Milano sokaklarını arşınlıyorduk nikah sonrasında. Hava mükemmel, güneş ışıl ışıl, Duomo Meydanı’na doğru yürüyoruz. Bundan sonraki programın neredeyse tamamını sevgili arkadaşımız Fatih Merter’e bırakıyoruz. Kendisi hem yıllarca Milano’da yaşamış hem de yeme – içme konusunda zevki ile ünlenmiş bir arkadaşımız.
İlk durağımız “Il Salumaio di Montenapoleone” olacak. Milano’nun merkezinde Rönesans döneminden eserler ile bezenmiş Bagatti Valsecchi Müzesi’nin büyüleyici avlusunda hazırlanmış uzunca bir masa bizi bekliyor.
Aslıhan ve Arno ve Ben temsili…
Ama daha yürüme aşamasındayız. Duomo’nun önüne doğru yürürken plastik bardaklarımızdaki şampanyaları yudumluyoruz. Sürekli birileri deklanşör’e basıyor. Turistik bölgeye yaklaştıkça fotoğraf çekenlerin sadece bizim nikah klanından olmadığını farkediyoruz. Kendimden ummadığım bir şekilde utanıyorum. (Demek böyle bir üne hiç hazır değilmişim).
Duomonun önünde grup grup fotoğraf çektiriyoruz. Son birkaç kare ise tüm grubu kapsıyor. “Il Salumaio di Montenapoleone” bizi şarküteri harikaları ile bekliyor. Aslıhan Özcan ile (ki kendisi o gün hazırlık sırasından itibaren hem birçok ölümsüz fotoğrafı çeken insan hem de saçlarımı kurtaran) fotoğraflara ve kısa videolara bakıyoruz. O an çok mutluyum çünkü tam da istediğim gibi görünüyor.
Herkesi izleme sırası bende şimdi. Bu kadar sevdiğim insanın bir arada olması, onca yolu bizim için gelmesi, şu an yüzlerinin gülüyor olması en müthiş düğün hediyem! Ablam burada, abim burada, liseden 17 senelik arkadaşlarım burada, Ufuk’un kardeşi a.k.a Deniz Jr. burada, son 10 yılıma damgasını vuran Sezinim ve şimdi saymaya devam etsem iyice gözlerimi buğulandıracak diğer canım arkadaşlarım.
Akşamüstü evlere dağılıyoruz. Küçük bir davet Bilgen’lerin evinde veriliyor yeni evlilerin onuruna. Şimdi buketi atma sırası! Beyonce’den “all the single ladies” çalıyor. Buketi kimin yakaladığı bende kalsın. Ama o kişiye buradan yine yine yineden buketin uğur getirmesini diliyorum. Umarım çok mutlu olursun güzel insan!
Bir ara gelinliğime bakıyorum da Milano bahsedildiği kadar bal dök yala değilmiş ya da bu model bir düğünü İstanbul’da yapmış olsak ne hale gelirdi o etekler?
Grup saat sekiz gibi tekrar bir araya geliyor. Bu sefer düğün yemeğinin olacağı Quarta Carbonaia Restoran’dayız. Aslında çok orijinal bir tercih gibi gelmeyebilir. Milano’yu ziyaret eden damağına düşkün çoğu Türk’ün bildiği ünlü etçi ve makarnacı. Buranın menüsü ve şarapları da sevgili Fatih tarafından belirleniyor.
Menüde neler olduğunu merak edenler için:
Başlangıç: Prosciutto çeşitleri/ Polpetta/ Bruschetta
Sonrasında Makarnalar: Gorgonzola soslu Gnocchi / Porcini mantarlı ve Domates soslu Tagliatella
Etler: Misto Tagliatta ve Fiorentina
Şarap: Chianti
Digestive: Monte Negro
Herkes yemekten memnun, biraz çakırkeyif (sabah şampanya ile başlayan alkol alımı hızla devam ediyor) ama müzik yok. Quarta Carbonaia’da hiç çaldığı duyulmamış da, ama sahiplerine gittim rica ettim umutsuzca. Ama tabii Akdeniz kanı çekiyor birbirini sanırım eski bir cdplayer ile belirdiler. O gece birkaç şarkı çalındı sadece. Frank Sinatra’dan “Tea for two”, Koop Island’dan “Koop Island Blues”, Sezen Aksu’dan “Kutlama” ve tabii Michael Nyman’dan “Sheep’n’Tides”.
Sonra pasta geliyor. Sağolsunlar Quarta Carbonaia’nın biricik ekibi hazırlatmış. Bembeyaz, iki katlı, eski usul bir pasta. Üzerinin vintage süsünü Aslıhancım sağolsun Pelit’in arşivinden buldurmuştu. Düğün pastası oldukça hafifti, öyleki Semih Saygınsoy “bulut yiyor gibiyim” dedi sanırım.
Gece Just Cavalli Milano’da patlatılan şampanyalar ile sonlandı. Ağustos ayında Deniz Tokgözdemir’in Milano’da olabilir diye fitilini ateşlediği bu nikahın hazırlık döneminde herşey o kadar “su gibi” kolay ve yolunda gitti ki, bu kapanış aracılığı ile planladığımız gibi sade ama tam anlamıyla “bizim” olan bu nikahı planlamamızda ve hayata geçirmemizde yardımı bulunan, sonrasında güzel dileklerini ileten herkese çoook teşekkür ederim.
Sevgili Trendus.com okurları, Milano’da nikah hakkında sorularınız olursa caglabingol@gmail.com adresime beklerim. Elimden geldiğince yardımcı olmaktan onur duyarım.
Sevgilerimle;
Çağla Bingöl
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
