Ana SayfaYaşamBarselona'da Neler Yapılır? Nerelere Gidilir?

Barselona’da Neler Yapılır? Nerelere Gidilir?

Herkesin hayran olduğu şehir Barselona…

Tatil günlerinin yetmediği ve ayrılmak üzere havaalanına giderken bir sonraki gelişimi planlamaya başladığım şehre dokuz defa gittiğimi fark ettim.

Şehrin en güzel yanı deniz ve şehir tatilini bir arada yapabiliyor olmanız. Sabah otelinizden çıkıp metroya mayonuz ve havlunuzla binip plaja gidebilir; tuzlu ve kumlu mayonuzla denizden metroyla dönüp aynı üst baş ile şehirde dolaşabilirsiniz. Zaten bu güzergah dışında metro kullanmayı kimseye tavsiye etmem. Barselona yürüyerek gezilecek bir şehirdir.

Şehirde geçirecek birkaç gününüz varsa iyi bir planlama yapmanızda yarar var. Barselona ünlü mimar Gaudi ile özdeşleşmiş bir şehirdir. Gezilecek yerlerin başında da Gaudi’nin eserleri gelmektedir.

Gezi anlamında şehrin merkezi Catalonia Meydanı; hayat bu meydandan aşağısı ve yukarısı olarak yaşanıyor.

Merkeze en uzaktan başlamak bu anlamda pratik bir çözüm olabilir. Sabah otelden çıktığınızda yürüyerek ya da metro ile (taksi çok gerekmeyen bir şehir) Guell Park’a gidilebilir. Park Barcelona’yı biraz tepeden gören bir yerde gezmesi oldukça keyifli; burayı Gaudi’nin yoktan var ettiği bir park gibi de düşünebilirsiniz. İşlemelerde kullanılan porselenlerin çoğu batan gemilerden toplanan kırılmış porselenlerden oluşuyor. Bir duvar işlemesine bakarken içinde fincan kulpu görürseniz şaşırmayın.

Guell Park’tan aşağıya doğru yürümeye başladığınızda La Sagrada Familia’ya ulaşacaksınız. Dünyanın en çok turist çeken inşaatı… ‘Kutsal Aile’ anlamına gelen bu bazilika, Gaudi tarafından başlatılmış fakat yüz yılı aşkın süredir hala yapılmakta olan tam bir sanat eseri. Hangi gün ve saat giderseniz gidin mutlaka kapıda uzun bir sıra göreceksiniz. İçeri girmenin en pratik yolu önceden biletinizi almış olmanız olacaktır. Ya da siz de çoğu turist gibi önünde iki kare fotoğraf çekerek yolunuza devam edebilirsiniz.

Bu seçeneği kullanacak olanlar için hatırlatmam şudur: bazilikanın iki kapısı bulunuyor, biri doğum diğeri ölüm kapısı. En azından her ikisinde de bir fotoğrafınız olmalı. Ama bazilikaya girecekseniz eğer, kulelerinde Barselona’nın bütün güzelliğini seyredebileceğinizi garanti ederim.

Şehrin en şık caddesi Placa de Gracia. La Sagrada Familia’dan Catalonia Meydanı’na doğru yürümeye başlarsanız mutlaka bu caddeyi kullanmanızı öneririm. Cadde üzerinde bütün şık markaları bulma şansınız var; hatta bazılarından birkaç tane…

Ayrıca bu cadde üzerinde yine Gaudi’nin iki şahane apartmanını da bulacaksınız. Casa Mila ve Casa Battlo. Mimariyi seviyorsanız mutlaka gezmenizi öneririm. Sevmeyenler bile önünden geçerken mutlaka uzun uzun yapıları inceliyorlar.

Placa de Gracia’yı bitirdiğiniz noktada Catalonia Meydanı’na geleceksiniz. Muhtemelen günü bitirmiş ve yürümekten bitkin düşmüş olacaksınız, fakat hala şehri görmeye devam etmek istiyor olacaksınız.

Catalonia’dan sahile, La Rambla’dan yürümek son derece keyiflidir. Etrafınızda çiçekçiler, son derece başarılı sokak sanatçıları göreceksiniz. Arada size farklı tekliflerle gelen yasa dışı vatandaşlar da olacaktır. Bu noktada dikkatli olmanızda yarar var.

La Rambla’dan sahile doğru giderken sağ tarafınızda vitraylarla süslü bir yapı göreceksiniz; mutlaka girmenizi öneririm. Aslında bir balık pazarı ama içeride taze meyveden balığa her şeyi bulmanız mümkün. Eğer öğle saatlerinde iseniz değişik bir yemek deneyimi de yaşayabilirsiniz.

La Rambla’nın sonu Kristof Kolomb Meydanı’na getirir sizi ve denizle burada tanışırsınız. Sol tarafa doğru sokak aralarından devam ederseniz,  El Born’a girmiş olursunuz ve daracık sokak aralarında müthiş dükkanlardan alışverişler yapabilir ve hiç beklemediğiniz zamanda karşınıza çıkan ufacık meydanlarda kahve içip, tapaslar yiyebilirsiniz.

Benim için Barselona’da tapas yemek için vazgeçilmez iki mekan bulunuyor. İkisi de Placa de Gracia’nın paralel caddelerinde yer alıyor. Birincisi Catalana, diğeri de Vinitus. Her iki mekan da aşırı yoğun olduğundan yemek saatinizden mutlaka yarım saat önce gitmenizi öneririm. Gittiğinizde öncelikle sizin isminizi listeye ekliyorlar ve ortalama bekleme sürenizi söylüyorlar. Bu da normal günlerde 30 dakika civarında sürüyor. Fakat beklemenizin sonunda yedikleriniz her şeyi unutturuyor.

Fındık kaplamalı ve üzeri marmelatlı peynirler  
Ortalama, kişi başı 30 Euro civarında bir hesap gelecektir. Türkiye’deki muadil restoranlar ile karşılaştırdığınızda son derece uygun bir fiyat olacaktır.

Bunların dışında plaj bölgesinde bulunan Carpe Diem Lounge’ı mutlaka görmenizi tavsiye ederim. Akşam belli bir saate kadar yemek sonrasında da çok hoş bir gece kulübüne dönüşüyor. Fiyatlar biraz daha yüksek olacaktır ve mutlaka önceden rezervasyon yapılması gerekiyor. Rezervasyonunuz olmadığı takdirde kapıdaki güvenlikten geçmek pek kolay olmayacaktır.

Şehrin güzelliklerinden kendinizi alabilir ve plaja gitmeye vaktiniz olursa; upuzun bir plajlar bölgesi sizi bekliyor olacak. Olimpiyatlar zamanı çöllerden toprak getirilerek yapılmış suni plajlar olsa da, son derece temiz ve güzel. İsterseniz havlunuzu dilediğiniz bir yere yayar ve denize girersiniz; ya da şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz. Şezlong kiralama 10 Euro, şemsiye ise 8 Euro.

Yemeğinizi kendiniz de getirebilirsiniz veya her koyda bulunan ufak cafelerden de yiyebilirsiniz. Plajlar kısmında en çok tercih edilenler ise; Marbella Beach ve Bogatell.

Gidecek olanlara bir küçük tavsiyem de mutlaka rahat spor ayakkabılarınız yanınızda olsun.

Herkese güzel tatiller.

Yazı: Azem Hastürkoğlu

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI