- Yeni bir bilgi olmamakla birlikte… Bol bol denize giriyorsam el tırnaklarıma sadece parlatıcı sürmem gerektiğini,
- Yine yeni yeniden… Ege’nin bildiğim en güzel denize, havaya, suya, ağaca, çiçeğe, otlara… sahip olduğunu,
- Tekne turuna çıkacaksam mümkünse hiç müzik çalmayan en küçük tekneyi tercih etmem gerektiğini,
- 50 faktörden az kremle güneşe çıkmamam gerektiğini,
- Dudağa açık renk bir ruj ya da parlatıcı sürdüğünde insanın daha hoş gözükeceğini,
- Demet Akalın’ın albümünü dinlerken kız kıza pek güzel coşulacağını,
- Güneş tam batarken denize girmenin muhteşem bir his olduğunu,
- Bira-midye ikilisinin kesinlikle ayrılmaması gerektiğini,
- Boğazımı tutmazsam yaptığım sporun hiçbir işe yaramadığını,
- Alkollü içeceklerin yanında bir şey yenmemesi gerektiğini,
- İstanbul’da boşu boşuna debelenip durduğumuzu,
- En güzel hayatın tatil gibi yaşamak olduğunu,
- İnsanları alttan alarak birlikte geçirdiğim zamanları daha keyifli hale getirebileceğimi,
- Bazen geyiğin dibine vurmanın en eğlenceli şey olduğunu,
- Küçük çocukların kendi aralarındaki konuşmalarını dinleyince nefessiz kalana kadar gülünebileceğini,
- Birlikte çok eğlendiğim bir ablamın olmasının ne kadar önemli olduğunu,
- Kendimi motive edecek şeyler bulmam gerektiğini,
- Büyük şehirdeki hayatı sevmediğimi,
- Hayatın çok kısa olduğunu,
- Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun ardından dışarı çıkıp yürüyüş yapmanın beni ne kadar mutlu ettiğini,
- Meleklerin gerçekten yanımda olduğunu ve onlardan istediğim her şeyi bana sunduklarını,
ÖĞRENDİM… J