Ana SayfaGüzellikConsuelo Castiglioni Marni parfümü anlatıyor

Consuelo Castiglioni Marni parfümü anlatıyor

MARNI… Marni`yi nasıl tanırsınız? “Oversized”, print kullanımında bol kepçe, erkeklerin anlayabileceği tarz seksapeli enjeksiyonla çekilip alınmış, renkleri cesurca kullanan… Kısacası kadını biraz bohem, oldukça sofistike, avant-garde gösteren, yani son dönemde hepimizin arzu ettiği gibi mi demeli? Ya da kadının estetik gözüne hitap eden! 

Marni`nin Kreatif Direktörü Consuelo Castiglioni moda kariyerine eşinin ailesinin kürk işine danışmanlık yaparak başlıyor. Öyle bir dönemden bahsediyoruz ki, kürk sadece etik manada tabu değil, yakışıklı imitasyonları bile “babaanne işi” olarak algılanıyor. Demode. Sonra Bayan Castiglioni’nin eli değiyor ve BUM! Burjuvazinin eski sembolü, yeni dönemin BOHO CHIC’i (bohem+şık) oluveriyor.  

Defilelerin son selamlamasında kısacık görünen ve utangaç gülüşü ile kendine hayran moda kitlelerini mütevazice selamlayan, ilginin merkez üssü olmaktan oldukça çekinen bu kadın şimdi  tüm bu sofistike, bohem ruhlu, sanatsever kadınların ruhuna seslenen, maskülen ile feminenin sınırları arasında tehlikelice dans eden (yazarın kişisel favorisi) ilk parfümü ile karşımızda! 

Marni, alışılmış çiçek ve meyve kokularından uzak durarak, odunsu ve baharatlı oldukça modern ve cesur bir koku ile farklı ve özel bir parfümle çıktı sahneye. Kokusu kadar tasarımı de özel olan parfümün şişesi, kreatif direktör  Consuelo Castiglioni`nin yıllar evvel bir bit pazarından aldığı bir objeden esinlerek tasarlanmış. Çok fazla röportaj vermeyen Castiglioni bu özel röportajda hem Marni`yi, hem de yeni Marni parfümü anlatıyor…  

Nadir olarak röportaj veriyorsunuz. İlgi odağı olmayı tercih etmediğiniz söyleniyor. Neden?
Çalışmalarımın benim yerime konuşmasını tercih ediyorum. Marni özel bir kitleye yönelik düşünüldü; belirli bir hassaslığa sahip kadınlar için. Marni yaş ve mevkiiden bağımsız olarak, hislerini kıyafetleri ile ortaya koymak isteyen kişiler için.

Marni kadını kimdir?
Kendine güvenen, başkaları için değil kendisi için giyinen bir kadın… Bir görünüşü, tarzı zorla benimsetmekten hoşlanmıyorum. Marni kadını, modanın peşinden koşmak yerine güçlü kimlik ve kişiselliğe dayanan sofistike bir stil yaklaşımına sahip. Formlarla, yapılarla, baskılara merak duyan ve renklerle oynamaktan her zaman keyif alan bir kadın.

Kendi yaratıcı sürecinizi tanımlayabilir misiniz?
Bir koleksiyonun yaratılışı genellikle bir kumaşı veya maddeyi araştırmakla başlıyor. Farklı dokuların, renklerin ve baskıların bir tasarımı nasıl değiştirip, tanımlayabileceğini görmek beni çok etkiliyor. Renk, baskı, mimari kalıplar çalışmalarımın merkezi; onlar tasarıma anlam yükleyen şeyler. Kendi içgüdümü tasarım aracı olarak kullanıyorum.

Size neler ilham veriyor?
Çevremdeki her şey! Doğa, sanat, müzik, kitaplar, farklı kültürler… Hayatın kendisi de diyebiliriz.
Mesela seyahat ettiğimde çevreyi yürüyerek keşfetmeyi, o şehirdeki gündelik yaşamı gözlemlemeyi, sanat galerilerinin ve müzelerin görselliğini yaşamayı seviyorum. Bu sürekli bir devinim…

Diğerlerinden daha çok sevdiğiniz yerler var mı?
Seyahat etmeyi, yeni yerler görmeyi, yeni kültürleri, renkleri, yaşamları öğrenmeyi çok seviyorum.
Yazlarımı Formentera Balerik adasında geçiririm, orada “sığınağım” diyebileceğim bir evimiz var. El değmemiş, yağmursuz, güneşten nasibini almış yerleri seviyorum. Kışın dağları da seviyorum, kayak yapmayı…

Ziyaret ettiğiniz şehirlerde favori yerleriniz var mı? Ve yaşadığınız şehirde?
Sanat galerilerini ve geniş, açık alanları seviyorum. Milano’da dışarı çıkmak için çok zamanım olmuyor. Çoğunlukla atölyede koleksiyonlar üzerinde çalışıyor oluyorum.

Kadın tasarımcı olmak size farklı bir bakış açısı veriyor mu?
Yaklaşımım daha kişisel. Karar vermeden önce tasarımları deneyebiliyorum, test edebiliyorum.
Kadınlar için tasarlayan bir kadın olarak, neyin yürüyüp neyin yürümeyeceğini söyleyebiliyorum. Koleksiyona asla giyilemeyecek bir şey koymam. Benim için “baştan çıkarma” fazladan göstermek ile yapılabilecek birşey değil. Kendiliğinden gelen, içsel bir gücün dışavurumu.

Reklam ve agresif pazarlama stratejileri kurgulamayan Marni’nin başarısını nasıl açıklarsınız? 
İnsanlar bize “samimiyet” hissi için geliyorlar. Koleksiyonlarımız her sezon giyilebilecek, zamansız ve kişisel dokunuşla sonsuz kombin denklemlerine açık parçalardan oluşuyor. Bu “özgünlük” mesajının belirli bir kitleye hitap ettiğini düşünüyorum. Kesinlikle niş ama çapraşık bir niş.

Şu zamana kadarki kariyerinizde en önemli olay nedir?
Kariyerimi önemli olaylar dizisi olarak görmüyorum. Marni kendiliğinden gelişti ve bence markanın estetik görüntüsüne çok uygun bir gelişim yolu bu. Herşeye şu anda olduğum gibi devam etmeyi umuyorum.

Marni’yi kurduğunuz günden bugüne lüks endüstrisi nasıl değişti?
Endüstri çok değişti, büyüdü, zaman zaman yaratım sürecini ve meyvesini daha az duygusallıkla algılayan bir hal aldı. 
Aile işinde çalıştığım için sahip olduğum özgürlük büyük bir şanstı benim için. Bu çok değerli bir şey. Destekleyici, adeta bir koza içinde korunabildiğim bir çevrede çalışma şansım oldu ve özgürce yarattım. 

Neden Marni ismi? 
Bu da aileyle ilgili bir şey. Eşimin kız kardeşi Marina’nın takma ismi.

Sanatsal yaklaşımınızı, bir koleksiyon tasarlarken nasıl sürece dahil ediyorsunuz? 
Sanat benim için fikirlerin, resimlerin, renklerin, ayrıntıların ve çözümlerin olduğu muazzam bir kaynak. Modayla yakından alakalı, sanat da moda da farklı dönemlerin dışavurumu. Yani bir elbise de sanatsal bir parça olarak görülebilir; işlevsel  veya üç boyutlu, iyi bir elişçiliğine sahip bir parça…

Bir parfüm Marni markasının gelişmesine nasıl yardım edecek?
Parfümün lansmanı Marni dünyasına yeni bir boyut ekleyecek. Bu yeni adım, markanın oyuncu ve öngörülemez karakterini temsil ediyor. Önce hemen göze çarpmıyor, ama bireysel ve cüretkar. Parfüm kişiden kişiye farklılık gösteriyor ve sonunda tamamen kişiselleşiyor. Bu koleksiyonlarımda da yapmaya çalıştığım birşey; koleksiyonlarım tüm olasılıkların toplamı. Parfüm, Marni’yi tamamlayacak ve mesajını çok yönlü yapacak.

Parfüm yaratmak kıyafet tasarlamakla nasıl benzerlikler gösteriyor?
Yaratıcılık olarak, süreç aynı: Ham maddelerden başladım. Bir parfümün dokusunu geliştirmek koleksiyonu tasarlamak gibiydi. Durmaksızın yapılan eklemeler, klasik içerikler ve beklenmedik maddelerin eşsiz dengesini bulmak…

Şişe şeklinin önemi nedir?
Klasik ve zamansız bir şey istedim. İkonik bir tasarım seçtim, grafik etkisi eklemek için doku, oranlar ve renklerle oynadım. Kırmızıyı vurgu için küçük bir alanda kullandım, puantiyeleri ekledim, Marni’nin imzası olan printleri gibi. Bütün bu elementlerin tanıdık ama yeni bir yüzeyde etkileşime geçmesi hoşuma gitti. Logo ve ambalaj da grafik, kıvrımlı, oyunbaz ve biraz iddialı.

Bambolina nasıl yaratıldı?
Saf, çocuksu bir dokunuş eklemeyi seviyorum. Bence yumuşak şekliyle Bambolina şişenin yalın, orijinal çizgisine esprili bir kontrast yaratıyor. 

Marni Parfümü’nü kokladığınızda zihninizde nasıl bir görüntü oluşuyor? 
Karşıtlıkların dünyası, elementlerin beklenmedik, zekice hazırlanan bir kompozisyonu..
Tasarladığım kıyafetler gibi kokunun da neredeyse grafiksel bir etkisi var, beklenmedik bir şekilde feminen. Koklama duyusunda yarattıkları diyalog nedeniyle gülü, sarı odunları ve kırmızı baharatları üst notalar olarak seçtim: Kuru zirveler ve feminen kıvrımların birbirine olan uyumu!

Her zaman kullandığınız bir kokunuz var mı?
Birkaç yıl önce Marni dünyasına parfüm ekleme fikrini oluştururken benim için özel geliştirilen bir tane vardı. 

Hafızanızdaki ilk koku nedir?
İsviçre’de büyürken annemin kullandığı koku hafızamdaki ilk koku. Yerini veya adını söylemek zor ama solan bir hare gibi, ama kesinlikle kalıcı. 

Nasıl ve nerede parfüm kullanıyorsunuz?
Herhangi bir kural izlemiyorum. Tek kuralım, hayatta ya da tasarımda, hiç kural olmamasıdır.

Marni’nin imzası parfümde ve modada nedir?
Marni’yi “sessiz zerafet” olarak ifade etmeyi seviyorum.

Röportaj: Çağla Bingöl
Fotoğraf: Sergio Calatroni

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI