Ana SayfaModaAslı Enver InStyle Nisan Sayısında

Aslı Enver InStyle Nisan Sayısında

InStyle 10. yılında yenilenen yüzüyle Amerika`dan sonra ilk kez Türkiye edisyonuyla karşınızda! 10. yaşını kutlayan InStyle, nisan sayısı için ekranlara hızla geri dönen Aslı Enver`le keyifli bir röportaj ve çekim gerçekleştirdi. 

2016 sizin yılınız oldu gibi görünüyor. Mesleki anlamda parladığınız ve genç bir kadın olarak değişim geçirdiğiniz…Siz nasıl hissediyorsunuz?

Büyüdükçe, yaş aldıkça kişiliğimin de oturmaya başladığını hissediyorum. Eskiden 32 yaş çok büyük gibi görünürdü, şimdiyse daha mantıklı kararlar alıyormuş gibi hissediyorum. Mesela artık önce, ‘Ben ne istiyorum acaba?’ diye düşünüyorum. Çünkü daha yumuşak mizaçlı olduğunda karşındaki insanın ne istediğinin daha önemli olduğunu tecrübeyle anlar hale geliyorsun ve onun mutlu   olması senin için yeterli olurken bir noktadan sonra şunu fark ediyorsun ‘Peki ben ne istiyorum ve neredeyim?’ Bunu 30 yaşımdan sonra fark etmeye başlayınca, hayatımı istediğim şekilde yönlendirmeye başladım. 30’la beraber daha sağlam durduğumu hissediyorum. Eskiden bir işin bitmesine daha fazla üzülürken şimdi daha profesyonel bakıp, “Ne yapalım bu da böyleymiş,” diyorum. Hayatta çok daha büyük sıkıntıların olabileceğinin farkındayım. En önemlisi sağlık ve gerçekten herkese 
nasip olmuyor. 30’lu yaşlarda kendini “Ben asla bunu yapmam,” dediğin şeyleri yaparken de buluyorsun… Artık karşına çıkanla değil de, sen seçiyor oluyorsun. Hayat o kadar acayip ki sen kendini şaşırtıyorsun. “Bunu hayatta yapmam,” dediğin birçok şeyi yapabiliyorsun. Hayat şaşırtıcı bir şey ve eğlencesi de orada.


Peki Google’da kendini isminizi aratır mısınız?

Arada bir bakarım. Çok gülüyorum bazen.


Nelere gülüyorsunuz, neler üzüyor sizi?

Aslında artık Google’a bakmaktansa Instagram’da etiketlendiğim şeylere bakar oldum. Neler olup bitiyor diye bakıyorum. Doğru olmayan bir şey çıktığında ne kadar gereksiz olduğunu düşünüyorum. O zaman ister istemez başka bir algı oluşuyor seninle ilgili çünkü bu işin içinde olmama rağmen ben de okuduğum şeye inanırken buluyorum ken- dimi. En azından; “Kesin doğrudur,” diye bir şey demesen de bir olgu oluyor kafanda ve birini bir yere oturtuyorsun. Bu aslında bir şekilde kabul etmesek de ön yargıya dönüşüyor ki ön yargı seven biri değilim, her şeye sıfırdan başlamak güzeldir.


“Ben oyuncu olacağım,” dediğiniz anı hatırlıyor musunuz?

Londra`da bir süre yaşadıktan sonra Türkiye`ye döndük ve abimin de gittiği bir koleje başladım ve hiç adapte olamadım. Tabii annem bunu fark etti ve, “Kızım evimize çok yakın, Müjdat Gezen Sanat Merkezi var, oraya gitmek ister misin?” dedi. Ben tiyatro kursuna gittim ve dedim, “Tamam, ben bul- dum.” Orada ait hissettim kendimi. Okulda dört sene boyunca hiç ait hissedememiştim ve bunu hep ülkeye bağladım. Türkiye’ye alışamadığımı düşündüm. Fakat meğer, doğru okul değilmiş benim için. Son sınıfta Müjdat Gezen’e gidince “Anne ben Güzel Sanatlar okumak istiyo- rum,” dedim. Küçükken hayal gücüm çok yüksek olduğu için hikayeler uydururdum. Annem beni pedagoga götürdü, pedagog da “Sanata yönlendirmeniz lazım çünkü bunun olumlu bir yere yönlendirilmesi gerekiyor,” dedi. Müjdat Gezen’den sonra hemen Pera Sanat Lisesi’ne başladım, çok mutlu oldum.
Meşhur olduğunuzu anladığınız o ilk an nasıldı? Çok komikti… Anneannem üç bina aşağıda oturuyor, annem de karpuz almış. Yarısını kesti koca karpuzun, dedi ki; “Aslı bunu anne- annene götür.” Hayat Bilgisi’nde oynuyordum ben de… İki çocuk okuldan çıkmış, “Aa Hazal,” dedi. Allah’ım, ne utan- mak! Anneanneme giderken kendi kendime hem kıkırdıyorum hem de utanıyorum… Anneannem kapıyı açtı, “Anneanne biliyor musun,” dedim “Buraya gelirken iki çocuk beni tanıdı.” Anneannem, “Gözümüz aydın,” dedi (gülüyor) sanki çok büyük bir şey olmuş gibi. "Mutlu olduğu şeye bak ne komik,” dedim. Güldük öyle…
Hayatınız kısıtlandı mı peki? Hiç… “Vapurdan ayağımı keseyim, Marmaray’a binmeyeyim,” falan demedim. Marmaray bence muhteşem bir icat bu arada, vapur çok zevkli. Yazın ben hep vapurdayım, niye tra k çekeyim yani… Dolayısıyla hiç öyle beni kısıtlayan bir durum yok, ben aynı…

Röportajın devamı için InStyle Nisan sayısını bayilerinizden istemeyi unutmayın!

 

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI