Tuba Ünsal’ın Evi InStyle Home Kasım Sayısında

Yağmurlu bir sonbahar günü. Tuba Ünsal ile Şile’deki evinde yıllardır yapmayı planladığımız ama bir takım sebeplerden ötürü devamlı ertelediğimiz kapak ev çekimi için buluşuyoruz. Havanın kapalı olması bile planımızı değiştirmiyor. Zaman zaman hızını arttıran yağmurun motivasyonumuzu düşürmesine izin vermiyoruz. Hatta yağmurdan dolayı etrafa yayılan çam ve toprak kokusunun keyfini sürdüğümüz için kendimizi şanslı bile sayıyoruz. Tabii bunda Tuba Ünsal’ın pozitif duruşu büyük etken. Şehir merkezinden 50 dakikalık bir yolculuk ile varılan, Şile’nin Çayırbaşı Mevkii’nde çam ormanının içinde adı gibi saklı kalmayı başarmış, 

Ünsal oldukça bakımlı ve duru bir cilde sahip. Şile’nin temiz havasının bunda etkili olabileceğini belirtiyor. “Burada her sabah insan dinç uyanıyor. Adeta oksijen çadırı içindeyim. Buraya adım attığım andan itibaren yorgunluk kalmıyor bende,” diyor. Kendi adına kurduğu prodüksiyon şirketi ile ilk tiyatro oyunu ‘İsimsiz Yıldız’ın provalarına devam ettiğini anlatıyor. “Romanyalı ünlü yazar Mihail Sebastian’ın ülkesinde en çok oynanan ve aynı zamanda sinemaya uyarlanan bir oyunu bu. Yönetmenliğini Kayhan Yıldızoğlu üstleniyor. 

Çekimin Kamera Arkası Videosu:

Mimar Ece Baba’dan yardım almışlar evin tadilatı sırasında. 130 m2’lik iki katlı evin girişinde salon, açık mutfak ve misafir tuvaleti yer almış. Üst katta üç oda ve bir banyo bulunuyor. Evin tik kaplı verandası genişletilerek bugünkü kullanışlı haline getirilmiş. “En çok vakit verandada geçer. Bahçede yaz-kış barbekü yapmayı severiz,” diyor Ünsal. Gri rengin öne çıktığı evdeki çoğu mobilya ve aksesuar Mudo Concept, Modoko ve IKEA’dan alınmış. 

On yıl önce aldığı evi bir dönem satmaya karar vermiş ama son dakika bu fikrinden eşi yüzünden vazgeçtiğini söylüyor. “İyi ki de satmadık. Şimdi bunun daha doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Mirgün’ün burada çok emeği var. Baştan sona evin yenilenmesi ile o uğraştı çünkü,” diyor. 

On yıl önce aldığı evi bir dönem satmaya karar vermiş ama son dakika bu fikrinden eşi yüzünden vazgeçtiğini söylüyor. “İyi ki de satmadık. Şimdi bunun daha doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Mirgün’ün burada çok emeği var. Baştan sona evin yenilenmesi ile o uğraştı çünkü,” diyor. 

Yazı: Serra Akar
Fotoğraflar: Burak Teoman
Portreler: Serhat Hayri
Styling: Hande Rakıcı

Röportajın ve çekimin devamı için InStyle Kasım sayısını bayinizden istemeyi unutmayın!