Ana SayfaRöportajRabia Turgay ile Marble&co Üzerine

Rabia Turgay ile Marble&co Üzerine

Rabia Turgay, öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
 
İTÜ, mimarlık fakültesinden mezun olduktan sonra 4 sene kadar bu alanda
 çalıştım. Daha çok şantiye üretim sahalarında yer aldım ve çeşitli
 malzemelerle farklı dokularla birebir çalışma olanağım oldu. Zaman 
ilerledikçe, her ne kadar mimarlıktan keyif alsam da, yapısal büyük ölçekli
bir ilerleyiş yerine, bir ürün geliştirip bunun birebir kendi elimden çıkan,
her aşamasında var olabileceğim, her detayını hissedip görüp
biçimlendirebildiğim bir versiyonunu hayal etmeye başladım. Bu süreçte
kendimi sorgularken ilgi alanım sürekli modaya, tekstile kayıyordu. Neler
yapılabileceğini kurgulamak bile beni o kadar heyecanlandırıyordu ki, bir adım atmaya karar verdim. Düşündüğümden hızlı bir giriş oldu aslında; o ilk adımla birlikte her şey akmaya başladı.
 
Bir mimarken, marka kurmaya karar verdiniz. Buna mermerin
verdiği bir ilham diyebilir miyiz?
 
Mermere olan aşkım okul yıllarında Mies Van der Rohe’nin işlerini
keşfetmemle başladı aslında. Görsel bir harikalar diyarı benim için
mermer. Dokusal olarak bir o kadar hareketli ve canlıyken, asil, yalın ve
güçlü duruşu ile bir o kadar sade ve düz… Nereye gitsem; bir mekan, bir
mağaza, bir şehir, mıknatıs gibi çekiliyorum, gözüm ilk o damar yapısını
seçiyor elimde değil:)

Bu tutku Marble&co’nun arkasındaki sır perdesi aslında… Bu doğal
güzelliği tekstile taşımak, insanların hayatının içine, her an
kullanabilecekleri bir ürüne adapte edebilmek ve mermeri her an
deneyimleyebilmek… Marka olarak gömlek üzerine geliştirdiğimiz strateji
ve anlam ile de mermerin kendi öz hikayesi birebir örtüşüyor. Yalın, asil,
çarpıcı, vazgeçilmez; aynı zamanda güçlü, sağlam, kaliteli…
 
Şimdi biraz soru yağmuruna tutacağım sizi: Marble&co nasıl bir
markadır? Hedef kitlesi kimdir? Koleksiyonlarınızı üzerinde hayal
ettiğiniz kadın ve erkekler kimlerdir mesela?

Marble&co, Japon ve Nordik esintilerin hissedildiği, zamansız, kendine has 
bir stili olan, yalın ama çarpıcı tasarımları başrolde tutan; tek bir ürüne
odaklanarak mükemmeli arayan ve sürekli sorgulayan, doğallık tutkunu
bir marka… Karışık detayları, patlayan renklerin insanı görünmez kılan
duruşunu sevmiyorum. Özgün ince detaylar, zarif dokunuşlarla yapılan
tasarımlar insana değer veren, üründen çok kişiyi vurgulayan bir etkiye
sahip. Marka olarak da bu tutumu benimsiyoruz. Neden Japon, neden
Nordik diye sorulduğunda aslında cevabı bunun içinde saklı. İnsana
duyulan saygı, bireysel yaşam hakkına verilen değer onlar için bir öncelik;
dolayısıyla yaşam ve tasarım stilleri de bir o kadar sakin, fonksiyonel,
abartısız… Estetik kaygı çok farklı bir doğrultuda işleniyor. Bu değerleri
Marble&co ile tasarımlarımıza yansıtıyoruz, daha bilinçli bir üretim ve 
tüketim zihniyeti sunmaya çalışıyoruz. Hedef kitlemiz kendisini belirliyor
aslında. Bahsedilen ürün gömlek olduğunda mümkün olduğunca geniş bir
kesime yayılabilmekti hedef; doğal olarak. Fakat işliyor olduğumuz stil
doğrultusunda, sade, güçlü, farklı olanın arayışında, rahat ama şık olmayı
arzulayan bir kitle beliriyor önümüzde. Yaş olarak bakarsak ağırlıklı
çalışan kesim ve 30-45 yaş arası bir müşteri ağırlığımız var, ama tasarım
dili olarak genç ve modern bir çizgimiz olduğundan çok farklı yaş
aralıklarına da kayıyoruz.

Marble&co gömleğini Cate Blanchett ve Alicia
Vikander
üzerinde görmek çok isterim:) Alexander Skarsgard ve Louis
Garrel
de bir Marble&co erkek gömleği edinmeli!

Hangi 3 kelime markanızı anlatmak için en uygundur?
 
Gömlek, mermer ve güçlü. (3 kelime az oldu, daha fazlasına ihtiyacım 
var:))

İlerki koleksiyonlarınızda da sadece gömlekler mi yer alacak?
 
Şimdilik sadece gömlek olarak devam edeceğiz gibi görünüyor. Farklı
talepler gelse de bu çizgiyi bozmak istemiyoruz.
 
Koleksiyonlarınızda her zaman mimariden bir şeyler olacak mı?
 
Mimar olduğum için ister istemez tasarımlarda bu durum hissediliyor,
biraz el ve göz terbiyesi de etkiliyor tabii ki.. Oturmuş bir diliniz oluyor,
altın oran denilen bir terim vardır mimarlıkta; sizin de geliştirmiş
olduğunuz tarz doğrultusunda kendi altın oranınızı çok bozamıyorsunuz.
Ama laf aramızda bilinçli olarak da bunu vurgulamayı seviyorum
tasarımlarda. Mimarinin farklı bir gücü var; görsel anlamda da düşünsel
anlamda da. İnsan ölçeğinden çok farklı boyutlara kayıyorsunuz, hatta çok
idealist ve ünlü mimarların egosal olarak gelişen kendilerini Tanrı gibi
hissedebilme aşamasına geldikleri doğrudur. Bu etkiyi farklı bir yorumla
(mimari etkiden bahsediyorum bu arada, tanrısallık değil) daha küçük
bir ürün üzerinde geliştiriyor olmak özgün olabilmeyi doğuruyor
sonunda. Ve evet; biraz uzattım ileriki koleksiyonlarımızda da bu etkiler
devam ediyor olacak:)
 
Markanız bana biraz daha niş geliyor açıkçası; sofistike
gömlekler, alışık olmadığımız bağlamalar, farklı materyaller vs.
gibi detaylar var. Tüketicinin bir kısmına nokta atışı yapan bir
koleksiyon bence o açıdan. Peki sizce o kitleyi yakalayabildiniz
mi? 
 
Evet çok doğru. Biraz daha niş olarak adlandırabiliriz Marble&co’yu.
Fakat kapsül koleksiyonlarımızla bu algıyı biraz esnetmeye gayret
ediyoruz. Şu an için bu kesimde çoğunluğu yakaladığımıza inanıyorum,
ama kitlesel olarak gelişmeyi hedeflediğimizden çalışmalarımız bu
doğrultuda devam ediyor.
 
Yeni koleksiyonda bizi neler bekliyor? Güzel bir beyaz gömlek her zaman talep görür diye düşünüyorum. Yeni koleksiyonda bol bol beyaz gömlek görebilecek miyiz?
 
2017 “the grounding” koleksiyonumuzun çıkışına biraz daha zaman var.
Senede bir koleksiyon çıkardığımızdan Şubat ayında satışa sunuyor
olacağız. Bu koleksiyonumuz hem desen, hem de renkler açısından
oldukça zengin diyebilirim. Biraz daha dokusal hareketlilik göze çarpıyor
olacak. Farklı kumaşlarda baskı teknikleri uyguladık, iconic gaia
desenimizi birkaç versiyonda görüyor olacaksınız. Mimari etkiler de
kesim ve özellikle desen tercihlerinde oldukça vurgulu.
Şu an için en son çıkardığımız ve satışlarına başlamış olduğumuz kapsül
koleksiyonumuz var. Ana koleksiyona giriş niteliğinde, toprağın
bileşenlerindeki minerallerden ilhamını alıyor… Model isimleri de bu
minerallerden oluşuyor. “The Legacy of Earth” yeryüzünün mirası adını
taşıyor. Ağırlıklı olarak beyazın hakim olduğu, daha geniş ve A-line
kesimlerden oluşan, siluetleriyle toprağın köklerine gönderme yapan bir
13 parçalık bir koleksiyon. Dilediğiniz kadar beyaz gömlek alternatifi
buluyor olacaksınız 🙂
 
Ürünleriniz şu an nerelerde satışta? 

Ürünlerimiz online olarak hipicon.com, lidyana.com, 365ist.com, 
elladubai.com
ve tabi kendi web sitemiz üzerinde www.marbleandco.com’da satışta. İstanbul içinde şu an için yalnızca showroom adresimizde satışımız var. Onun haricinde Ankara s9 boutique, Alanya 812 design
store, Adana Masskara boutique, Bursa Homelike, Bodrum Salty
’den
gömleklerimize ulaşabilirsiniz.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI