Ana SayfaRöportajTrendus Özel Önder Özkan röportajı

Trendus Özel Önder Özkan röportajı

Tasarımlarıyla her döneme hitap eden moda tasarımcısı Önder Özkan Miami Moda Haftası`nda yılın moda tasarımcısı ödülünü aldı. İpek ve Triko tasarımları ve bakış açısıyla modaya bambaşka bir boyut kazandıran Özkan ile sıcak bir sohbet gerçekleştirdik.

Eğitiminizden biraz bahseder misiniz?

 

Beykent Üniversitesi Moda ve Tekstil Tasarımı okudum. Tahsil sürecinde seötörde çalışırken 2003 yılında katıldığım DERI`SIGNER yarışmasında aldığım üçüncülük akabinde eğitimime Londra’da devam ettim. London Collage of Fashion and Central Saint Mantins’ten mezun oldum ve iş hayatıma devam ettim.

Küçüklükten beri moda ile ilgilimiydiniz?

Küçükken anneannemin tarzını çok beğenirdim. Kendisi tam bir hanımefendiydi. O`nun güzel sanatlara ve modaya olan yeteneği benim tüm koleksiyonlarımda ilham kaynağım oluyor . Onun estetik bakış açısına gerçekten bayılıyorum .

Profesyonel olarak moda ile ne zamandır ilgileniyorsunuz?

Stajlarımı saymazsak profösyonel olarak on yıldan beri moda ile iç içeyim.  Henüz iki yıldan beri Önder Özkan markası üzerinde çalışıyorum. Daha önce İngiliz markaları ve Uluslararası Türk ihracat firmalarına tasarım yaptım.

Tasarımlarınızda genellikle nelerden ilham alıyorsunuz?

Tasarımlarımda genellikle Akdeniz’den ilham alıyorum. Akdeniz’in yeşilliği dalgaların köpüğü, denizin mavisi benim ilham kaynağım. Akdeniz bitki örtüsü. Turkuazlar oranjlar ve mavinin tüm tonlarını koleksiyonumda görebilirsiniz. Denizin kumun güneşin tüm renkleri. Akdenizde su altında yaşayan tüm canlılardan ilham alıyorum.

Peki kış koleksiyonlarınızda da hep oranj ya da turkuaz var mı?

Kışın o kadar fazla oranj ve turkuaz kullanmıyorum. Daha çok şampanya renkleri deniz köpüğü renkleri kullanıyorum. Ben triko ve ipek ile çalıştığım için  trikoda doğaçlama desen çalışması var. Hepsi o an nasıl istiyorsam belli bir noktada doğaçlama ile ilerliyor. Herhangi bir dokudan yola çıkarak o motifi işlemeye çalışıyorum. Genellikle dokuları kullanıyorum. Bunu trikoda elde etmek gerçekten çok güzel bi his ve heyecan veriyor bana. 

Uluslararası Miami Moda Hafta`sında Yılın Moda Tasarımcısı ödülünü aldınız hedefiniz nedir? 

Miami Moda Hafta`sı benim hayatımın dönüm noktası diyebilirim.  Yurtdışında çok önemli bağlantılara erişmeme vesile oldu. Miami Moda Haftası Florida’da yapılan bir yarışma dolayısıyla tüm Latin Amerika’yı kapsayan bir yarışma. Buda benim uluslararası pazarda tanınmama neden oldu. Kendi içimde yarın ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. Onun için etkisi bende çok büyük bu ödülün. Hedefim özellikle Latin Amerika’da markamı büyütmek ve o sayede dünyaya açılmak.

Koleksiyonunuz da bulunan 2012 Sonbahar Kış ve İlkbahar Yaz  trend renklerinden biraz bahseder misiniz?

2012’nin yazında genellikle Uluslararası markalarda hep batik desenler vardı. Yani batik geri dönüyor. Bu bağlamda da çok farklı renk geçişleri var daha cesur renk geçişleri var.  Dediğim gibi denizin ve güneşin tüm tonları mevcut 2012 ilkbahar yaz koleksiyonunda.

Kışa baktığımız zaman ise, boğa kırmızısı benim çıkış noktam. Mercan yeşili, yeni siyah diye adlandırılan çok koyu siyaha kaçan mavi gece mavisi renkleri arasında çalışıyorum. Bunun yanı sıra hiç bir zaman modası geçmeyen camel tonları 2012 kışında yine rövaşta olacak. Aynı şekilde benim koleksiyonumda da gece mavisi boğa kırmızısı ve mercan yeşilinin yanında yer alacak.

Peki sizin 2012 ilkbahar ve yaz koleksiyonunuz nasıl?

Bende renkten ve batik desenlerden hiç kaçınmadım. Koleksiyonumda oranjı çok kullandım. Turkuaz’ın ve denizin, deniz köpüğünün çok fazla tonları var. Batiğin ipekle birleşimi, trikolarla kombinlendiğini görebilirsiniz. Ona göre hazırladım. Öğleden sonra deniz kenarında yapılan partilerden ilham alarak daha çok şampanya tonlarının olduğu bir koleksiyon hazırladım. Şampanya ve beyaz şarabın tonlarını sarı turkuaz ve mor renkli batik desenlerle canlandırdım ve ortaya daha pastel bir koleksiyon çıktı.  Böylelikle koleksiyon sabah ve öğleden sonra olmak üzere ikiye ayrıldı. 

Önümüzdeki sezon trendinden biraz bahseder misiniz?

Triko çalıştığım için volümlü yakaları çok fazla koleksiyonumda kullanıyorum. Art deko desenleri koleksiyonuma dahil ediyorum. Çünkü volümlü yakaların ve art deko desenlerin geri döndüğünü görüyorum. Fakat art deko çok iddalı olduğu için ben triko ile birleştirerek daha çok yumuşatmaya çalışıyorum bu trendi. Bunun yanı sıra pançolar, panço elbiseler, örme uzun hırkalar, dökümlü kalın trikodan kazaklar ve likralı deri pantolorları önümüzdeki koleksiyonda hayata geçirmeyi planlayorum. Skinny jean modası daha da fazlalaşıyor. Ben bunu koleksiyonumda likralı deriyle birleştiriyorum. Yıkanmış vintage görünümlü likralı deni skinny jeanler. Dolayısıyla 2013 kış koleksiyonumda Üstte daha volümlü bol yakalar altta bacakları saran skinny deri jeanlere ağırlık veriyorum.

Koleksiyonlarınız arasında favori parçalar var mı?

Favori parçalarım, uzun örme elbiselerim Ben bunlara Helen elbisesi diyorum Troyalı Helen gibi oluyorsunuz. Pelerin elbiselerimi, pili yakalı bluzlarımı çok seviyorum. Pelerin elbisemle küçük siyah elbiseye yeni bir boyut kazandırdığımı düşünüyorum. Birde önümüzdeki sezon piyasaya sunacağım likralı deri pantolonlarım olmazsa olmazım.

Koleksiyon süreciniz nasıl gelişiyor?

Bu koleksiyonumun çıkış noktası anneannemin bir fları. Tamamen vintage parçalara dayanıyor. Bir gün koleksiyonum hakkında düşünürken kumaşlar arasında gözüme anneannemin ipek fları takıldı. Üzerinde gün batımı renkleri deniz ve kumun ışıltısı bulunuyordu. Alacalı bir flardı. İlk gördüğüm an hemen kararımı verdim ve bu koleksiyonu hazırladım. Koleksiyonda kullanacağım ipliğe kadar kendim seçiyorum. Bu süreci görmek beni heyecanlanrıyor.

Aksesuar tasarlamayı düşünüyor musunuz?

Aksesuar tasarlamayı düşünüyorum. Bu desenlerimi flarlara taşımak istiyorum. Fakat şu sıralar koleksiyonuma yanlızca çanta dahil edeceğim. İlk defa bir koleksiyonuma çanta katacağım. 3 tane çanta tasarladım. Bunlardan iki tanesi gündüzden geceye zamansız olarak kullanacağınız çantalar. Bir taneside özellikte geceleri kullanacağınız el çantası.

Yurtdışında ilham aldığınız bir moda tasarımcısı var mı?

İkon olarak Giorgio Armani’yi görüyorum. Zamansızlığın bence en büyük kanıtı. Onun tasarımlarına ve moda anlayışına bayılıyorum. Tom Ford’un koleksiyonlarını seviyorum. Tom Ford yeni Yves Saint Laurent bence.  Stella McCartney’in spor duruşu beni çok cezbediyor.  Alexander McQueen’in yeni tasarımcısı Sarah Burton’ı çok beğeniyorum. Tasarımlara sadelik getirdiğini düşünüyorum.

Şubat ayında Vakko mağazlarında koleksiyonunuz satışa çıkıyor nasıl tasarımlar göreceğiz bu koleksiyonda?

Bu koleksiyonda Vakko’nun bizzat seçtiği asimetrik desenli tasarımlar, uzun tunik elbiseler var. Bunun dışında koleksiyonumda bulunun canlı renkleri oranjları, bu sezon tasarladığım derin sırt dekolteli tulumları ve asimetrik kesimli triko bluzlarımı Vakko çok sevdi. Vakko’da satışa çıkan koleksiyonumda bu parçaları göreceksiniz.

Peki Vakko için tasarlanan koleksiyon Önder Özkan etiketiyle mi satılacak?

Hayır şu anda benim tasarımlarım Vakko’ya özel tasarımlar olduğu için Vakko etiketiyle satılacak. Ve önümüzdeki tüm sezonlarda devam edecek. 

Tarzınızdan biraz bahseder misiniz?

Rocker bir havam var. Bahsettiğim gibi deri parçalarını triko ve ipekle kombine etmeyi. Volümlü yakaların altına skinny jeanleri yoğun göz makyajını seviyorum. Yazın daha eğlenceli, kışın daha asi olarak bu temayı koleksiyonlarımda kullanıyorum.

Tasarımlarınızda genellikle ipek ve triko kumaş kullanıyorsunuz bunun sebebi nedir?

Özellikle Türkiye’de trikonun hala anneanne giysisi olduğunu görüyorum. Trikonun üzerinde böyle bir etki var. Ben bu etkiyi kırmak istiyorum çünkü triko zamansızdır. Her zaman her yerde her şekilde trikoyu kullanabilirsiniz. Bunu tüketicinin farketmesini istedim. Trikoyu yalnız kullanmadım ipek ile kombine ettim. Bu trikoya daha soft ve daha kullanılabilir bir hale soktu. Baskılarıda iki kumaşın üzerinde çalıştığım için bu ipekte farklı etki yarattı trikoda farklı bir etki yarattı. Bunu görmek hoşuma gitti. 

Peki koleksiyonlarınız hep ipek ve triko üzerine mi? 

Hayır geçen sene çok fazla dantel ayrıntılar tüller ve kadifeler kullandım. Kırmızı bir kadifenin üzerine siyah bir tül geçirirek renk kırmak onun yarattığı dokuyu çok sevdim. 2 yıldır kendi markamla çalıştığım için şu ana dek yalnızca 3 koleksiyon çıkartma şansım oldu. Bunlardan ilki örme trikolar kullandığım bir koleksiyondu. İkincisi ilki kadife, jarse ve danteli birarada kullandığım koleksiyon ve üçüncüsü ise göreceğiniz ipek ve trikoyu biraraya topladığım koleksiyon. Üzerinde çalıştığım koleksiyonda da deri ve trikonun uyumunu göreceksiniz.

Bir Türk moda tasarımcısıyla birlikte koleksiyon hazırlama şansınız olsa bu hangi tasarımcı olurdu?

Arzu Kaprol’ü kendime yakın görüyorum. Kaprol’ün iş kadınına hitap eden tarzını benimsiyorum. Çünkü bende iş kadınına hitap ediyorum. Bu yüzden bir Türk tasarımcısıyla koleksiyon hazırlma şansım olsaydı bu kesinlikli Arzu Kaprol olurdu.

Kişiye özel tasarım yapıyor musunuz?

Ara sıra yapıyorum çok sık olmamak kaydıyla. 

Kişiye özel tasarım yaparken süreç nasıl gelişiyor?

Kişi önce nasıl bişey istediğini anlatıyor. Benim koleksiyonumu inceledikten sonra koleksiyondan yola çıkarak tasarlamaya başlıyorum. Bu süreçte sık sık görüşüyoruz provalarımız oluyuor.

Bir çok yabancı modacı Türk kadınını fazla abartılı buluyor sizce de durum böyle mi?

Bencede durum böyle herkesin herşeyi giymemesi gerektiğini düşünüyorum. İnsanlar bedenini tanımalı ve ona göre giyinmeli. Özellikle son zamanlarda moda olan platform topuğu herkeste görmekten çok sıkıldım. Büyük göğüsyü bir kadın çok büyük desenli bluzlar tercih etmemeli. Kilolu kadınlar dar pantolonlar giymemeli. Türk kadınını çok abartı buluyorum.

Mağaza açmayı planlıyor musunuz? 

Şu sıralar en çok istediğim bir mağaza açmak. Bunun için çalışma ve görüşmelerim devam ediyor. Concept bir mağazam olacak. Kanyon alışveriş merkezinin yanında açılacak olan Zorlu Center’da bir mağaza açmak şahane olur.

Türkiye’de kimleri giydirmek istersiniz?

Türkiye’de Ferhan İstanbullu, Defne Samyeli, Feryal Gürman bana göre tarzı oturmuş insanlar. Onlar için birşeyler tasarlamak gerçekten çok heyecanlı olur. Bunun yanı sıra Didem Antebi, Neslihan Yargıcı ve Ece Sükan’da tarzını beğendiğim kişiler.

Önder Özkan 2012 İlkbahar Yaz Koleksiyonunu görmek için fotogaleriye tıklayın!

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI