İdrara zorlanarak çıkma, kanamalı idrar ve karın bölgesinde hassasiyet şikayetleriyle Anatolia Hayvan Hastanesi’ne getirilen Vera’da, yapılan muayeneler sonucunda idrar kesesinde dev boyutta bir taşa rastlanıldı. Vera, Özcan Devecioğlu’nun sahibi bulunduğu, 12 yaşında, dişi, Pomeranian ırkı bir köpekti.
Olgunun ultrason ve röntgen değerlendirmelerinde, idrar kesesini tamamen kaplayan beyaz görüntü veren devasa ölçülerde taşa rastlanıldı. Doç.Dr.Cem Perk, veteriner hekimler Elif Pars ve Kübra Sezer tarafından operasyona alınan Vera’nın mesanesinden 3.5×5.5 cm ebatlarındaki taş bütün halde çıkarıldı. Ameliyat sonrası dönemi hastanede geçiren Vera, 1 hafta sonra dikişlerinin alınmasını takiben sağlıklı olarak taburcu edildi.
Köpeklerde idrar kesesi taşlarına sıklıkla rastlanıldığını belirten Doç.Dr.Cem Perk, taşların daha çok orta yaşlı ve yaşlı hayvanlarda görüldüğünü ifade etti. Köpeklerdeki taşların yaklaşık %60-70’inin magnezyum amonyum fosfat bileşimine sahip struvite taşları olduğunu ve oluşumunda üriner sistem enfeksiyonlarının önemli rol oynadığını söyledi. Köpeklerde rastlanan diğer taşların kalsiyum oksalat, ürat, sistin, silikat ve kalsiyum fosfat yapısında olduğunu belirtti. İdrar yolu ve kese taşlarının bileşiminin ameliyatla çıkarılmadan da belirlenebildiğini ifade eden Perk, bu amaçla idrar tahlili yapılarak kristallere bakılması gerektiğini ve bakteriyel kültür alınmasını da önerdi. Uygun antibiyotik kullanımı ve taş yapısına göre seçilecek özel diyet mamayla bazı küçük taşların eritilebileceğini ifade etti.
İdrar kesesi taşlarında klinik şikayetlerin, kesede gerginlik, karın bölgesinde ağrı, sancılı idrara çıkma, kanamalı idrar, idrar kaçırma olabileceğini söyledi. Teşhiste ultrason ve röntgen muayenelerinin önemine değinen Doç.Dr.Cem Perk, ameliyat sonrası yeniden taş oluşumunun önüne geçmek için hayvanların yaşam boyu uygun diyet mamayla beslenmesi gerektiğini bildirdi.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
