Hava yavaştan serinledi… Yapraklar sararıp dökülerek ağaçları çıplak bırakırken bizler de daha çok giyinmeye başlayacağız yavaş yavaş. Hoş bazıları yazın sıcağında bile mini eteklerin altında koca koca botlarla gezdi ama neyse onlar konu dışı… Efendim yeni bir mevsimi karşılamanın (yaza veda ettiğimiz için) buruk mutluluğunu yaşarken, bir süredir vitrinlerde görünen yepyeni gıcır gıcır kıyafetler daha bir anlamlı görünmeye başladı gözüme. Havanın da hafiften kapatması nedeniyle o kahverengiler, sarının tonları, uzun kollular, pantolonlar yavaş yavaş “beni seç beni seç” diye fısıldıyor kulağıma. Ve çok iyi biliyorum ki bu fısıltı bir süre sonra çığlığa dönecek ve ben de mıknatısın çektiği bir demir parçası gibi gireceğim mağazalara.
Peki ya sonra? İndirim zamanı alışveriş yapmaya alışık bir bünyem olduğu için bir süre “hmmm hmmm hmmm” diyerek bu sene neler modaymış onları anlamaya çalışacağım. Sonra kumaşlara falan dokunacağım ve aşırı fiyatları görünce “amaan nasılsa bana göre bişi yok” diyerek en yakın restoranda küçük! bir mola vereceğim. Sonra bu mola yavaş yavaş uzayacak, “ay çok da yoruldum yahu” bahanesinin ardına gizlenerek siparişler gelip gidecek. Muhtemelen hava serin olduğundan şarap eşliğinde aperatif bir şeyler atıştıracak ve pahalı diyerek almadığım kıyafetlerin parasını 2-3 saat içinde bir güzel gömeceğim. Hem de sadece boğazım için. Sonunda olacak olan ise; var olan kıyafetlerimle yetinecek ancak yemek yeme keyfimden hiçbir şey kesmeden tüm paramı yiyip içip gezmeye harcayarak bir sezon geçireceğim. Ta ki indirimler başlayana kadar… Benim gibi yapacak olan mutlaka vardır yani umarım J Sonuçta benden olan olmayan herkese selam eder, hepinize mutlu bir sonbahar dilerim…
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
