Ana SayfaModaÇılgın tasarımlı Lazy butik

Çılgın tasarımlı Lazy butik

– Mağazanızda yer vereceğiniz Türk tasarımcıları neye göre seçiyorsunuz?
Tabii ki kendi zevkime göre seçiyorum. 1999’dan beri bu işi yapıyorum. Ankara’da açtım ilk olarak. DJ’lik yapıyordum, arkasından DJ Shop dükkanı açtım. Yurt dışından plak getirmeye başladım. Gidip gelirken, insanların müzik akımlarına göre giyindiği fark ettim. Japonya’daki ilginç yaşam ve müzik tarzına uygun giyim çok dikkatimi çekti.
Devamlı kendini tekrar etmeye başladığını hissettikten sonra, Türk tasarımcılarla ve yurt dışından farklı tasarımcılarla çalışmaya başladım. Ayakkabıları, Bilge Köpürlü yapıyor. Lazy adı altında tasarımını kendim yaptığım ayakkabılar var. Legolardan kolye, küpe, broş bu tür aksesuarları tasarlıyorum. Sadece mal satmak sıkıcı oluyor diye ben de tasarım yapıyorum. Benim başladığım zamanlarda kendini ifade edebilen modacılar yoktu. Şimdiler de var. Lazy onlara açık zaten. Ürünlerini burada sergiliyorlar. Sürekli çalıştığım bir tasarımcı yok. Çok kısıtlı yerimiz olduğu için belli bir döngü içerisindeki isimlerle çalışıyorum. Böylece tasarımcılara imkan doğuyor, ben de işimi daha iyi yapıyorum.

– Lazy tembel, uyuşuk demek. Bu kadar canlı tasarımları olan mağzaya neden böyle bi isim seçtiniz?
Bende uyuşukluk var. Düzene karşı tembellik var. Mağazalar zincirim olmasın mesela. Birkaç tane olur yeter. Butik işi aslında tembellik. Her yerde olmaz, çok az sayıda satar. Bir yandan benimle bağdaşıyor bu durum.

– Ünlü isimlerin, mağzanızdan alışveriş yaptığını okudum. Kimler ne tür şeyler alıyor? Biraz müşteri profilinizden bahseder misniz?
Lazy’ye gelen herkes ünlü benim için. Yasemin Mori, Eda Taşpınar, Şirin Ediger, Derya Baykal geliyor mesela. Cemil İpekçi gelir sık sık, aşağıda mağzası var onun da. Gelir ürünlere bakar, satın alır. Burası lokal, onlara için mutluluk verecek bir yer. Her zaman kendini yeniliyen, üzerine göre bir şeyler bulamayanların yeri.

– Mağazanızda satılan ürünlerin temasını nasıl anlatırsınız?
Sevgi dolu ve eğlenceli. buradan heryaştan insanlar alış-veriş yapıyor. Alışverişten sonra mutlu gidiyorlar.

– Mağazanızda satılan ayakkabılar bilhassa çok büyük ilgi görüyor, konuşuluyor. Bunlarla ilgili bilgi verir misiniz, siz mi yaptırıyorsunuz, fiyat aralığı nedir, kimler tercih ediyor ve isteğe göre sipariş de yaptırıyor musunuz?
Ayakkabıları kendi atölyemizde yapıyoruz. Lazy, Cici Coco adı altında. Zeynep Atınç yapıyor ayakkabılarımızı. Yurt dışından da getiriyoruz, el boyaması ayakkabılar.180 liradan başlıyor, 440 liraya kadar gidiyor. Kullanılan malzemeye göre değişiyor.

– Neden Japonya’dan ürün getiriyorsunuz, Japonya’yla bir bağlantınız mı var, yoksa Japon tasarımcıların çok yaratıcı ve farklı olması mı sebebi?
Başlangıçta Japon sokak modasıydı. Şimdi çok bir bağlantımız yok. Yurtdışındaki lokal modacılarla görüşüyorum. Bana tasarım yolluyorlar, ben buradaki atölyede yapıyorum. Kolye, aksesuar, o tip aksesuarların yüzde 80’nini Japonya’dan getiriyorum. Japon modası bana ilham veriyor. Sürekli yeniliyorlar kendilerini.

-Yaza özel tasarımlar ve satışa sunacağınız yeni ürünler var mı?
Devamlı ayakkabılar gelir 10 günde bir, iki- üç model ayakkabı gelir. Sezonluk yığılma olmuyor.

-Lady Gaga ekolünün popülerleşmesi ve 80lerin çılgın tarzının geri dönüşü insanların modaya, giyime karşı daha cesurlaşmasını sağladı. Bunun etkilerini, çılgın ve cesur tasarımlar satan bir mağaza olarak hissediyor musunuz?
Lady Gaga’dan önce Gwen Stafeni vardı, o biraz çılgın giyiniyordu. Şimdi daha çok yayılmaya başladı. Her zaman böyle olucak bu 80’ler hep geri gelecek. Çılgın ve cesur şeyler satıyoruz ama trend ne, diye takip etmiyoruz. İnsanların apolitik olmalarından politik olmaları beni daha çok mutlu ediyor. Bu mağzayı devam ettirmemde işime yarıyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse arasıra bana da gitgeller oluyor.

-İlk kez buraya gelen, birinin üzerinde bir şey görüp Lazy’yi öğrenip gelen insanlar mağazanın kapısından girip neyi soruyorlar, hangi ürünün peşinden gelmiş oluyorlar genelde. Yani en çok satan, beğenilen ve aranan ürünleriniz hangileri?
Her şeyin peşinden geliyorlar. Ayakkabı alıyor bir kadın mesela, vardır ya kadınlarda o hani o aldıysa diğeri aynısı almaz asla. Gelip, o ayakkabı tek miydi? Bir tane daha yapabilir misiniz diye soruyolar. Burası reklamla yürümüyor. Kulaktan dolma, vitrini beğenip içeri girme bunun gibi. En çok satan ayakkabı diyebiliriz. Aslında stabil. Yani ayakkabı almaya geldiyse, ayakkabının üzerine bir de elbise beğeniyor, onun üzerinede aksesuar alıyor derken stabil bir şekilde gidiyor ürünler.

-Fiyatlar nasıl?
Nişantaşı fiyatları yapmıyoruz. 180 liradan başlıyor fiyatlarımız. Düşük aslında. Yurt dışındaki tasarımların fiyatları 350-360 euro. Minimum fiyatları normalde 2400 euro. İndirim sezonu yok. İndirimi az sayıda yapıyoruz. Elimizde yazlık ayakkabı kaldıysa kışa girerken onu indirimle satıyoruz mesela.