Şubat başında Roma`da evlendim. Çok güzel ve unutulmaz bir organizasyon oldu. Her şey çok da üzerine titremememize rağmen kusursuzdu. Bize öyle geldi… Size düğün fotoğrafçısından, kuaföre, araba servisinden, düğün yemeğine kadar birçok konuda fikir verecek yazılar yazacağım ama önce yapamadığımdan, beceremediğimden başlamak istiyorum.
Parfüm!
Hayatımın hiçbir döneminde düğünümü, gelinliğimi hayal edip planlamış olmamama rağmen, bir gün evlendiğimde yapmak istediğim bir şey vardı, hem de çok uzun zamandır: O güne özel bir parfüm seçip bu parfümü sadece o gün kullanmak…
Kokunun hafızasına etkisini anlatan ve düğünde özel bir parfüm seçmeyi öneren bir yazı okumuştum çok seneler önce. Aklıma yer etmiş. Plana göre, düğünde kullanacağım parfümü yıllar sonra kokladığımda zamanda yolculuk yapabilecektim.
Düğüne bir ay kala aramaya başladım parfümümü. Seçim yaparken dikkat etmem gereken birkaç önemli nokta vardı. Parfüm şöyle bir şey olacak:
- Klasik, kolay kolay piyasadan kalkmayacak, yirmi yıl sonra da bulabileceğim
- Daha önce hiç kullanmadığım
- Daha önce bir tanıdığımın, yakınımın kullanmadığı
- Daha önce eşimin hiçbir tanıdığının, yakınının kullanmadığı
- Romantik
- Ağır olmayan ama hatırda kalan
- Özel ve karakterli
Hiç kolay değilmiş bulmak… Özellikle ortaokuldan beri benim kadar çok parfüm denemiş, aynı anda sekiz – on parfüm kullanan, aynı parfümü genellikle bir kereden fazla almayan biri için…
Kokluyorum kokluyorum her koku beynimde bir hatırayı, bir dönemi aydınlatıyor. Bir türlü seçemedim. Bir de parfümeriye girip en fazla altı yedi parfüm deneyebiliyorum yoksa hepsi birbirine karışmaya başlıyor… Kafam karışıyor…
Böyle böyle, yumurta kapıya dayandı ve ben “seçimi son anda yaparım artık” diyerek, parfüm almayı Roma`ya gidişimde geçeceğim duty free`ye bıraktım.
Sabahın sekizinde başladım stand stand gezmeye, Chanel`den Balenciaga`ya, Dolce&Gabbana`dan Yves Saint Laurent`a önüme gelen her parfümü koklamaya, koluma, dirseğime sıkıp koklamaya çalışmaya… Çok güzel seçenekler buldum… Ama kasaya gidiyorum gidiyorum son anda vazgeçip başka bir şey alıp tekrar kasaya gidiyorum. Sanki bir daha asla parfüm alamayacakmışım gibi tuhaf bir panikle, son anda uzun zamandır denemek istediğim ama bir türlü sıra gelmeyen Chanel 19`u kaptım, ödedim bindim uçağa.
O karman çorman kafayla Eau de Toilette yerine Eau de Parfum almışım. Gencecik, taze ve dinamik bir koku olarak bildiğim No 19, ağır, yoğun, bambaşka bir şey çıktı… Düğünden önceki gece fikrini almak için parfümü Onur`a da koklattım. Onur, kokudan hiç hoşlanmadı, ağır ve yaşlı buldu. Bana “lütfen bu kokuyla hatırlamayalım düğünümüzü” dedi. Ve ben yine parfümsüz kaldım.
Yanımda günlük kullandığım Versace Yellow Diamond vardı. Hoş, günlük kullanım için iyi, rahatsız etmeyen, kimseye batmayan güzel bir parfüm ama işe giderken kullanıyorum aylardır. Bu yüzden o gün iyi kokmama rağmen, benim için özel olamadı düğün parfümüm.
Her şey çok güzeldi, o yüzden parfüm konusunda fazla sızlanmıyorum. Yine de bunu yazmak istedim ki, parfümünüzü seçerken dikkat edin. Parfüm seçimine nişanlınızla gidin, Ona da bu fikri verin. İkiniz de düğün gününüzü özel bir parfümle hatırlayın. İkiniz de birbirinizin parfümünü beğenmiş olun. Ve alabileceğiniz en küçük şişeyi alın ki, parfümü sadece o gün kullandıktan sonra uzun süre o kokuyla ilişiğinizi kesin.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
