Influencer’ların Karantina Günlüğü: Sezen Ketenci Oy

Cilt Bakımı 

Sanki bir aksiyon filminin içinde bir karaktermişim gibi hissettiğim bu karantina günlerinde evde kendimi rahatlatmak için cilt bakımına sarmış durumdayım. Ama öyle böyle bir sarmak ki size anlatamam! Yaklaşık 1 ayda cildim, saçlarım bambaşka bir hale dönüştü. Meğer ne kadar önemliymiş düzenli bakım yapmak! Alıp bir türlü düzenli olarak kullanmaya fırsat bulamadığım ya da zamansızlıktan iyisini araştırıp alamadığım o kadar çok ürün varmış ki. Şimdi her şeye bol bol vaktim var. Hepsini keyifle deniyorum, gözlemliyorum. Sabah kalkar kalkmaz yaptığım ilk şey cilt bakımına başlamak. Özellikle de 2 yaş sendromlu bir çocukla aynı evde karantina altında olduğum düşünülürse, günümün en güzel anlarının aynanın karşısında cildime vakit ayırdığım dakikalar olduğunu tahmin etmek pek de zor değil bence 🙂

Bu aralar favorim Missha ürünleri. Hem uygun fiyatlılar, hem de ne denediysem muhteşem işe yarıyor. Gözenek küçültücü toniği favorilerimden. Onun dışında her gün farklı amaçlara yönelik, farklı markalardan oluşturduğum favori maskelerimden bir tanesini uygulamayı ihmal etmiyorum. Rutinime haftada bir el-ayak ve saç bakımını eklediğimden beri kendimi çok daha iyi hissediyorum.

Ne Okuyorum? 

Çocuğumla sabahtan aksama kadar aynı evde olmaktan mı kaynaklı, yoksa karantinanın 2 yaş sendromuna denk gelmesiyle mi alakalı bilmiyorum ama benim için bugünlerde kitap okumak neredeyse imkansızlaşmış durumda. Şöyle kahvemi alıp, ayaklarımı uzatıp saatlerce kitap okumak istiyorum. Ama birinci sayfanın sonuna gelmeden paytak paytak yürüyen bir kız çocuğu elimden kitabi alıp “NO MOM BOOK” diyor 🙂 Bizim evde Parla’dan başka kimse kitap okuma hakkına sahip değil maalesef. O uyuduktan sonra Instagram hesabımı kontrol etmeye başlamadan 3-5 sayfa okuyabilirsem kendimi iyi hissediyorum. Bu aralar doktorumun tavsiyesi uzerine Dr. Haim G. Ginott’un “Anne, Baba ve Çocuk Arasında” kitabını okuyorum. Bütün annelere tavsiye ederim.

Ne İzliyorum? 

Genel olarak televizyon insanı değilimdir. Gün içerisinde hiç ama hiç televizyon izlemem. Fakat karantina günlerinde insan bir şey izlemek istiyor garip bir şekilde. Sosyal medyada çok duyduğum için La casa de papel’e başladım, şuan 3.  sezondayım. Güzeell ama o kadar 🙂 Sürekli bir binanın içinde geçiyor olması biraz sıkıcı. “Zaten biz karantinadayız, en azından gezmeli tozmalı bir diziye başlasaydım keşke” diye düşünüyorum bazen ama takıntılı biri olduğum için diziyi bitirmek zorundayım. Onun dışında Medcezir başladığı için çok mutluyum. İşte tam da ihtiyacım olan dizi. Aşklı,tatlı, şakalı, basit, kolay, gülümseten bir ergen dizisi. En sevdiğim 🙂

Ne Dinliyorum? 

Büyüdükçe, yaş aldıkça müzik tarzı değişirmiş ya insanın. İşte o bende hiç olmadı. Şundan 15 sene önce lisede sıra üstünde tepinirken de Nil dinliyordum, şimdi kızımla yatakta zıplarken de Nil Karaibrahimgil dinliyorum. Hayata bakışı, basite indirgeyişi, tutumları ve hislerini kendime çok benzetiyorum; duygularını hissediyorum, anlıyorum. O yüzden ondan hiç sıkılamadım. İyi ki varsın Nil 🙂  Bir de Kalben’i dinlemeye başladım yeni yeni. O da ayrı bir harika.

Ne Giyiyorum?  

Karantinanın ilk günlerinde pijama temelli ilerliyordum. Gün başlıyor, bitiyor… Kıyafetler değişmiyor falan, bu durumun depresif bir hal almaya başladığını fark ettim ve çareyi ev kombinleri yapmakta buldum. Rahat eşofman altları, komik tişörtler, renkli çoraplar, hatta bazı günlerde mom jeanlerle ev kombinleri yapıyorum. Hem rahat oluyorum, hem de her aynaya baktığımda pijamalı bir Sezen’le karşılaşmamış oluyorum.

Hangi Sporları Yapıyorum? 

Maalesef spor yapamıyorum. Zaten spor yapmayı pek seven bir insan değilimdir dans dışında. Karantinanın ilk günlerinde bu durumu bir fırsata çevirip her gün spor yapabilirim diye düşünmüştüm ama bir ay oldu, bende hala tık yok 🙂 Gün içerisinde yaptığım en yorucu spor, Parla’nın bezini değiştirmek için yaptığım güreş. O da inanın epey kondisyon isteyen bir şey!

Ne yiyorum?

Keşke ben de günlerimi diğer influencerlar gibi avokadolu salatalar ve yeşil içecekler ile beslenerek geçirebilseydim ama maalesef bu soruda da sınıfta kaldım 🙂  Çikolata kremaları ve gofretler şu sıra dolabımdan asla eksik olmayor. Cips yemezdim; her gün bir tane cips yemeye başladım. Her gece saat 12’de çok acıkıp asla yememem gereken bir şeyi afiyetle yiyorum! Çok büyük kararlar alma niyetindeyim! Haftaya bütün bunlar eve bir daha girmeyecek ve sebze temelli beslenmeye başlayacağım. Burada herkesin önünde söz veriyorum 🙂

En Çok Kullandığım App 

Bu soruya cevap vermeme bile gerek yok sanırım. Tabi ki Instagram! Paylaşımlarım ve takipçilerimle olan iletişimimin dışında, insanların bugünleri nasıl geçirdiğiyle ilgili de bilgi ediniyorum. Böylece günlerimi daha verimli ve aktif geçirmek için güzel fikirler ediniyorum. Bu fikirleri sonraki haftanın planına ekliyorum. Mesela Instagram’da influencer arkadaşlarımın motivasyonuyla dolaplarımı düzenledim. Onların kullandıkları ürünlerden yardım aldım. Ne zamandır gerçekten yapmak istediğim bir şeydi, yaptıktan sonra o kadar rahatladım ki anlatamam.