitaba bir şans verin derim. Zihninizin siz olmadığını ve onu yönetebilecek gücün şimdi`de gizli olduğunu farkettikçe hayatınızın nasıl sihirli bir değnek değmiş gibi pozitife doğru dönüşmeye başladığı deneyimleyecek ve bu şahane kitabı elinizden düşüremeyeceksiniz.

-Unutmadan son bir not: Benim gibi kitapları kapaklarına göre değerlendiren tasarıma takıntılı bir insansaniz, lutfen bu kitabın kapağına aldırış etmeyin derim. 

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI