Ana SayfaMücevherNazra, ilk görüşte aşk!

Nazra, ilk görüşte aşk!

Katıldıkları Bebek Şenliği`nde güzellikleriyle olduğu kadar tasarımlarıyla da dikkatleri üzerine çeken İTÜ mezunu iki genç tasarımcı Aslınaz Kazaz ve Nadin Vanlıoğlu Taş, Nazra isimli takı markalarıyla herkesin gözdesi.

Altını kendilerine özgü tasarımlarıyla zamansız hale getiren Nazra` nın güzel tasarımcıları bitmek bilmeyen enerjileriyle çoğu kişiye örnek oluyorlar. En son " Aşk" ismini verdikleri renkli koleksiyonla dikkatleri üzerlerine çeken Aslınaz ve Nadin takı tasarlama hikayelerini bütün içtenlikleriyle anlattılar.

Yollarınız nasıl keşişti, neydi sizi beraber tasarım yapmaya başlatan etken?

Nadin: Aslında İTÜ Jeofizik Mühendisliği mezunuyuz ve yollarımız da burada kesişti. Okuldayken kendi çapımızda iplerle boncuklarla tasarımlar yapıyorduk zaten. Ben üniversiteden mezun olduktan sonra aile şirketimiz olan Vanlı Kuyumculuk ‘ ta çalışmaya başladım. Bu sure zarfında kendime ve arkadaşlarıma ufak parçalar tasarlıyordum ama tek başıma marka oluşturacak cesareti kendimde bulamıyordum. Bir gün üniversiteden arkadaşlarla otururken eski günlerden konuşmaya başladık. O zamanlarda yaptığımız tasarımlar aklımıza geldi. Birbirimizden destek alarak ilk koleksiyonumuzu oluşturduk.

Nazra Arapça`da ilk bakış demek. Onca kelime ve isim arasından neden Nazra? Vermek istediğiniz mesaj nedir?

Aslınaz: Kendi ismimizi kullanmak istemedik. İsimlerin insanlar üzerinde etkisi olduğunu söylerler. Marka adının da marka üzerinde etkisi olduğuna inanıyoruz ve herkesin ilk bakışta etkileneceği ürünler tasarlamak üzere yola çıktık.

Tasarımlarınız altın ağrlıklı. Pırlanta, gümüş ve diğerleri arasında neden form vermek için altını sectiniz ?

Nadin: Evet ilk başta altın ağırlıklı olarak başladık. Açıkçası bunda babamın da altın üzerine çalışılıyor olmasının etkisi büyük. İçinizdekini dışarı vuruyorsunuz ve bu altın da olabilir gümüş de bronz da. Biz 14k altını tercih ettik. Ama gümüş üzeri altın kaplama bir koleksiyon da oluşturduk. Yakında pırlantalı ürünlerimiz de hazır olacak. Belki ileride platin de kullanabiliriz bronz da. Yaratıcı olduktan ve içinizdeki çocuğu kaybetmedikten sonra kullandığınız materyalin bir önemi yok aslında.

Nazra deyince aklımıza ilk olarak Adriana Lima geliyor. Tanışmanız nasıl oldu? Takılarınız hakkında ne gibi yorumlar yaptı?

Aslınaz:
Adriana Lima Yok Böyle Dans yarışması için İstanbul’a geldiğinde  arkadaşım Hanzade dolayısıyla kendisine bir kolye ve kızının ve eşinin baş harfleri olan yüzüklerimizden hediye etmek istedik. Takılarımız kendisine verilirken orada bulunamadık ama çok beğendiğini ve bizimle tanışmak istediğini söylemiş. 1 ay sonra gazetede Adriana Lima haberini okurken boynundaki kolyeyi görünce cok heyecanlandık. Sonra farklı ortamlarda kolyemizle olan fotoğraflarını bulduk. Hemen iletişime geçtim. Kolyemizi çok severek taktığını söyledi. Sonrasında da Victoria’s Secret defilesi backstage inde kolyemizle olan fotoğraflarını da gördük. Yeni ürünlerimizin fotoğraflarını gönderdik. Önümüzdeki günlerde de yeni koleksiyonumuzdan bir parça göndereceğiz kendisine.

Bir takıya form verirken size ilham veren şeyler nelerdir?

Nadin: Çevremizdeki her şey ilham kaynağı olabiliyor. Bazen bir kalem veya bir silgi bile bazı şeylere başlangıç noktası olabiliyor. Mesela ilk koleksiyonumuzun ismi Scrapbook. Çünkü ilham kaynağımız “Scrapbooking”. Yani aslında modellerimizi kağıt makas ve delgeçle yaratılmış şekiller gibi düşünebilirsiniz. Aynı şekilde ikinci koleksiyonumuz da çerçeveler üzerinden ilerledik. Farklı çerçeve motiflerini takı haline getirdik. Bu koleksiyonda “En değerli taş sizin teninizdir teninizi çerçeveleyin” diyoruz. Bakış açımız da o yönde artık. Etrafımızda gördüğümüz her şeyi eğip büküp kafamızda yüzük veya kolye şekline sokuyoruz.

İnsanlar ilişkilerinde bile iki kişi bir fikirde birleşemezken, siz baştan aşağı tasarımlarda beraber karar veriyorsunuz, görüş bütünlüğü nasıl oluyor?

Aslınaz: Aslında birbirinden tamamen farklı karakterlerdeyiz. Bazen zevklerimiz ve beğenilerimiz de tamamen farklı olabiliyor. Ama sanırım bu sayede ikimizin aynı şeyleri düşündüğü şeyler de genel beğeniye uyum sağlıyor. Birimizin tasarladığını diğeri beğenmezse onu koleksiyona eklemiyoruz. İkimizden geçerli not alanları birleştiriyoruz.

Özge Özpirinççi`ye Anadolu Kartalları galasında takması için özel olarak takı tasarladınız. Kişisel takı tasarımlarınız hala devam ediyor mu  ve normal ürünler ile kişiye özel ürünler arasında fiyat farkı oluyor mu?

Aslınaz: Evet Özge için F16 şeklinde bir yüzük hazırladık ve çok beğenildi. Devamlı pilot eşlerinden mailler alıyoruz. Kişisel tasarımı çok seviyoruz. Sadece bir kişide bulunan ve o kişinin istekleri ve beğenileri doğrultusunda hazırlanmış bir takı oluyor. Böylece takan kişi de takıyla duygusal bir bütünlük sağlamış oluyor.
Tasarım için harcanan düşünme ve oluşturma süreci, ardından da ürünün üretim aşaması var. Bu yüzden fiyat farkı oluyor haliyle.

Beymen Blender Akmerkez ve İstinye Park olmak üzere ürünleriniz bir kaç mağazada satılıyor. Kendi dükkanınızı açmayı düşünüyor musunuz ve bunu ne zaman gerçekleştireceksiniz?

Nadin: Şu an farklı mağazalarda ürünlerimiz satılıyor. Daha çok yeni bir markayız bu yüzden bugünlerde yurt içi ve yurt dışında yeni satış noktaları ile ilgileniyoruz. Önceliğimiz markamızı ve ürünlerimizi daha büyük kitlelere tanıtmak. Ama 2-3 sene içerisinde kendi showroomumuz açmayı hedefliyoruz.

Nadin, baban tam 45 yıldır kuyumculuk sektörünün içinde. Çoğu insan babasının mesleğinden yıllarca iç içe olduğu için kaça ama senin yolun yine takıyla keşişti. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun?

Nadin: Evet dediğin gibi babamın bu işte olmasıyla her ne kadar mühendislik bitirmiş olsam da ben de işin içine girmiş bulundum . Tabi erkek çocuk olsaydım şu an tezgah başında çalışıyor bile olabilirdim Babam da dayısının yanında yetişmiş mesela. Babam “sadekar” yani ürünün oluşum kısmını yapıyor. Amcam ise “mıhlayıcı”, yani pırlantaları ürüne mıhlayan kişi. Şu an ikisi de kendi dallarında Türkiye’nin sayılı ustalarındandır. Biliyorsunuz Ermenilerin başlıca meslekleri kuyumculuk kunduracılık ve müzisyenliktir. Sanata yatkın bir kültürde büyümemin etkisi diyebiliriz. İçgüdüsel bir şey sanırım. Daha önce de söylediğim gibi yarattığınız materyal sadece bir araç ve siz içinizdekileri ve dışarı vurmak istediklerinizi o materyali kullanarak şekillendiriyorsunuz. Bu altın da olabilir, kumaş da tahta da.

Son çıkardığınız “ Aşk” koleksiyonunda nelerden ilham aldınız?

Nadin:Aşk koleksiyonunu sevgililer günü için hazırlamıştık. Bu yüzden içimizdeki sevgiyi yansıtan bir şeyler olmalıydı.Toplamda 7 farklı parçadan oluşan minik ve tatlı bir koleksiyon oldu. “Aşk” koleksiyonu şu an sadece Galata’da bulunan Lunapark Shop Tasarım mağazasında satılıyor.

 

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI