Ana SayfaYaşamAşkın Bilmeniz Gereken 3 Yüzü

Aşkın Bilmeniz Gereken 3 Yüzü

Birçok romantik komedi filmlerinde bu durumlara şahit olduk; kadın veya erkek mutsuzdur, ruh eşini bulur ve sonsuza kadar mutlu yaşar. Bu hikâyeleri çocukken de çok fazla okuduk; Pamuk Prenses'in, prensi tarafından öpülmesi ve kurtulması; Cinderella’nın beyaz atlı prensinin onu kurtarması ve sonsuza dek mutlu yaşaması…

Tabii bir de o muhteşem aşk şarkıları var. Çoğu sanatçı şarkılarında muhteşem bir biçimde aktarır bizlere aşkı, ancak gerçek yaşamlarında bu konuda pek başarılı olamazlar. Belki de sadece aşk fikrine âşıktırlar. Ne dersiniz?

Biraz da gerçeklere dönelim. Hayat bu kadar basit değil. Sanıldığı gibi aşk her şeyi aynı anda bizlere sunmuyor. Yani romantik bir ilişki içindeyken her şey bir anda düzelmiyor.

Aşkın her şey olmadığına sizi ikna edecek üç faktör biliyoruz:

Aşkın ilk anları ne kadar da güzeldir; kalp çarpıntıları, midede oluşan kelebekler, bakışmalar, vücutta oluşan titremeler… Evet hepsi muhteşem. Ancak birine âşık olmanız, o kişinin sizin için uygun olduğu anlamına gelmez. İnsanlar sadece hayatlarını güzelleştiren kişilere değil, mahveden insanlara da âşık oluyor. Peki böylelerine bağlı kalmak ne kadar doğru? Sırf âşık olduğunuz için!

Var olan “kimyasal çekim” mantığın tamamen devre dışı kalmasına neden oluyor. O bir alkolik veya tamamen şiddet bağımlısıysa bile bazı kişiler “aşk” adı altında tüm bu olmaması gereken kusurları kabul ediyor.

Kendinize partner seçerken, sadece o uçuşan kelebekleri dikkate almak bizlere pek mantıklı gelmiyor. Bir de o kişiyle tüm hayatınızı geçirmeyi planlıyorsanız, durum daha da vahim olabilir.

Aşkı tabii ki de yaşayacağız, ama bazı unsurları dikkate almak gerekiyor; karşımdaki nasıl bir insan, diğer insanlara karşı tutumu nasıl, kendini kontrol edebiliyor mu, sorumluluk almaya hazır mı? Sırf âşık olduğunuz için kötü insanlarla hayatınızı idam ettirmek… Karar tabii ki de sizin.

Aşk, iyimser bir bakış açısına sahip olmanızı sağlasa da tüm sorunları çözmeye yetmez. Aşk bir illüzyon halidir diye boşuna denmiyor.

Yani yaşanılan sorunları arka plana atmak, onları görmezden gelmek ne yazık ki çözüm değil. Çünkü bir süre sonra bu sorunlar ciddi tartışmalara neden olacak ve o anda da kendinize dönüp “tüm bunları neden kabul ettim ki?” deme ihtimaliniz oldukça yüksek.

Sorunları arka plana atmak yerine gerçekçi olun ve partnerinizle tartışın. Hem çözümleri bulmak, sağlam temellerden oluşan bir ilişki oluşturmanıza yardımcı olur.

İlişkilerde her zaman kendimizden ödün veriyoruz. Arzularımızı, ihtiyaçlarımızı ve hatta bizler için değerli olan zamanımızı gözümüz kapalı bir başkasının ellerine teslim ediyoruz. Bu durumda da kendimize olan saygımız azalıyor ve hatta hayatımızın en değerli anlarını bir başkası için feda ettiğimizi fark ediyoruz. Neden almadan vermeyi tercih ediyoruz ki? Yani, ilişkinin tek taraflı yaşaması doğru olan mı? Hiç sanmıyoruz. Tüm bunları, başlangıçta yaşadığımız o muhteşem heyecan için kabul ediyoruz, sonrasında da bağlandığımız için.

Aşk gerçek bir sihir, bunu asla inkâr edemeyiz. Ancak var olan gerçekleri de kabul etmek gerekiyor. Size önerebileceğimiz tek şey, kendinizi kaybetmeyin. Aldığınız kadarını verin ki gerçek bir ilişki içinde hissedebilin kendinizi. Çünkü hepiniz değerlisiniz ve hepiniz sevilmeyi hak ediyorsunuz.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI