Beril Bayındır, evli, bir çocuk annesi yazmayı, dans etmeyi ve doğru beslenmeyi çok seven henüz 30’una yeni adım atmış genç bir anne… Bizi onunla ilgilenmeye iten ise; annelik deneyimlerini anlattığı blogu: Momsblognote… Beril Bayındır, oldukça başarılı bir sosyal medya yazarı, öyle ki bu yıl Bumerang Ödülleri’nde ‘En iyi sosyal blog’ dalının finalistlerinden…
Kendisini anlatmasını istediğimizde ilk olarak eş ve anne olma durumundan başlıyor; kendini Görey’in eşi ve Kuzey’in annesi olarak tanıtıyor. Hemen arkasından İzmirli olması, mükemmeliyetçi yapısı, dans tutkusu ve organik gıdalara olan düşkünlüğünden bahsediyor. Hatta bu sıralar organik gıda işine bir hayli kafayı takmış durumda. Anne ve bebekleri için organik ürünlerin satılacağı bir site olan www.boniqo.com üzerinde çalışıyor. Organik gıda işi aslında Beril için baba mesleği, zira babası Türkiye’nin ilk organik firmasını kuran kişi ve bu nedenle çocukluğundan beri bu bilinçle büyütülmüş.
Benim onla röportaj yapma isteme nedenimse blogu ‘Momsblognote.’ Beril, bu sıralar blogu konusunda da bir yenilenme hazırlığı içinde… ‘Momsblognote’ birçok uzmanın yer alacağı geniş bir sosyal platforma dönüşüyor. Beril’in tek başarısı blogu değil, özellikle Facebook ve Instagram hesaplarında da bir çok takipçisi var.
Peki, blog yazmaya nasıl karar verdi? ‘Hamile kaldığımı öğrendiğim ilk andan itibaren çevremdeki annelere farklı konularla ilgili sorular soruyordum; “Mide bulantınız hangi aya kadar sürdü?”, “Hamileyken bebeğini ilk hangi ayda hissettin?”, “Hangi testleri yaptırdın?” Bir çoğunun yanıtını hatırlamadıklarını öğrendiğimde ise yazmaya karar verdim. Blogumu ilk günlerde öncelikle kendim için, daha sonra da hamile olan anne adayları için yazıyordum. Şu an ise genç kızlardan, babalara, annelerden, babanelere çok geniş bir takipçi kitlem var. ‘
Aslında Beril Bayındır`ın annelik ve sosyal medyayı bir arayı getirip blog yazmaya karar vermesi ilkokul günlerinde kazandığı günlük tutma alışkanlığından geliyor. Beril, blogunu dijital bir günlük olarak görüyor. Ama onun günlüğü yastık altında saklanan ve kimsenin okuması istenmeyen bir günlük değil, tam aksine ne kadar kişi tarafından paylaşılırsa Beril’i o kadar mutlu eden bir günlük… Tabii bu konuda eşinin desteğinin de her fırsatta altını çiziyor.
Blog yazmak ve sosyal medya hesaplarını yönetmek oldukça çok zaman alan bir iş, her gün post girmek, fotoğraf ve gerekli bilgiler paylaşmak aynı zamanda davet edildiğiniz lansmanlara gitmek gerekiyor. Tabi bir de işin görünmeyen tarafı var: yazacağınız bir yazı için araştırma yapmak, gönderilen maillere yanıt vermek, markalarla toplantılara gitmeniz gerekiyor.
Beril’i bu blogu yazma konusunda ikileme düşüren konuysa oğlu Kuzey’in büyüyünce bu konuyla ilgili ne düşüneceği olmuş. Bazı zamanlarda onun iznini almadan hayatını bu kadar ortaya koyuyor olması onu düşündürmüş. Ancak daha sonra blogun birçok insana nasıl yardımcı olduğunu, kaç tane annenin derdine derman olduğunu, yönlendirdiğini görünce oğlunun da ona hak vereceğini ve blogdan dolayı mutlu olacağını düşünmeye başlamış.
Son olarak Beril’e sosyal medyada başarılı olmanın sırrını soruyorum, hemen dikkat ettiği noktaları sıralıyor; samimiyet, saygı, yazı kalitesi ve aktif olmak…
http://momsblognote.blogspot.com